İnsanlardan isteme de dağdan odun getir sat

Ebû Hayyân hazretleri Tefsîr, kırâat, hadîs, târih ve lügat âlimidir. 654 (m. 1256)’da Endülüs’te (İspanya) Gırnata’da (Granada) doğdu. 745 (m. 1344)’de Kâhire’de vefât etti. Rivâyet ettiği bazı hadîs-i şerîfler:

Sa'd bin Ebi Vakkas (radıyallahu anh) anlatıyor: "İki erkek kardeş vardı. Bunlardan biri öbür kardeşinden kırk gün kadar önce vefat etti. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin yanında, bunlardan önce vefat edenin faziletleri zikredildi. Bunun üzerine Resulullah Efendimiz; 
-Diğeri Müslüman değil miydi? diye sordu.
-Evet! Müslümandı ve fena da değildi! dediler. Aleyhisselatü vesselam Efendimiz:
-Öldükten sonra, namazının ona ne kazandırdığını biliyor musunuz? Namazın misali, sizden birinin kapısının önünde akan ve her gün içine beş kere girip yıkandığı suyu bol ve tatlı bir nehir gibidir. Bunun, (nehrin) onun üzerinde kir bıraktığını göremezsiniz. Öyleyse, siz ona namazının neler ulaştırdığını bilemezsiniz."
Câbir bin Abdullah’tan O da Muâz bin Cebel’den (radıyallahü anhüma) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: “Bir kimse inanarak (Lâ ilahe illallah) derse, muhakkak Cennete girer.” 
Hazreti Osman (radıyallahü anh) şöyle anlattı: Peygamber Efendimiz ile beraber idim. Huzûrunda abdest alan birisi var idi. Bu sırada Peygamber Efendimiz güldüler. Bunun üzerine “Niçin güldünüz, yâ Resûlallah?” dedim. Peygamber efendimiz “Allahü teâlânın, abdest alan kuluna olan ikramına güldüm. Abdest alıp âzâlarını yıkayan her kul, ne zaman bir uzvunu yıkarsa, o uzuvdan su ile beraber günahlar dökülür” buyurdu.
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivâyet etti. Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: “Kıyâmet gününde Allahü teâlânın katında, insanların en kötüsü olarak ikiyüzlü kimseyi görürsün.”
Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: “Mezarda olanlara selâm vereceğiniz zaman, esselâmü aleyküm deyiniz!” Bunun için; “Esselâmü aleyküm! Yâ ehle dâril-kavmil mü’minîn” denir. Böyle selâmın da, işiten ve anlayan kimseye söyleneceği belli bir şeydir. İşitmeselerdi, yokluğa ve taşa selâm vermek olurdu. Selef, yani, İslâmın büyük âlimleri, böyle selâm verileceğini, söz birliği ile bildirdiler.
Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: “Sizden birinizin, bir ip alıp bir demet odun getirmesi ve onu satması, insanlardan istemesinden onun için daha hayırlıdır.”

Toplam Görüntülenme: 972

Yayın tarihi: Çarşamba, 06 Aralık 2017

Bunları okudunuz mu?