Hayâ ve imân birbirine bağlıdır

Gıyâsüddîn Muhammed ibn-i Akûlî hazretleri hadîs ve fıkıh âlimidir. 733 (m. 1333)’de Bağdad’da doğdu. 797 (m. 1395)’de aynı yerde vefât etti. Derslerinde buyurdu ki:

Allahü teâlâ Resûlullah Efendimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) en güzel edeb ile edeblendirmiştir. Onun için Kur’ân-ı kerîminde meâlen şöyle buyurdu: 
“Elini boynuna bağlı kılma (cimri olma) ve büsbütün de onu açıp isrâf etme ki, sonra kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın.” Burada orta hâli emretmektedir. Cimrilikten ve çok dağıtıp isrâftan sakındırdı. Onlar ki, harcadıkları zaman isrâf etmezler, sıkılık da yapmazlar ve harcamalar bu ikisi arası ortalama olur. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmdeki şu âyetlerinde bütün güzel ahlâkı Peygamberinde topladığını meâlen şöyle buyurdu: 
“Sen bağışlama yolunu tut, iyiliği emret ve câhillerden yüz çevir” (A’râf. 199)
“Sana tabi olan müminlere kanadını indir (tevâzu yap)” (Şuârâ: 215)
“Uhud savaşında sen, Allahtan gelen bir merhamet sayesindedir ki onlara (Eshâba) yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, muhakkak onlar etrâfından dağılıp gitmişlerdi.” (Âl-i İmrân: 159)
“Hem iyilikle kötülük müsavî olmaz. Sen kötülüğü, en güzel olan iyi hareketle önle. O vakit bakarsın ki, seninle arasında bir düşmanlık bulunan, yakın bir dost gibi olmuştur.”(Fussılet: 34)
Şu âyet-i kerîme ile de Resûlullahın edebinin çok yüksek olduğu meâlen şöyle bildirildi:
“And olsun, size içinizden bir peygamber geldi ki, zahmet çekmeniz onu incitir ve üzer. Size çok düşkündür. Müminlere çok merhametlidir, onlara hayır diler.” (Tevbe: 128)
Avn bin Abdullah dedi ki: “Hayâ, hilm (yumuşaklık) ve susmak imândandır.”
İbn-i Ömer dedi ki: “Hayâ ve imân birbirine bağlıdır. Birisi ayrılınca, diğeri de onunla birlikte gider. Her zaman beraber olurlar.”
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: “Mümin yalancı olmaz.”
“Allahü teâlâ sizden ilmi almak için, ilmi ile âmil olan âlimleri kaldırır, câhiller kalır. Dinden suâl edenlere, kendi akılları ile cevap verip, insanları doğru yoldan ayırırlar.”
Hadîs-i kudside “Kibriya benim ridâm, azamet izârımdır. Bunlardan biri için benimle çekişmeye gireni Cehennem ateşine atarım” buyuruldu.
Abdullah bin Mes’ûd (radıyallahü anh) buyurdu ki: “İlmi öğreniniz. Öğrendikten sonra, o ilimle amel ediniz.”

Toplam Görüntülenme: 662

Yayın tarihi: Perşembe, 12 Nisan 2018

Bunları okudunuz mu?