Fıkıh âlimi İbn’ül-Hatib

Yemenli büyük velî İbn’ül-Hatib, ilk tahsilini doğduğu köyde İsmail Hadrami hazretlerinden yaptı. Ondan Kur’ân-ı kerim ve fıkıh bilgilerini öğrendi. Daha sonra Medine-i Münevvere’ye geldi. Burada da birçok âlimden ilim öğrenerek fıkıh ve tasavvufta yüksek derecelere erişti. Sık sık Hücre-i Saadete gider, burada Peygamber efendimizi görür ve ona meselelerini arz ederdi. Daha sonra tekrar Yemen’e döndü ve Aden şehrine yerleşti, burada çok talebe yetiştirdi. Bir müddet sonra da Mevzi şehrine yerleşti ve orada 1298 (H.697) senesinde vefat etti.

“Velînin üç alâmeti vardır”
İbn’ül-Hatib hazretleri buyurdu ki:
“Tövbe, ilmin kötülediği her şeyden, ilmin methettiğine dönmektir.”
“Kullara ve yaratılmış olan şeylere bakıldığında, Allahü teâlânın varlığı bilinir.”
“Kim nefsine sünnetleri uygularsa, Allahü teâlâ onun kalbini mârifetle nurlandırır.”
“Her velînin üç alâmeti vardır. Bunlar: Allahü teâlâ ile arasındaki sırrı saklamak, halkla arasında geçen muâmelelerde, duygularını hatâdan korumak, herkese aklı ve anlayışı ölçüsünde söylemektir.”
“Kim amel ederek tövbesini düzeltirse, tövbesi kabûl olunur.”
“Tâatın en fazîletlisi, her an murâkabe üzere olmaktır. Allahü teâlânın her an her şeyi gördüğünü unutmamaktır.”

“Edep nedir?” denilince, “Râzı olunan, beğenilen şeyleri yapmandır” buyurdu.
“Bir kimsenin kalbinde, kendisini nefsin isteklerinden, kötülüklerden koruyacak kadar âhiret düşüncesi yoksa, bunları terk etmeye güç bulamaz.”

“Tövbe iki kısımdır!..”
“Tövbe inâbe ve icâbe tövbesi olmak üzere iki kısımdır. İnâbe tövbesi cezâ korkusu ile yapılan tövbedir. İcâbe tövbesi ise sırf Allah sevgisi ile yapılan tövbedir.”
“Tevâzu, kim söylerse söylesin hakkı kabûl etmektir.”
Bu mübarek zat, vefatından önce talebelerine buyurdu ki:
“Salı günü büyük bir gürültü kopacak. O ne büyük bir gürültüdür!”
Kimse bundan bir şey anlamadı. Fakat salı günü vefat edince o sözün ne manaya geldiğini anladılar.

Toplam Görüntülenme: 1664

Yayın tarihi: Perşembe, 26 Nisan 2007

Bunları okudunuz mu?