Büyük mütefekkir Seyyid Ahmed Arvasi

Seyyid Ahmed Arvasi, son devrin milliyetçi yazar ve mütefekkir, yani fikir adamlarındandır. 1932 yılında dünyaya geldi. Babası Gümrük Müdürlüğü’nden emekli Seyyid Abdülhakim Efendi, annesi Cevahir Hanım’dır. Ailece Van’ın Müküs (Bahçesaray) kasabasına bağlı Arvas (Doğanyayla) köyündendir. Arvasî Hoca, çeşitli eğitim enstitülerinde öğretmenlik yaptı... Derin fikir çileleri çeken Arvasi Hoca’nın anlatacak çok şeyi vardır dağarcığında ve onları temiz Anadolu gençliğine aktarmak için çırpınır yıllarca...

Seminerler, konferanslar, kitaplar...
Büyük mütefekkir emeklilik yıllarında çalışma dozunu artırır. Seminerler, konferanslar... Gazetemizde de günlük makaleler yazar, peş peşe kitap çıkarır. Evi gençlerle dolup taşar, onlara asr-ı saadet yıllarını, alperenleri, derviş gazileri anlatır...
Ve bir gün, hizmet aşkıyla yanan bu kalp duruverir... 31 Aralık 1988’de Erenköy’deki evinde ruhunu teslim etti ve Edirnekapı Kabristanına defnedildi.
Seyyid Ahmed Arvasi vefatına yakın günlerden birinde, gözleri uzaklara daldı ve ağzından şu sözler döküldü:
“Ey Kâinatın Efendisi! (sallallahü aleyhi ve selem) Seni çok özledik. Galiba, derin yaralarından kan sızarak şehadet şerbetini içmeye yaklaşan bir mücahidin, bir yudum serin suya iştiyakından daha fazla bir özlem içindeyiz.
Sen dünyamıza doğmadan önce, kızgın kumlara gömülen bebeklerin çığlıkları, vicdanları yakmıyordu. Burnu halkalı ve alnı damgalı köleler ümitsizdi. Kadınlar kocalarına, kocalar putlara tapınıyordu. Mazlumlar ve şerefli insanlar yerlerde sürünüyorlardı.

“Seni pek çok özledik!..”
Sen geldin, çığlıklar bitti, gözyaşları dindi... Güçsüzler senin meclisinde güçlendiler, kendilerinde güç vehmedenler “Hakk’ın karşısında” el bağladılar. Tebessümün, kimsesizlere cesaret verirken, mübarek alnında kabaran damarlar zalimlerin ödünü koparıyordu. Sen, ‘irtihalimden (vefatımdan) sonra, bana selam gönderin, onu bana ulaştırırlar” diye buyurmuştun. Sana “yağmur taneleri sayısınca”, “ağaçlardaki yapraklar miktarınca”, “denizlerdeki su damlaları kadar” selam sunuyoruz.
Sana, ne kadar muhtaç olduğumuzu biliyorsun. Sen “alemlere rahmet olarak” gönderilensin, bizi terk etme!
Sevgili Peygamberimiz, seni, çok, hem pek çok özledik!..”

Toplam Görüntülenme: 1816

Yayın tarihi: Cumartesi, 30 Aralık 2006

Bunları okudunuz mu?