Şu bedeninin, senin üzerinde hakkı vardır

Fahrüddîn ibn-i Asâkir hazretleri meşhûr hadîs âlimlerindendir. 555 (m. 1160)’da doğup, 620 (m. 1223)’de, Şam’da vefât etti. Naklettiği bazı hadis-i şerfiler:

Birisi Resûlullah Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip, cihad için müsâade istemişti. Resûlullah Efendimiz sordu: “Senin ebeveynin (annen, baban) hayatta mı?" Gelen sahabi: “Evet” dedi. Resûlullah Efendimiz emretti: “Dön ve onlara bak.”
“Kul hakkından başka şehîdin bütün günahları affolur.”
“Müslüman, insanların elinden ve dilinden emîn oldukları kimsedir.”
“Mümin, müminlerin canları ve malları hususunda emin oldukları kimsedir.”
Abdullah bin Amr bin Âs (radıyallahü anh) çok ibâdet yapardı. Bütün hayatını ibâdet etmeye vakfetmişti. Zühd ve takvâsı çoktu. Hatta bu hâli sebebiyle, evlendiği zaman, günlerce hanımının yanına varmadı. Babası Hazreti Amr bin Âs, bu durumu Resûlullah’a arz ederek, evlilikten de nasîbini almasını istemişti. O kadar ibâdet yapma arzusu vardı ki, hayatta bulundukça her gün oruç tutmak ve her gece namaz kılmak üzere Allah’a yemîn ederek nezirde (adakta) bulundu. Onun bu hâlini Resûlullah Efendimize haber verdiklerinde, Ona “Ey Abdullah! Her gün oruç tuttuğun bütün gece namaz kıldığın bana haber verilmedi mi sanırsın!” buyurdu. O da “Evet yâ Resûlallah! Öyledir” dedi. Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz “Böyle yapma! Bazı günlerde oruç tut, bazı günlerde iftar et, oruç tutma! Gecenin bir kısmında uyu, bir kısmında da namaz kıl. Çünkü şu bedeninin senin üzerinde hakkı vardır; gözünün de bir hakkı vardır, hanımının bir hakkı vardır, komşunun da bir hakkı vardır. Binâenaleyh, bu hakların hepsini yerine getirerek, her ayda üç gün oruç tutmak sana kâfidir. Her yapılan iyiliğe ve her hayır ve ibadete karşılık olarak on misli sevap ve mükâfat verileceğine göre, her ayın üç gün orucu, bütün sene orucu demektir” buyurdu.
Hazreti Abdullah da “Yâ Resûlallah! Ben bundan daha fazla ibâdet etmek için kendimde kuvvet buluyorum” dedi. Resûlullah Efendimiz “Öyle ise Dâvûd aleyhisselâmın orucu gibi oruç tut, fazla tutma!” buyurdu. O da “Dâvûd peygamberin orucu ne kadardır?” diye sordu. Resûlullah Efendimiz cevabında buyurdu ki: “En makbul oruç, kardeşim Dâvûd aleyhisselâmın orucudur. Bir gün yer, bir gün tutardı.” Bu konuda birkaç rivâyet bildirilmektedir. Allahü teâlâya yemîn vererek adak verdiği için ömrünün sonuna kadar böyle ibâdet yapmıştır.

Toplam Görüntülenme: 837

Yayın tarihi: Cumartesi, 17 Şubat 2018

Bunları okudunuz mu?