24 - HAYDİ BARBAROSLARIN ÇOCUKLARI

Osmanlı devletinin duraklama devri yılları. Yapılan savaşlar, askerin disiplinsiz davra nışları yüzünden ya, büyük masraflar edilerek zorla kazanılıyor, ya da mağlubiyetle neticeleni yordu. 1645 yılında Girit adası, Venediklilerden alındı, fakat bundan sonra uzun süren kara ve deniz savaşları başladı. 1647’de bir Venedik donanması Çanakkale boğazını kapattı. O devirde, Barbaros’un yetiştirdiği denizciler den kimse kalmamıştı. İstanbul’dan hareket eden donanma yı hümayun Çanakkale’ye geldi ve kuşatmayı yararak Ege denizine açıldı. Sonra da Venedik donanmasına arkadan saldırarak geri çekilmesini sağladı. Fakat bu savaştan sonra Ege’de bir Venedik filosu ile yapılan savaşta şehit düştü. Bunu fırsat bilen Venedikliler, Çanakkale boğazını tekrar abluka altına aldılar.

Bu tarihte Osmanlı tahtında, henüz 7 yaşın daki Padişah IV. Mehmet bulunuyordu. Devleti idare edecek yaşta olmadığı için annesi Valide Turhan Sultan idareyi ele almıştı. O da donanmanın başına, Budin beylerbeyi olan Kara Murat Paşa’yı tayin etti. İstanbul’a gelen Murat Paşa, doğruca tersaneye gitti ve tecrübeli kaptanlarla görüştü. Kendisinin denizcilikten anlamadığını, ama birlikte hareket ederlerse düşmanı Çanakkale boğazından kaçırabileceklerini söyledi. Bütün eski denizciler ona yardımcı olacaklarını vadettiler. Fakat işe hızlı başlayan bu paşayı, veziriazam Derviş Mehmet Paşa kıskanmaya başladı. İleride kendisine rakip olmasından endişe ediyordu. Bu yüzden onun başarısına engel olmak için elinden geleni yapmaya başladı. Sefere çıkmak üzere olan donanmaya ilk önce para lazımdı. Veziriazam, Murat Paşa’ya, hazinede bu işe tahsis etmek için para olmadığını söylüyor, kendi iktidarının devamı uğruna devletin istikbalini tehlikeye atıyordu. Müteaddit defalar yapılan müracaatlar, devlet bütçesinin uygun olmadığı gerekçesi ile geri çevriliyordu. Murat Paşa sonunda veziriazama:-Ben şahsi servetimi bu uğurda harcadım. Fakat kafi gelmedi. Akçe istediğimde neden rencide olursunuz? Bir zamanlar ben de sizin gibi sahib-i devlettim ve kaptanlara lüzumlu mühimmat için istedikleri kadar akçe verirdim. Zaten devlet hazinesinin gaza işlerinden mühim ne maslahatı vardır?Murat Paşa böylelikle istediği paranın bir kısmının alabildi. Sonra da padişahın huzuruna çıkarak sefere hazır olduğunu bildirdi. Sultan IV. Mehmet, buna çok memnun oldu ve kendisine hil’at giydirerek, tam bir çocuk safiyeti ile:-Baka Paşa, dedi. Sana teveccühümüz vardır. Göreyim seni gayet göster, yüzümüzü güldür. Ben de seni ve hepinizi muzaffer kılması için Cenab-ı Hakka dua edeceğim. Allah yardımcınız olsun.Murat Paşa, gözlerinden yaşlar akarak yer öptü. Sonra donanmanın bulunduğu Beşiktaş’ a geldi. Burada Barbaros Hayrettin Paşa’nın türbesini ziyaret etti ve ellerini açıp:-Barbarosların hürmetine Murat kulunu muzaffer eyle Yâ Rabbi! Diye dua etti.Daha sonra da denize açılan donanma Çanakkale boğazına geldi. Amiral Giuseppe Delfino kumandasındaki 26 büyük savaş gemisinden oluşan Venedik donan ması, Karanlık liman önlerinde bulunuyordu. Amiral Francesco Morzini kumanda sındaki Adriyatik filosu da Morto limanında demirlemişti. Osmanlı gemileri hemen Venedik gemilerine rampa etti ve göğüs göğüse bir mücadele başladı. Kara Murat Paşa, küçük bir kalyonla gemiler arasında dolaşıyor ve askerlerini teşci ediyordu-Haydi Barbarosların çocukları, haydi!Leventler coşmuştu. Gün batarken, yanan düşman kadırgalarının ışıkları altında savaşın neticesi belli olmuştu. Türk donanması muzafferdi. Venediklilerin sekiz kalyonu zaptedilmiş, dördü batırılmış, sekiz yüz esir alınmıştı. Düşmanın ölü ve yaralı olarak kaybı beş binden fazla idi. Ölenler arasında Amiral Morzini de bulunuyordu. Osmanlı askerinin kaybı ise beş yüzü geçmiyordu.

Toplam Görüntülenme: 2065

Yayın tarihi: Cumartesi, 24 Ocak 2004

Bunları okudunuz mu?