Yasak edilenlerden sakınmanın fazileti
Mehmed Mekkî Efendi 121. Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1126'da (m. 17l4) Mekke'de doğdu. Babası Mekke Kadısı iken, vefatı üzerine İstanbul'a geldi. Tahsilini tamamladıktan sonra müderris ve 1202'de (m. 1787) Şeyhülislâm oldu. 1212'de (m. 1797) vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Kâmil insanın her işi, düşünceleri, sözleri, ahlakı, Resûlullah Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) tam uygun olur. Çünkü, bütün saadetlere, Ona uymakla kavuşulur. Ona uymak, İslamiyete yapışmak demektir. Bu da şunları yapmakla olur:
Günah işleyince, hemen tövbe etmelidir. Gizli işlenen günahın tövbesi gizli olur. Açık işlenmiş günahın tövbesi açık olur. Tövbeyi geciktirmemelidir. Kiramen kâtibîn melekleri, günahı hemen yazmaz. Tövbe edilirse hiç yazılmaz. Tövbe edilmezse yazarlar. Günaha tövbe etmemek, bu günahı yapmaktan daha fenadır. Hemen tövbe etmeyen de, ölmeden önce tövbe etmelidir...
Verâ ve takvâyı elden bırakmamalıdır. Takvâ, açıkça yasak edilmiş olan şeyleri, verâ, şüpheli şeyleri yapmamaktır. Yasak edilenlerden sakınmak, emrolunanları yapmaktan daha faydalıdır...
İyiler de, kötüler de, iyilik yapar. Fakat, yalnız sıddîklar, iyiler, günahtan sakınır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Kıyamet günü Allahü teâlânın huzuruna kavuşanlar, verâ ve zühd sahipleridir.”
“Verâ sahibinin namazı makbul olur.”
“Verâ sahibi ile birlikte bulunmak ibadettir. Onunla konuşmak sadaka vermek kadar sevaptır.”
Kalbinin ürperdiği işi yapma! Nefsine uyma! Şüphe ettiğin işlerde kalbine danış! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Nefse sükûnet ve kalbe ferahlık veren iş, iyi iştir. Nefsi azdıran, kalbe heyecan veren iş günahtır.”
“Helâl olan şeyler bellidir. Haramlar da bildirilmiştir. Şüpheli olanlardan kaçınız. Şüphesiz bildiklerinizi yapınız!” [Bu hadis-i şerif gösteriyor ki, şüphe edilen ve kalbi sıkan şeyi yapmamalı. Şüphe edilmeyeni yapmak câiz olur.]
Bir hadis-i şerifte, (Allahü teâlânın, Kur'an-ı kerimde helâl ettiği şeyler helâldir. Kur'an-ı kerimde bildirmediği şeyleri affeder) buyuruldu. Şüpheli bir şeyle karşılaşınca, eli kalb üzerine koymalı. Kalb çarpması artmazsa, o şeyi yapmalı. Eğer, fazla çarparsa yapmamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Elini göğsüne koy! Helâl şeyde kalb sakin olur. Haram şeyde çarpıntı olur. Şüpheye düşersen yapma! Din adamları fetva verseler de yapma!”
Toplam Görüntülenme: 643
Yayın tarihi: Pazar, 05 Nisan 2020
Bunları okudunuz mu?
- Kabir ziyâreti eden ibret alarak döner
- Allahtan bir defa korkan cehennemde kalmaz
- İnsanın, günâhlarını unutması gurûrdandır
- Zorla alınan hediye sahih değildir
- Dünya dönüp gitmekte âhiret ise gelmektedir
- Yolumuzun esası, zaruri olan ile yetinmektir
- Her varlık, Allah'ı tesbih eder
- O gâzilerle harp etmek akıllıca bir iş değildir
- Allah adamlarında üç alâmet vardır
- Nefsin hilelerinden kurtulmak için