İYİLİĞE KARŞI KEMLİK

Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u fethettikten sonra, merkezi Trabzon olan Pontus devletinin kralı David Komnenos, şimdi sıranın kendilerine geldiğini anladı ve Osmanlılara karşı Doğu Anadoludaki Akkoyunlu devletinin hükümdarı Uzun Hasan’a, Osmanlılara karşı  ittifak yapmayı teklif etti. Aralarındaki dostluğu güçlendirmek için de yeğeni Katerina Despina’yı Uzun Hasan ile evlendirdi. Bu ittifaktan cesaret alan David Komnenos, Osmanlılara vermesi gereken vergiyi vermediği gibi, evvelce verdiklerini de geri istedi. Bu durumu da Uzun Hasan’a bildirerek gereğinin yapılmasını istedi. Uzun Hasan da yeğeni Murad’ı Fatih Sultan Mehmed Han’a gönderdi. Huzura kabul edilen Murad Bey:-Padişahım, Trabzon Pontus Devleti, ödediği bütün vergilerin geri verilmesini istiyor! Dedi.

Fatih Sultan Mehmed:-Siz gidiniz, ben gelir borcumu öderim...cevabını verdi.Bunun akabinde hemen savaş hazırlıklarına başlayarak her zaman olduğu gibi kimseye bir şey söylemeden Doğuya doğru sefere çıktı. Öncü kuvvetlerinin başında Gedik Ahmed Paşa, evvelce yola çıkmıştı. Yolda bir kısım Akkoyulu kuvvetleriyle karşılaştı ve bunları bozguna uğrattı. Bu durumdan telaşlanan Uzun Hasan, annesi Sârâ Hatun ile Çemişgezek beyim Şeyh Hüseyin’i Fatih Sultan Mehmed’e gönderip barış teklif etti. Bu barış teklifi, Trabzon Rum Devletine yardım etmemek şartıyla kabul edildi. Gelen heyetten Uzun Hasan’ın annesi Sârâ Hatun misafir kabul edilerek ağırlandı ve diğerleri geri gönderildi. Bu, bir nevi rehine almak idi. Osmanlı ordusu yüksek dağlardan, sarp yamaçlardan ve ormanlardan zorlukla geçiyor ve Fatih Sultan Mehmed çoğu zaman yaya yürümek zorunda kalıyordu. Sârâ Hatun, gelini Katerina Despina’yı düşünerek Trabzon Rum Devletine taarruz edilmemesi için Fatih’in huzuruna çıkıp:-Ey oğul, bu Trabzon için bunca zahmet nedendir? Deyince, Fatih:-Ey ana, bu zahmet din yolundadır. Çünkü bizin elimizde İslam kılıncı vardır. Bu zahmeti yapmaz isek bize gazi demek yalan olur... dedi. Pontus kralı David Komnenos, Osmanlı askerine karşı koyamayacağını idrak ettiğinden, denizden Trabzon’a yaklaşmış bulunan Mahmud Paşa’ya bir elçi göndererek teslim olacağını bildirdi ve birkaç gün sonra ordusu ile birlikte vasıl olan Fatih Sultan Mehmed Han’a şehri tes lim etti. Kral ve ailesi de bir gemiyle önce İstanbul’a, oradan da bir Rumeli sancağı olan Serez’ e gönderildi. Burada bir müddet kalan Fatih, daha sonra İstanbul’a döndü. Yolda Akkoyunlu sınırından geçerken Sârâ Hatun’a da bir çok hediyeler verilerek memleketine gönderildi. Bu arada Uzun Hasan’ın karısı Katerina Despina,  Serez’de sürgün bulunan amcası David Komnenos’a bir mektup göndererek, oğullarından birini ve ya ölen kardeşinin oğlu ile Midilli hakimi olan Gattiluzzio’nun akrabası Alexi’nin göderilmesini istedi. Maksadı ise, Osmanlı ordu su Rumeli’de seferde iken Uzun Hasan’ı Trabzon üzerine gönderip, burasını tekrar ele geçirerek Pontus krallığını yeniden kurmak ve yeğenini kral yapmakdı. Fakat Fatih’in casuslarından Yorgi Amuraki, bu haberleşmeleri anında saraya bildirdi. Fatih Sultan Mehmed hayret içinde kaldı. Zira David Komnenos ve ailesine çok iyiliklerde bulunmuştu. Bunun üzerine hemen idam edilmeleri emrini verdi. David Komnenos ile 4 oğlu Edirne’ye getirilerek idam edildiler.

Toplam Görüntülenme: 2050

Yayın tarihi: Cumartesi, 23 Nisan 2005

Bunları okudunuz mu?