Muhammed bin Ahmed Salihi

Muhammed bin Ahmed Salihi hazretleri, Suriye’de yaşamış olan Hanbeli mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1134 (H.528) senesinde dünyaya geldi. Tahsil hayatına Kur’ân-ı kerimi ezberleyerek başladı. Daha sonra Şam’a gelerek, burada fıkıh âlimlerinin derslerine devam etti. Daha sonra Mısır’a gidip buradaki ulemadan da ilim öğrendi. Ayrıca nahiv ilmine çalıştı ve bu sahada da ileri gelen âlimlerden biri oldu.

Çok güzel yazı yazardı...
Bu mübarek zat, çok güzel ve süratli yazı yazardı. Bu sebeple birçok kitabı kendisi yazdı. Kur’ân-ı kerimi defalarca yazdı ve bunlara hiç ücret almadı. Bir de hadîs kitabı vardır.
Muhammed bin Ahmed Salihi hazretlerinin hadîs kitabında yer alan hadis-i şeriflerden bazıları:
Ebu Hureyre’nin (radıyallahü anh) naklettiğine göre: Resulullah (sallallahü aleyhi ve selem) efendimiz “Ramazan geldiğinde Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar da bağlanır” buyurmuştur.
Abdullah ibn-i Ömer (radıyallahü anhüma) şöyle anlatır: Müslümanlar (muhacir olarak) Medine’ye geldikleri zaman toplanırlar ve namazların vakitlerini gözetlerlerdi. Namaz vakitlerini hiçbir kimse ilan etmezdi. Bir gün bu hususta konuştular. bazıları Hristiyanların çanı gibi bir çan edinin; diğer bazıları da Yahudilerin borusu gibi bir boru olsun dediler. Hazreti Ömer (radıyallahü anh); (Halkı) namaza çağırmak için niye bir adam göndermiyorsunuz? dedi. Resulullah (sallallahü aleyhi ve selem) efendimiz “Ey Bilâl! Kalk namaz için çağrıda bulun” buyurdu.


Bünyesi çok zayıf düşmüştü...
Muhammed bin Ahmed Salihi, ömrünün sonlarına doğru hastalandı ve bünyesi çok zayıf düştü. Buna rağmen günlerini hep oruçlu geçiriyordu. Vefat edeceği sırada yakınları yanına toplanmıştı. Kıbleye döndü. Onlara nasihat ettikten sonra Yâsin-i şerif okumaya başladı. Okumasını bitirdikten sonra;
“Şüphe yok ki Allah, razı olduğu İslam dinini sizin için seçti. O halde, ancak Müslümanolarak can verin” mealindeki Bakara suresi 132. ayetini okuyarak son nefesini verdi...

Toplam Görüntülenme: 1704

Yayın tarihi: Salı, 20 Şubat 2007

Bunları okudunuz mu?