Bir orduya yeten pilav!..
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 02 Haziran 2011
Dede Molla hazretleri, Orta Anadolu’da yetişen velîlerdendir. Hakkında anlatılan meşhur bir menkıbeye göre on altıncı yüzyılda Yavuz Sultan Selîm Hanın pâdişâhlığı sırasında yaşamıştır. Kabri, Konya’nın Çumra ilçesindedir...
Bu kemikleri kırmayınız!..
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 01 Haziran 2011
Dâvûd bin A’zeb hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Doğum ve vefât yerleri, târihleri belli değildir. Devrinin velî kulları huzûrunda yetişen Dâvûd bin A’zeb, haram ve şüphelilerden çok sakınan verâ ve takvâ sâhibi bir zât idi...
Dâvûd bin A’zeb hazretleri, bir gün bir seveninin evine misâfirliğe gitti. Ev sâhibi, hizmetçisine bir koyun kesip, hazırlamasını söyledi. Hizmetçi, bir koyun kesip hazırladı. Yemek vakti Dâvûd bin A’zeb’in önüne getirilince; “Onu kaldırın, ondan haram kokusu geliyor” buyurdu. Ev sâhibi araştırınca, hizmetçinin yanlışlıkla sürüye katılan bir hayvanı kestiğini öğrendi. Böylece başkasına âit bir koyunu yemekten kurtuldular. Hak sâhibine durumu anlatıp başka bir koyun verdiler...
Ebedî saâdetin anahtarı!..
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 31 Mayıs 2011
Şeyh Dahmel bin Abdullah, Yemen’de yetişen evliyânın büyüklerinden olup doğum târihi belli değildir. Yemen’in Sahban beldesinde doğdu. Hayâtı hakkında fazla bir bilgi yoktur. Zamânın âlimlerinden ilim öğrenerek yetişti. Talebe yetiştirmek ve insanlara doğru yolu anlatmak için icâzet (diploma) aldı. Ömrünü bu minval üzere geçiren Dahmel bin Abdullah, 1203 (H.600) senesinden sonra vefât etti...
Hilm kılıcı demir kılıçtan keskindir!
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 30 Mayıs 2011
Cemâleddîn Çelebi, Anadolu velîlerindendir. Hayâtı hakkında fazla bilgi bulunmayan Cemâleddîn Çelebi, Sultan Yıldırım Bâyezîd Hân zamânında yaşamıştır... Zamânın âlimlerinden ve tasavvuf büyüklerinden ilim öğrendi. Şeyh Âdil’den icâzet, diploma alarak, halîfesi oldu. Hocasının vefâtından sonra ders vermeye, insanlara nasihat etmeye başladı. Meclisleri ilim, irfan ve fazilet sâhiplerinin toplandığı yer oldu. Hiç kızmazdı. Dostuna, düşmanına aynı muâmelede bulunurdu. Onun bu geniş müsâmahakâr hâlini anlayamayanlar; “Bu kadar yumuşaklığın, insanlara karşı bu kadar tahammül ve sabır göstermenin mânâsı nedir?” şeklinde sözler söylediklerinde; “Hilm, yumuşaklık kılıcı, demir kılıçtan, hattâ yüz zafere sebeb olan kılıçtan daha keskindir” diye cevap verirdi. Sohbetlerinde Mesnevi okurdu. Bunlardan bazıları:
En büyük musîbet: Kalb katılığı!
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 29 Mayıs 2011
Câfer bin Süleymân Dâbiî hazretleri Tebe-i Tâbiîndendir. Sekizinci asırda vefât etti. Sohbetleriyle insanların hak yola kavuşmalarına vesîle ve sebep oldu. Hadîs-i şerîf rivâyet etti.
Câfer bin Süleymân, Mâlik bin Dînâr hazretlerinden naklederek buyurdu ki:
“Allahü teâlâ kalplere ve bedenlere çeşitli musîbetler verir. Bunlar, rızık darlığı, ibâdetlerde gevşekliktir. Bunlardan daha şiddetlisi kalbin katılığıdır.”
Mîdesi dolu olanlar!..
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 27 Mayıs 2011
Câfer Mekkî hazretleri Mekke-i mükerremede doğdu. 1721 (H.1134) senesinde orada vefât etti. Şeyh Muhammed Velîdî ile aynı zamanda yaşadı. Her ikisi de âlim, kâmil, sâlih ve velî kişilerdi.
Câfer Mekkî, hârikulâde hâller sâhibi idi. Ona çok kerre gaybdan rızk gelirdi. Yanındakiler bunu açıkça görürlerdi. Onun bir seccâdesi vardı. Her zaman üzerine oturur, sohbet ederdi. Hizmetçileri ihtiyaç için para istediklerinde, alacakları şeyleri sorar, o kadar parayı seccâde altından alır onlara verirdi. Başka zaman hizmetçiler seccâdenin altına baktıklarında bir şey bulamazlardı.
