Ömer Muhtar

Ömer Muhtar, 1862 yılında, Libya’da Defne bölgesinin Batnan kasabasında dünyaya geldi. Mensubu olduğu Münifiye kabilesi izzet ve şerefiyle meşhur bir topluluktu. Babası Muhtar, mertliği ve cesareti ile tanınmış kahraman bir şahsiyetti.
Mısır’ın İngiliz işgalinde olması, Osmanlı devletinin deniz gücünün neredeyse olmaması vs. gibi sebeplerden dolayı Libya’yı kolay bir lokma gibi gören İtalyanlar 27 Eylül 1911’de Osmanlı hükümetine verdikleri ültimatomla Trablusgarb’a çıkarma yaptılar...

Savaş çıkmaza girmişti!..
İtalya askerî yetkililerinin hesabı işgalin 15 günde tamamlanacağı yönündeydi. Fakat bir avuç Osmanlı kuvveti ile dayanışma içindeki Libya halkı büyük bir direniş sergiledi. İtalyan askerleri kıyıdaki sahil kentlerinin çevresinde sıkışıp kaldı. Savaş çıkmaza girdi...
Balkan Harbinin başlaması ile İtalya ile uzlaşma yoluna giden Osmanlı Devleti’nin zaten az sayıda olan kuvvetlerinin çekilmesi ile Libya halkı zalim İtalyan güçleri ile baş başa kaldı. Bu sırada umum “Senusi” mücahidinin başı Seyyid Ahmed eş Şerif es Senusi idi. Daha önceki muharebelerde askerî dehası ile Osmanlı subaylarının dahi dikkatini çeken ve bir Senusi liderinin “Onun gibi on insan olsaydı, bize yeterdi” dediği bir kahraman vardı... İşte o arslan, Ömer Muhtar’dan başkası değildi. Ülkesini kahramanca savundu, ancak, tanka, topa karşı piyade ve at ile ne kadar dayanabilirdi!.. Nihayet yaralandı ve esir edildi... 15 eylül 1931 günü İtalyan sıkıyönetim mahkemesi tarafından göstermelik bir duruşmaya çıkarıldı. Ve Graziani’nin daha önceden emrettiği gibi idam kararı veren mahkemenin yüzüne şu tokadı savurdu:

Son bir kere daha baktı ve!..
“Hüküm ve karar yalnız Allah’ındır. Sizin bu sahte ve uydurma hükmünüzün hiçbir geçerliliği yoktur. “İnna lillah ve inna ileyhi raciun” (Biz Allah’ın kullarıyız ve sonunda ona dönücüleriz.”
Aynı gün toplama kamplarından getirilen binlerce Libyalının gözleri önünde gayet sakin ve korkusuzca idam sehpasına çıktı. Fecr suresinin son ayetlerinden:
“Ey huzura ermiş nefs! Razı edici ve razı edilmiş olarak Rabbine dön” ayetleri dilinde virdi zebandı... Özgürlüğü için her şeyi göze aldığı yeşil dağlara son bir kere daha baktı ve bir milleti yetim bırakarak ebedî âleme doğru kanatlandı...

Toplam Görüntülenme: 2189

Yayın tarihi: Perşembe, 06 Nisan 2006

Bunları okudunuz mu?