"Cemâl Halvetî" Çelebi Halîfe

Amasya’da doğan büyük velî Cemâl Halvetî, halk arasında “Çelebi Halîfe” diye meşhûr olmuştur. Dedelerinin memleketi olan Aksaray’a nisbetle “Aksarâyî”, dedesi Cemâleddîn Aksarâyî’ye nisbetle “Cemâlî” denildi.
Çelebi Halîfe’nin doğum târihi bilinmemektedir. 1493 (H. 899) senesinde hac yolculuğu esnâsında vefât etti. Kabri, Hisa veya Tebük korusu denilen, hacıların uğrak yeri olan bir yerdedir...

Büyük zelzeleden sonra...
Sultan İkinci Bâyezîd Hanın pâdişâhlığı sırasında İstanbul’da büyük bir zelzele olmuş, yüzlerce kişi ölmüş, vebâ salgını baş göstermişti...
Çelebi Halîfe’nin büyüklüğünü kabûl eden Sultan İkinci Bâyezîd Han onu sık sık ziyâret ederek, duâsını almaya çalışırdı. Ona ve talebelerine iltifât ve ihsânlarda bulunurdu. Hattâ ilim ve fazîleti ile duâsının kabûl olduğuna inandığı Çelebi Halîfe’yi kırk talebesi ile birlikte Medîne-i münevvereye gönderdi. Onların yola çıkmasından hemen sonra İstanbul’daki vebâ salgını son buldu. Vebâ salgınının Allahü teâlânın izniyle âniden durması başta pâdişâh olmak üzere bütün devlet adamlarında ve halkta büyük sevince yol açtı.
Sultan İkinci Bâyezîd Han, Çelebi Halîfe’ye haber gönderip; “Gitmenize lüzûm kalmamıştır. İsterseniz geri dönebilirsiniz” dedi. Fakat gönlü mukaddes topraklara ulaşmak aşkıyla dolu olan Çelebî Halîfe; “Mâdemki bu hayırlı yolculuğa niyet ettik. Hac vazîfemizi ifâ ile, iki cihânın efendisini ziyâret edip, Devlet-i Aliyye-i Osmâniye’nin selâmeti için duâ ve niyazda bulunalım. Allahü teâlânın sultanımıza hayırlı uzun ömürler ihsân etmesi için yalvaralım” dedi.

Büyük âlimlerin sünneti...
Sultandan müsaade alarak yoluna devâm etti. Mekke-i mükerremeye varmadan Şam’dan sonra dokuz konak mesâfede bulunan Hisa veya Tebük Korusu denilen yerde vefât etti. Yanındaki talebelerine son olarak şunları söyledi:
“Ey oğul, bilmediğin şeyler hakkında bilenler gibi söz söylemekten kaçınmak bir nevi ilimdir ki, büyük âlimlerin sünnetidir.”

Toplam Görüntülenme: 1726

Yayın tarihi: Cumartesi, 23 Haziran 2007

Bunları okudunuz mu?