Vakitleri çalışmakla ve ibâdetle geçirmelidir

İmâmüddîn ibn-üs-Sükkerî hazretleri hadîs ve fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. 553 (m. 1158)’de Mısır’da doğdu. 624 (m. 1227)’de vefât etti. Talebelerine şöyle vasiyette bulundu:

Bütün ibâdetlerini, iyiliklerini kusurlu bilmelidir. Allahü teâlânın emirlerini tam yapamadığını düşünmelidir. Ebû Muhammed Abdüllah bin Menâzil buyurdu ki: "Allahü teâlâ çeşitli ibâdetleri bildirdi. Sabrı, sıdkı, namazı, orucu ve seher vakitleri istiğfâr etmeyi buyurdu. İstiğfârı en sonra söyledi. Böylece kula, bütün ibâdetlerini, iyiliklerini kusurlu görüp, hepsine af ve magfiret dilemesi lâzım oldu." 
Câfer bin Sinân buyurdu ki: "İbâdet, iyilik yapanların, kendilerini, günah işleyenlerden üstün görmeleri, onların günahlarından daha fenadır." 
Ali Mürte'iş hazretleri, Ramazan-ı şerifin yirmisinden sonra itikafı bırakıp câmiden dışarı çıktı. Niçin çıktın dediklerinde, "Hâfızların tegannî ile okuduklarını ve bununla övündüklerini görünce, içeride duramadım" buyurdu.
Kendinin ve çoluk çocuğunun nafakasını helâldan kazanmak için çalışmalıdır. Bunun için, ticâret, sanat yapmak lâzımdır. Selef-i sâlihîn, hep böyle çalışıp kazanırlardı. Helâl kazanmanın sevaplarını bildiren pekçok hadis-i şerif vardır. Muhammed bin Sâlim hazretlerine; "Çalışıp kazanalım mı, yoksa yalnız ibâdet yapıp tevekkül mü edelim?" dediklerinde, "Tevekkül etmek, Resûlullahın hâlidir. Çalışıp kazanmak da, Onun sünnetidir. Çalışıp da tevekkül ediniz" buyurdu.
Ebû Muhammed bin Menâzil, "Çalışıp da tevekkül etmek, bir yere çekilip ibâdet yapmaktan hayırlıdır" buyurdu.
Yemekte, içmekte adaleti, yâni orta hâlde olmayı gözetmelidir. Gevşeklik verecek kadar çok yememeli. İbâdet yapamayacak kadar da, perhîz etmemelidir. Evliyânın büyükleri de böyle buyurmuşlardır...
Sözün kısası, ibâdet ve iyilik yapmaya yardımcı olan her şey, iyi ve mübârektir. Bunları azaltanlar da, yasaktır. Her iyi işte, niyete dikkat etmelidir. İyi niyet olmadıkça, o işi yapmamalıdır. İslâmiyete uymayanlardan, bid'at ve günah işleyenlerden uzlet etmeli, yâni bunlarla görüşmemelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Hikmet, on kısmdır. Dokuzu uzlettedir. Biri de, az konuşmaktadır. ) Böyle insanlarla zarûret kadar görüşmelidir. Vakitleri, çalışmakla, zikir, fikir ve ibâdetle geçirmelidir.
  •  

Toplam Görüntülenme: 661

Yayın tarihi: Cuma, 26 Ekim 2018

Bunları okudunuz mu?