Gıybet günahından kurtulmak için

Kayserili Sirâceddîn Molla Anadolu’da yetişen Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 795 (m. 1393)’de Kayseri’de doğdu ve orada yetişti. 856 (m. 1452)’de hac dönüşünde Kudüs’te vefât etti. Derslerinde buyurdu ki:

Câbir bin Abdullah (radıyallahü anh) rivâyet etti: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Gıybetten sakınınız. Çünkü gıybet, zinâdan daha şiddetlidir.” Eshâb-ı kirâm “Ey Allahın Resûlü! Bu nasıl olur?” dediler. Resûlullah efendimiz: “Kişi zinâ eder, sonra korkar, Allahü teâlâya tövbe eder. Halbuki Allahü teâlâ gıybet eden kimseyi, gıybet edilen kimse affedinceye kadar affetmez.” 
Burada gıybetin, zinâdan şiddetli olması, günah hususunda daha şiddetli olmasından değildir. Bu hadîs-i şerîfi şerhedenlerden bazısı demiştir ki: “Gıybetin, zinâdan şiddetli ve ağır olmasının sebebi, zinânın zinâ yapılanın rızasıyla olması, gıybetin ise, onun rızâsı ile olmamasıdır.” Bazısı da, “Zinâ için günlerce uğraşmak lâzım. Bununla beraber herkes zinâ yapmaz, ama gıybet, her gün defalarca yapılan ve insanların çoğundan meydana gelen bir şey olduğundan, zinâdan şiddetlidir.
Gıybet edenin, gıybetini yaptığı kimseden helâllik dilemesi lazımdır. Bu, eğer gıybet edilen, o kimsenin kendisini gıybet ettiğini biliyorsa lâzım gelir. Çünkü gıybet ettiği kimseyi üzmüştür. Eğer gıybet edilen bunu bilmiyorsa, gıybetini yaptığını ona bildirmesinin faydası yoktur. Sâdece tövbe ve istiğfar edilir ve gıybet edilen kimseye hayır duâ edilir. Böylece affa kavuşulur.”
“Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Dünyâ hayatı, ancak bir oyun ve eğlenceden ibârettir” buyuruyor. (Muhammed-36) Nasıl oyun ve eğlence kısa bir müddet sonra sona eriyorsa, dünyâ hayatı da aynı şekilde sona erer. Böyle geçici ve bitiveren şeyler, akıllı kimseyi, ebedî nimetlere, Cennete ve sonsuz rahata kavuşmasına vesile olan sahih amellerden (beş vakit namaz ve Allahü teâlânın rızasına kavuşturan işlerden) alıkoymamalıdır.
Peygamber efendimiz bir hadîs-i şerîfte; “Cennette kamçı miktarı az bir yer, bütün dünyâdan daha iyidir” buyuruyor. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Her nefis ölümü tadacak ve ecirleriniz (mükâfatlarınız) ancak kıyâmet günü tamamlanacak. O vakit, kim ateşten uzaklaştırılır da Cennete konursa, muradına ermiştir. Yoksa dünyâ hayatı, aldatıcı menfaatten başka birşey değil” buyuruyor. (Âl-i İmrân-185)

Toplam Görüntülenme: 1000

Yayın tarihi: Pazar, 09 Nisan 2017

Bunları okudunuz mu?