Bu mübarek zat, vefatına yakın bir sohbetinde buyurdu ki:
Şehîd Hacere Hanım
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 27 Mayıs 2011
Hacere Hanım, Hindistan’da yetişen hanım velîlerdendir. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin neslindendir. Büyük âlim Ebü’l-Hayr Fârûkî’nin hanımı olup, Şeyh Hüseyin Efendinin kızıdır. 1867 (H.1284) senesinde doğdu. Babasından ilim öğrendi. Ev işlerinde çok mâhirdi. Allahü teâlâ ona olgun bir akıl ihsân etmişti. Çokça ibâdet ederdi. Vakitlerini Allahü teâlânın zikri ile geçirmekte olup, zamânının bir tânesi idi. Her gün Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem efendimize salâtü selâmları ihtivâ eden delâil-i hayrât ve daha başka çeşitli zikirleri, kocası Ebül-Hayr ile berâber okurdu. Ramazan hâricinde çok nâfile oruç tutardı...
Ebü’l-Hayr hazretleri bir gün çocuklarına; “Vâlideniz yüksek makamlara kavuşmuştur. Bâtın halleri çok iyidir” buyurdu. Kadınları yetiştirme işi tamâmen ona verilmişti. Vefatına kadar buna devam etti. Pakistan’ın Kuetta şehrinde 1935 (H.1354) senesinde büyük bir zelzele oldu. Binlerce insan bu zelzelede şehîd oldu. Hacere Hâtun da şehîd olanlar arasında idi...
Bu yaptığını Allahü teâlâ görüyor!
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 26 Mayıs 2011
Bişr-i Hafî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Nâfile hacca gideceklerden bir kimse, ona vedâ için geldi ve; “Ben hacca gidiyorum, bir emriniz var mı efendim?” deyince; “Ne kadar harçlığın var?” diye sordu. “İki bin dirhem harçlığım var” diye cevap verdi. Bişr-i Hâfî hazretleri: “Hacca gitmekle zühdü mü, yoksa Kâbe’ye olan aşkını mı, yoksa Allah rızâsını mı kastediyorsun?” diye sorunca, adam; “Allah rızâsını kastediyorum” dedi. Bunun üzerine Bişr-i Hâfî hazretleri; “O halde evinde dururken, Allah’ın rızâsını kazandıracak bir şeyi sana söylersem, yapar mısın?” deyince; “Evet yaparım” karşılığını verdi. Bunun üzerine Bişr-i Hâfî hazretleri;
Din kardeşinden bir cefâ görürsen!
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 25 Mayıs 2011
Bekr el-Meczûb hazretleri Filistin’de yaşamış olan evliyâdandır. 1892 (H.1310) senesinde vefât etti. Tasavvufta yetişmiş kerâmet sâhibi bir velî idi. Yûsuf Nebhânî hazretleri, Şeyh Reşîd Efendinin şöyle dediğini nakletmiştir:
“İnsanların pek çoğundan onun kerâmetlerini dinledim. Bir gün benim kirâda olan bir evime girdi. Evin mutfak tarafına bakıp; ‘Bu ev çöker’ dedi ve ayrılıp gitti. Bir hafta sonra ev işâret ettiği yerden çöktü. Evde bulunanlar, çöken duvarların arasında kaldılar. Ben bu sırada dışarıda idim. Bu arada Bekr el-Meczûb geldi. Çöken ev altında kalanlar için ‘onlar sağdır’ dedi ve ayrılıp gitti. İnsanlar hemen toplanıp yıkılan duvarın altında kalanları kurtarmak için enkazı açtılar. Hepsi de sağ idi ve hiç yara almadan kurtuldular.”
İnsanların en akıllısı!..
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 24 Mayıs 2011
Bahşî hazretleri, Haleb’de yetişen Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerinden ve tasavvuf büyüklerindendir. 1628 (H.1038) senesinde doğdu. İlim tahsîli için Şam’a gitti. Halvetiyye yolunda yetişti. Tasavvufun sırlarına ve inceliklerine vâkıf oldu. 1675 senesinde Anadolu’ya geldi. Edirne’de bir müddet kaldı. Sonra İstanbul’a geldi. Vezîr-i âzam Fâzıl Mustafa Paşa’nın, Muhammed Bahşî’ye karşı husûsî muhabbeti vardı... Bir müddet vazîfe yaptıktan sonra hac vazîfesini îfâ etmek için mübârek beldelere giden Muhammed Bahşî, 1687 yılında orada vefât etti. