Habîbinin amcasını vesîle yapıyoruz

Ebü’t-Tayyib el-İmrânî hazretleri Yemen’de yetişen büyük Şafiî âlimlerindendir. 518 (m. 1125)’de doğdu. 587 (m. 1191)’de Yemen’de vefât etti. Mekâsıd-il-kelâm isimli eserinde şöyle yazmaktadır:

Duâ edenin, kalbinin nûrlanması için, duâdan önce sâlih bir amel yapması duâya sâlih bir amel ile başlaması gerekir. Bu sebeple, farz namazların peşinden yapılan duâlar, kabule daha yakındır.
Hazreti Ömer radıyallahü anh zamanında bir ara yağmur yağmamış, her taraf kurumuştu. Şiddetli kuraklık yüzünden, rüzgâr, yerdeki toprağı kül gibi savuruyordu. Bu sebeple bu seneye, "kıtlık, kuraklık yılı" denildi. Bir rivâyete göre de, bu senede pekçok ölüm olduğu için bu isim verildiği söylenmiştir... Bunun üzerine Hazreti Ömer, Hazreti Abbâs’ı da yanına alarak yağmur duâsına çıktı ve şöyle duâ etti:
“Ey âlemlerin Rabbi! Sana, senin katında Habîbinin amcasını vesîle yapıyoruz. Çünkü sen Kur’ân-ı kerîmde meâlen şöyle buyuruyorsun: (Babaları sâlih bir kimse olduğu için, o ikisini muhafaza eyledi.) [Kehf-82] Allahım! Hazreti Abbâs da Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) amcası olduğu için, senin katında onu vesîle yapıyoruz” dedi. Sonra orada bulunan cemâate dönüp: “Dedim ki; gelin Rabbinizin mağfiretini isteyin. Çünkü O, Gaffar’dır (mağfireti çok boldur). (Rabbinizin mağfiretini dilediğiniz takdîrde, Allah) üzerinize bol bol yağmur salıverir. Hem mallarınızı, hem de oğullarınızı çoğaltır ve size bahçeler yaratır, ırmaklar akıtır” meâlindeki Nûh sûresinin onuncu âyet-i kerîmesini ve onikinci âyet-i kerîmesini okudu.
Hazreti Abbâs radıyallahü anh da, gözlerinden yaşlar akarak şöyle duâda bulundu: “Küçükler boyunlarını büktü, büyükler inceldi. Şikâyetler yükseldi. Yâ Rabbi! Sen gizliyi ve en gizliyi de bilensin. Allahım! Onlara yardım eyle. Onlar beni, Resûlullaha (sallallahü aleyhi ve sellem) yakınlığımdan dolayı senin katında vesîle ettiler.” Bu sırada bir parça bulut ortaya çıktı. Herkes; bakın bakın bulut çıktı, dedi. Sonra rüzgâr çıktı, şimşek çaktı. Daha yerlerinden ayrılmadan, çok yağmur yağdı.
Herkes Hazreti Abbâs’ın radıyallahü anh yanına koşup; “Sana afiyet olsun, ey Haremeyn’in Sakisi” dediler. Allahü teâlâ kullarına merhamet edip, her tarafta bolluk oldu. Bu duâ, Resûlullah efendimizin bereketiyle kabul olunmuştur.

Toplam Görüntülenme: 865

Yayın tarihi: Cumartesi, 20 Mayıs 2017

Bunları okudunuz mu?