Dünya ehlinin ve âriflerin edebi

Ebû Nasr Abdullah Serrâc hazretleri evliyânın büyüklerinden, maddî ve manevî ilimler sahibidir. İran’ın Tûs şehrinde doğup 378 (m. 988)’de orada vefât etti. Ebû Muhammed Mürteiş’in talebesi idi. Sırrî-yi Sekatî ve Sehl-i Tüsterî gibi büyük evliyâları gördü. Onun kıymetli sözlerinden ve daha önceki İslâm âlimlerinin nasîhatlerinden yaptığı nakillerden bazıları şöyledir:

“Dünyayı iki defa terk etmek lâzımdır. Önce dünyanın her türlü nimetlerini terk etmek. Sonra nimetlere şükür için dünyaya dönmek ve dünya hırsından uzak olmak gerek.”
“Nefsine karşı olan sevginden dolayı isteklerine rızâ göstermek, onu Cehenneme atmaktır.” 
“İbn-i Rüveym’e, Allahü teâlânın insanlar üzerine ilk olarak farz kıldığı şeyin ne olduğu soruldu. O da, 'Marifettir. Nitekim Allahü teâlânın, (Ben cinni ve insi yalnız bana ibâdet etsinler diye yarattım) [Zâriyât-56] şeklinde bildirdiği âyet-i kerîmede (İbâdet etsinler) kısmını İbn-i Abbâs hazretleri, 'Tanısınlar' şeklinde tefsîr etmiştir, buyurdu.”
“Tevekkülü Ebû Bekr Dekkâk ve Sehl bin Abdullah’ın şu sözleri ne güzel anlatır: Tevekkül; yarını düşünmeyip, hayatının o günde son bulacağını düşünmektir. Tevekkül; kulun Allahü teâlânın irâdesine kendisini tam teslim etmesidir.”
“Tevekkülün şartı, Ebû Türâb Nahşebî’nin şu sözünde bildirilmiştir: Bedeni Allahü teâlâya ibâdette kullanıp, kalbiyle Rabbine bağlanmak, Allahü teâlânın kâfi olduğuna kalbin mutmain olması, verilirse şükredip, verilmezse sabretmektir.”
“Yahyâ bin Muâz buyurdu ki: Allahü teâlâyı seversen, halk da seni sever. Allahü teâlâdan ne kadar korkarsan, insanlar da o kadar senden korkar. Sen ne kadar Allahü teâlâ ile meşgûl olursan, insanlar da o kadar seninle meşgul olur.”
“Ebü’l-Hasen Dîneverî’ye 'Marifet nedir?' diye soruldu. 'Allahü teâlânın nimetini görmek ve bu nimetlere şükürden âciz olduğunu anlamaktır' buyurdu."
“İnsanlar edebi üç ayrı şekilde anlamaktadırlar Dünya ehlinin edebi; fesahat ve belagat ilimlerine sahip olup, padişahların isimlerini ve şiirlerini ezberlemektir. Dünyaya ehemmiyet vermeyen zahidlerin edebi; riyâzet çekerek nefsi ıslâh etmek, şehvet ve arzularını terk ederek dînin emir ve yasaklarına uygun hareket etmektir. Âriflerin edebi; kalp temizliği, sırların kontrolü, vaktin muhafazası, hatıra gelen şeylere iltifât edilmemesi, talep, huzur ve kurb ânında edebe riâyet edilmesidir.” 

Toplam Görüntülenme: 1161

Yayın tarihi: Cuma, 21 Ekim 2016

Bunları okudunuz mu?