Ahmak kimselerle münâkaşa etme

İmam-ı Mücâhid hazretleri Tabiînin en meşhûr âlimlerindendir. 24 (m. 645) senesinde doğdu. 104 (m. 723)’de Mekke’de vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:

“Lâ ilahe illallah diyen bir kimsenin üzerine kıyâmet kopmaz.”
“İnsanlarla, Lâ ilahe illallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum.”
“Cebrâil (aleyhisselam) bana komşuluk hakkından o kadar bahsetti ki, komşunun komşuya vâris olacağını zannettim.”
“Dünya metâının (nimetlerinin) en hayırlısı sâliha bir hanımdır.”
“Kıyâmet günü insana dört şey sorulur; ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle nasıl amel ettiğinden, bedenini nerede yıprattığından ve malını nereden kazanıp nereye harcadığından.”
İmam-ı Mücâhid hazretlerinin kıymetli sözlerinden bazıları:
''Allah için birbirlerini seven Müslümanlar bir araya gelip, güleryüz ve tatlı sözle konuştukları zaman, ağaçların kuruyan yapraklarının rüzgârda döküldüğü gibi günahları dökülür.”
“Cehennemlikler, Cehennemde öyle şiddetli uyuz hastalığına yakalanırlar ki, bütün etleri kemiklerinden sıyrılır. Bunlara bu hastalıktan rahatsız oluyor musunuz diye sorulunca, evet derler. İşte bu azâb dünyâda müminlere yaptığınız eziyetin ve verdiğiniz sıkıntının cezasıdır, denilir.”
Abdullah İbn-i Abbâs’tan naklettiği bir nasîhat şöyledir: “Sana lâzım olmayan ve faydası dokunmayan şeyleri konuşma, çünkü bu boş bir iştir. Üstelik zararından da emîn değilsin. Yeri gelmedikçe lüzumlu olan sözü de söyleme. Çok kerre faydalı söz yerini bulmaz da boşa söylenmiş olur. Ne yumuşak huylu kimseyle, ne nefsine uyan kimseyle, ne de ahmakla münâkaşa etme. Münâkaşa edersen, yumuşak huylu kimse sana kalbinden buğzeder. Ahmak âdi kimselerle münâkaşa edersen, onlar da sana dil ile eziyet ederler. Tanıdığın bir kimse yanından ayrılınca seni nasıl anmasını istersen, sen onu öyle an.”
“Bir mümin kalbini Allahü teâlâya bağlarsa, Allahü teâlâ insanları ona yardımcı eder.”
“Her sabah ve akşam tövbe etmeyen kimse, kendine zulmeder.”
“Evinden çıkan bir kimse 'Bismillah' dediği zaman bir melek hidâyete ulaştın der. 'Tevekkeltü alellah' dediği zaman, Allahü teâlâ 'Ben sana yeterim' buyurur. 'Lâ havle velâ kuvvete illâ billah' dediği zaman bir melek her tehlikeden kurtulmuş oldun der. Bunun üzerine şeytanlar; hidâyete ulaşan, Allah’ın yardımına kavuşan ve himâyesine giren kimseye daha ne zarar yapılabilir diyerek yanından uzaklaşırlar.”

Toplam Görüntülenme: 740

Yayın tarihi: Salı, 24 Eylül 2019

Bunları okudunuz mu?