Kardeşlerinizin arasını düzeltiniz

Hasen Irâkî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 930 (m. 1523)’de, aşağı Mısır’da Kevm denilen yerde vefât etti. Buyurdu ki:

Müslümanlara yumuşak davranınız. Kur'ân-ı kerimde, Hucurât sûresinin onuncu âyetinde meâlen (Bütün müminler ancak kardeştirler. Aralarında ihtilâf olduğu zaman, kardeşlerinizin arasını düzeltiniz ve Allahü teâlâdan korkunuz ki, merhamet olunasınız) buyurulmuştur. Nisâ sûresinin yüzondördüncü âyetinde meâlen (Onların gizli işlerinde hayır yoktur. Ancak; sadaka vermeyi veya bir iyilik yapmayı veya insanlar arasında olan adâveti ıslâh etmeyi [düzeltmeyi] emreden mümin kimse müstesnâdır. Her kim bu işleri Allahü teâlânın rızasını arayarak yaparsa, biz âhirette ona büyük mükâfât vereceğiz) buyurulmuştur.
Affedici olunuz. Şûrâ sûresinin kırkıncı âyetinde meâlen (Kötülüğün cezâsı misli kadar azaptır, kötülüktür. Kim kötülüğü affeder ve [kendisine düşman olanla arasını] düzeltirse, onun mükâfâtı Allahü teâlâya âittir) buyurulmuştur.
Şu'arâ sûresinin seksensekizinci ve doksanıncı âyetlerinde meâlen (Kıyâmet günü, ne mâl, ne de evlat, hiç kimseye fayda vermez. Ancak Allahü teâlâya temiz ve selîm bir kalp ile gelenler müstesnâ. [Onlar nîmetlere nâil olurlar]) buyurulmuştur.
Âl-i imrân sûresinin yüzotuzdördüncü âyetinde meâlen (Öfkelerini yenenler, insanların kusurlarını affederler. Allahü teâlâ ihsân edenleri sever) buyurulmuştur.
Şûrâ sûresinin kırkıncı âyetinde meâlen (Kim zulmedeni affeder ve onunla arasını düzeltirse, onun mükâfâtı Allahü teâlânın indindedir) ve kırküçüncü âyetinde meâlen, (Kim sabredip de, kendine zulmedeni affederse, Allahü teâlâ, ona büyük mükâfât verir) buyurulmuştur.
Âl-i imrân sûresinin yüzellidokuzuncu âyetinde meâlen (Yanında bulunanlara yumuşaklık ve tatlılıkla muâmele etmen, Allahü teâlânın sana bir kerem ve rahmetidir. Eğer kötü ahlâklı olup, sert davransaydın etrâfındakiler dağılırlardı) buyurulmuştur.
Abdülvehhâb-ı Şa’rânî hazretleri, Tabakât-ül-kübrâ isimli meşhûr eserinde şöyle anlatır:
“Vefatından kısa bir zaman evvel Hasen Irâkî’nin yanına gitmiştim, bana dedi ki:
-Ey Abdülvehhâb, sana tavsiyem odur ki, hiçbir kimse ile çarpışma! Münâkaşa ve mücâdele yapma! Sana birisi bir şey söylese, buna hakkı olmadığı hâlde söylemiş olsa dahi, sen peki deyip kabul et! Senin ecrini, mükâfatını Allahü teâlâ mutlaka verir!
Hasen Irâkî hazretlerinin anlattıklarını ibretle dinleyip, tavsiyelerine uymağa çok gayret ettim.”

Toplam Görüntülenme: 786

Yayın tarihi: Pazartesi, 25 Aralık 2017

Bunları okudunuz mu?