Rükneddîn-i Çeştî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 06 Nisan 2012
Rükneddîn-i Çeştî hazretleri, Hindistan’ın meşhur velîlerindendir. İmâm-ı Rabbânî’nin babası Abdülehad’ın hocasıdır. Evliyânın meşhûrlarından Şeyh Abdülkuddûs’ün ikinci oğlu ve tasavvufta halîfesidir. Babasından sonra irşâd makâmına geçmişti. Çok kitap yazdı. Mecz-ül-Bahreyn adlı eseri, din ve yakîn ilmindeki sırlar hakkındadır. Mektûbât adlı eseri de çok bereketlidir. 1546 (H.953) senesinde vefât etti.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Pîrî Baba
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 05 Nisan 2012
Pîrî Baba, Ahmed Yesevî hazretlerinin Anadolu’ya İslâmiyeti yaymak için gönderdiği altı halîfesinden biridir. Merzifon’a yerleşip kurduğu zâviyede uzun yıllar İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmıştır...
Pîrî Baba hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Nasûhzâde Pîr Ali Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 04 Nisan 2012
Nasûhzâde Pîr Ali Efendi, Tekirdağ yakınlarındaki Malkara kasabasında doğdu. Malkara’daki vazifesine devâm ettiği sıralarda, Mısır’da bulunan İbrâhim Gülşenî hazretlerinin, zamânın pâdişâhı Sultan Süleymân’ın dâveti üzerine İstanbul’a geldiğini söylediler. Pîr Ali de, İbrâhim Gülşenî hazretlerinin sohbetlerinde bulunmak için hanımı ile İstanbul’a geldiler. İbrâhim Gülşenî’nin yanına gitti. Elini öpmek için izin istedi. O zaman İbrâhim Gülşenî; “Pîr Ali Dede, bizi buraya getiren, senin bize olan muhabbetindir” buyurdu. Burada Pîr Ali, İbrâhim Gülşenî hazretlerinden çok istifâde etti.
Ömrünün sonuna kadar Malkara’da yaşayan Nasûhzâde Pîr Ali Efendi, 1545 (H.952) yılında vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce, sevenlerinden birine yazdığı mektupta buyurdu ki:
Ömer Şirvânî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 02 Nisan 2012
Ömer Şirvânî hazretleri, Azerbaycan’da yaşamış olan büyük velîlerdendir. İzzeddîn Türkmânî hazretlerinin sohbetlerine katıldı ve mânevî ilimlerde üstün bir dereceye yükseldi. İcâzet, diploma alıp, Tebriz’de hak yolun bilgilerini yaymaya memur edildi. 1427 (H.831) târihinde vefat etti.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Osman Serûcî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 01 Nisan 2012
Osman Serûcî hazretleri, Endülüs, yani İspanya’da yetişen büyük velîlerdendir. İspanya’nın kuzeyinde bulunan Elvira şehrinde yaşadı. 1299 (H.698) senesinde vefât etti...
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Muhammed Zuğdân
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 01 Nisan 2012
Muhammed Zuğdân hazretleri, Mısır’daki evliyânın büyüklerindendir. 1417 (H.820) senesinde Tunus’ta doğdu. 1476 (H. 881) senesinde Kâhire’de vefât etti. Karâfe’deki eş-Şâziliyye Kabristanına defnedildi...
İbn-i Zuğdân buyurdu ki:
Yanyalı Sinân Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 31 Mart 2012
Sinân Efendi, İstanbul velîlerinden olup Yunanistan’da, Yanya’da doğdu. Tahsîlini İstanbul’da yaptı. Merkez Efendinin teveccüh ve dualarına kavuştu. Harem-i şerîf şeyhliği vazîfesine tâyin olundu. Bu sebeple Medîne-i münevvereye gitti. 1581 senesinde orada vefât etti.
Bu mübarek zat, bir sohbetinde buyurdu ki:
Seyyid Ali Hemedânî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 30 Mart 2012
Ali Hemedânî hazretleri, Horasan’ın meşhûr velîlerindendir. Peygamber efendimizin soyundan olup seyyiddir. 1384 (H.786) senesinde vefât etti. Kabri Hıtlan’dadır. Aklî ve naklî ilimlerde büyük âlim idi. Pekçok insanın saâdetine vesîle oldu.
Seyyid Ali Hemedânî hazretleri fütüvvetle ilgili olarak buyurdu ki:
Seyfeddîn-i Fârûkî
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 29 Mart 2012
Seyfeddîn-i Fârûkî hazretleri, “Silsile-i aliyye” adı verilen âlim ve velîlerin yirmi beşincisidir. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunu ve Urvetü’l-Vüskâ Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin beşinci oğludur. 1639 (H.1049) senesinde Hindistan’ın Serhend şehrinde doğdu. 1684 (H.1096) senesinde aynı yerde vefât etti...
Seyfeddîn-i Fârûkî hazretleri insanlara maddî ve mânevî her türlü yardımı yapardı. Yardımlaşmanın önemini belirterek buyurdu ki:
Amasyalı Mehmed Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 28 Mart 2012
Mehmed Efendi, on sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda Amasya’da yaşamış olan evliyadandır. İlk tahsîlinden sonra İstanbul’a gelerek zamânının âlimlerinden ilim tahsîl etti. Kastamonu Medresesinde müderris olarak vazîfe alıp talebe okuttu. Bir müddet sonra Amasya’ya döndü ve orada vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: