Anadolu velîlerinden Muhammed Aynî

Şeyh Muhammed Aynî, memleketinde ilim tahsîli sırasında bir gün Şeyh Sâlih Sübkî’yi ziyâret için Basret köyüne gitti. Şeyh Sâlih hazretleri onun mürşid olmaya istidâtlı ve kâbiliyetli bir kimse olduğunu görerek onu yetiştirip kendine vekil olarak insanların irşâdı ile vazîfelendirdi. Bu emir üzerine bir hafta Aynî, bir hafta da Basret köyünde kalmak sûretiyle insanların irşâdı ile meşgûl oldu...

Halîfesi ve dâmâdı...
Hâlid Zibârî, Şeyh Muhammed Aynî’nin halîfesi ve dâmâdıdır. Dâmâdı olunca onu kendine vekil etmek istedi. Ancak o bunu kabûl etmeyip medrese hocalığı yapmak istediğini bildirdi. Bu hususta uzun müddet ısrar etti. Kabul ettiremedi...
Bir gün talebelerine;
-Hazırlık yapınız. Yarın oradaki ve çevresindeki insanları irşâd için Basret köyüne gideceğiz, dedi. Âdeti üzere bir hafta Aynî köyünde bir hafta da Basret köyünde ikâmet ederdi. İhtiyarlayıp gidip gelemeyecek hale gelinceye kadar bu âdetine devâm etti. Bu sebeple o havâlinin irşâd işini Hâlid Zibârî’ye vermek istiyordu.
Pekçok talebesinin de bulunduğu bu yolculukları sırasında, namaz kılmak ve istirahat için bir akarsuyun başında durdular. Bu sırada şeyhlerinin ve Peygamber efendimizin rûhâniyetinden yardım isteyerek Şeyh Hâlid Zibârî’nin kalb gözünün açılması ve halîfelik teklifini kabûl etmesi için duâ etti. Şeyh Hâlid Zibârî bu sırada bir ağaç altında uyuyordu. Uyandığında yüzünde bir nûr parlıyordu. Şeyh Muhammed Aynî, onun güzel bir rüyâ gördüğünü anlayıp ne gördüğünü sordu. O da;
- Rüyâmda Şeyh Hâlid Cezerî’yi gördüm. Bana hırka giydirdi kalb gözüm açıldı. Sizin emrinize uymamı, râzı olmamı söyledi, dedi.

“Kabrimin üstü açık olsun!”
Sonra Şeyh Muhammed Aynî, beraberindekilerle Basret köyüne gittiler. Orada kendi yerine damadı Hâlid Zibârî’yi halîfe tâyin etti. İnsanlara İslâmiyeti anlatmakla vazîfelendirdi. Bunun üzerine o da Basret köyüne yerleşti. İrşâdı o havâlide, Siirt ve Mardin çevresine kadar yayıldı.
Şeyh Muhammed Aynî hazretleri, vefâtı yaklaşınca, evladlarına ve talebelerine;
-Vefat edince beni, Aynî köyünün garbındaki tepenin üzerine defnediniz. Kabrimin üzerine üstü açık, kubbesiz türbe yapınız ve kubbe yerine türbenin ortasına (o bölgede meşhur olan) bıtım ağacı dikiniz, dedikten sonra vefat etti...

Toplam Görüntülenme: 1726

Yayın tarihi: Pazar, 17 Haziran 2007

Bunları okudunuz mu?