İman etmedikçe cennete giremezsiniz
Abdullah bin Ebî Muleyke hazretleri Tabiînin büyüklerindendir. Mekke-i Mükerreme’de doğdu, orada 117 (m. 735) yılında vefât etti. Otuz sahâbî ile görüşmüş ve onlardan hadîs rivâyet etmiştir. Buyurdu ki:
Teravih namazının Hulefâ-i râşidîn ve Eshâb-ı kiram zamanında da yirmi rekat kılındığını rivâyet eden tabiînden birçok âlimden biri de İbn-i Ebî Muleyke’dir. Mekrûh vakitlerde (güneş doğarken, tam tepede iken ve güneş batarken) namaz kılmanın mekrûh olduğunu bildiren bir rivâyeti de vardır. Şu hadîs-i şerîf de onun rivâyetlerindendir:
Resûlullah efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem ) “Kim hesaba çekilirse azap edilmiş olur” buyurdu. Hazreti Âişe, (Allahü teâlâ “İşte böylesi kolay bir hesaba çekilir” [İnşikâk-8] buyurmuyor mu?) diye sorunca “Bu senin dediğin arzdır (Amellerin sahiplerine arz olunmasıdır) yoksa her kim ince hesaba çekilirse helak olur” buyurdu.
Hazreti Muaz'dan “radıyallahu anh” rivayet edildiğine göre Resulullah efendimiz onun elinden tuttu ve "Muaz! Vallahi seni gerçekten seviyorum" buyurdu. Sonra sözüne şöyle devam etti: "Muaz! Her namazdan sonra şu duayı mutlaka okumanı tavsiye ediyorum: (Allahümme einnî ala zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetik=Allahım! Seni anıp zikretmek, nimetine şükretmek, sana layık ibadet etmek için bana yardım eyle!)"
Ebu Hüreyre'den "radıyallahu anh" rivayet edildiğine göre Resülullah efendimiz şöyle buyurdu: "Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız!"
Yine hazreti Ebu Hüreyre'den rivayet edildiğine göre Peygamber efendimiz şöyle buyurdu: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allahü teala, yedi insanı, Arş'ın gölgesinde barındıracaktır: Adil devlet başkanı, Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç, kalbi mescidlere bağlı Müslüman, birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan, güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine (Ben Allah'tan korkarım) diye yaklaşmayan yiğit, sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse, tenhada Allah'ı anıp gözyaşı döken kişi."
Toplam Görüntülenme: 1011
Yayın tarihi: Perşembe, 27 Ekim 2016
Bunları okudunuz mu?
- Kula, ilk önce namazı sorulur
- Haram yiyenin duâsı kabul olmaz
- Ben kulumun zannettiği gibiyim
- Onlar, pek cömerttirler
- Allahü teâlânın koruduğu kullar
- Allahü teâlâya hakîkî kul olmak
- Dostun sevdiği kimseler, insana güzel görünür
- Allahım, takdirine râzı olmayı nasip eyle
- Her işin bir güç bir de kolay tarafı vardır
- Âhiret yolculuğu için takvâyı azık edinin