Evliya Çelebi’ye baba nasihati!..

Evliya Çelebi, 1640 yılında babasından habersiz Bursa’ya gider. Eve dönüşünde babası, ona bazı nasihatler verir. İşte “Seyahatname”den alınan nasihatler:
-O gün, üzüntü içindeki evimize varıp babam ile annemin mübarek ellerinden öptüm, huzurlarında el bağlayıp durduğumda aziz babam;
-Safa geldin, Bursa seyyahı! Safa geldin, dedi.

“Sana seyahat göründü!”
Halbuki ne tarafa gittiğimden kimsenin haberi yoktu. Babama;
-Sultanım, hakirin Bursa’da olduğunu nereden bildiniz? dedim. Buyurdu ki:
-Sen, 1050 Muharrem’inin (Mayıs 1640) Aşuresinde kaybolduğun mübarek gecede dua okudum. O gece rüyamda seni gördüm: Bursa’da Emir Sultan hazretlerini ziyaretle seyahat rica edip ağlıyordun. O gece benden nice evliyalar rica edip seyahate gitmen için izin talep ettiler. Ben dahi o gece cümlenin rızasıyla sana izin verdim. Gel imdi oğul! Bundan sonra sana seyahat göründü. Allah mübarek eyleye! Ama sana bir nasihatim var!
Babam elimden yapışıp huzurunda diz çöktürdü, sağ eliyle sol kulağıma sıkıca yapışıp şu nasihatte bulundu:
-Ey oğul!.. İyi adını keme takma ve keme arkadaş olma, zararını çekersin. İleri yürü, geri kalma, alay bozma. Dost malına göz dikme. Koymadığın yere el uzatma. İki kişi söyleşirken dinleme. Ekmekle tuz hakkını gözet. Davetsiz bir yere varma. Sır sakla. Bir mecliste dinlediğin sözleri sakla. Evden eve söz taşıma. Kimseyi kınama, çekiştirme. Herkesle iyi geçin. Kimseye dil uzatma. İhtiyarlara hürmet et. Daima temiz ol. Haram ve yasak olan şeylere karşı perhizkâr ol.

“Yürü, akıbetin hayrola!”
Ey oğul! Arkadaşlık ettiğin vezirlere, vükelaya, ayana ve kibarlara varıp, her an, dünya için bir şey ricasında olma ki, senden nefret etmesinler, sana soğuk davranmasınlar. Eline giren malı israf etme. Kanaatle geçin. Dünyalık akçayı yiyecek, içecek için muhafaza edip namerde muhtaç olma. Cümle ziyaretgâhları ve her diyarın konak yerlerinden olan çöl ve ovaları, yüksek dağları, ağaçları ve acayip kayaları, ibretle seyredilecek eserlerini, kalelerini, ulularını yazarak ‘Seyahatname’ namıyla bir tomar telif eyle. Sonun ve akıbetin hayrola, öğütlerimi kulağına küpe yap!
Babam bunları söyleyip,”Yürü, akıbetin hayrola!” dedi. Bundan sonra tekrar seyahate çıktım ve babamı bir daha göremedim. Sonra vefat haberini aldım. Bana vasiyeti, ondan duyduğum son sözler oldu...

Toplam Görüntülenme: 1700

Yayın tarihi: Pazartesi, 09 Temmuz 2007

Bunları okudunuz mu?