İyi bir Müslüman nasıl olur

İbn-i Ebi’l-Kâdî hazretleri hadîs, usûl ve Şafiî fıkıh âlimidir. Aslen Harezmlidir. 346 (m. 957) senesinde vefât etti. “İyi bir Müslüman nasıl olur?” diye sorduklarında, buyurdu ki:

İyi bir Müslüman, din kardeşinin yüzüne sevgi ve muhabbet ile bakar. Bir hadîs-i şerîfte “Müminin mümine sevgi ve muhabbet ile bakması ibadettir. Mümin bir kimsenin, Müslüman kardeşinin yüzüne gülmesi, ikisinin de hatâlarını döker” buyuruldu.
Sevmede hâlis olmaya gayret etmelidir. Hadîs-i şerîfte “Seni saf, temiz kılan üç haslet vardır. Din kardeşine rastlayınca sevginden ötürü hemen selâm vermen. Mecliste ona yer vermen. Onu en çok sevdiği isim ile çağırman” buyuruldu. Hediye verenin hediyesini alır ve bulunduğu mecliste olanlara ondan ikram eder. Hediyeye daha fazlası ile mukâbele eder. Hediye nimetine karşı ona duâ ile teşekkür eder. Onu medh eder ve yaptıklarını anlatır. Hastaları yoklar. Müslümanların cenâzesinde bulunur. Musibete uğrayan, yakını ölen mümine başsağlığı diler, taziyede bulunur. Mümine kaybettiği şey için, kolaylık ve yol gösterir...
Zenginlerle ve zâlim devlet adamları ile oturup kalkmaktan sakınır. Çünkü böyleleri ile görüşmek, meclislerinde bulunmak fitne ve belâdır. Hükümdârların, vâlilerin ve zenginlerin çocukları ile oturmaktan kaçınır. Müminin en üstün hasleti, sevdiğini Allah için sevmesi, sevmediğini de Allah için sevmemesidir. İmânın kemâlini ve Allah sevgisini bu güzel haslet kazandırır. Mümin bu haslet ile imânın zevkine erişir. Yine bu haslet, Allah için olan amelin en hâlisidir. Bir hadîs-i şerîfte “Çok dostunuz olsun. Çünkü Rabbiniz hayâ sahibidir. Kerîmdir. Kıyâmette dostları arasında, din kardeşlerinin içinde bulunan kuluna azap etmekten hayâ eder” buyuruldu.
Bir hadîs-i şerîfte de “Çok tanıdığınız olsun. Çünkü kıyâmette her biri için şefaat vardır” buyuruldu.
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) yine bir hadîs-i şerîflerinde “Allah yolunda bir din kardeşi edinene, Allahü teâlâ Cennette bir derece verir” buyurdu.
Yine buyurdu ki: “Müminin mümine karşı ülfet ve muhabbeti, rûhun cesede olan bağlılığı, sevgisi gibidir.”
Dînine, emânetine güvendiği, salah ve takvâsını bildiği kimseler hâriç, başkaları ile dostluk etmemesi sünnettir. Çünkü kişi, sevdiği kimse ile beraberdir. Ameli sevdiği kimse gibi olmasa da, herkes sevdiği ile olacaktır.

Toplam Görüntülenme: 640

Yayın tarihi: Pazartesi, 13 Nisan 2020

Bunları okudunuz mu?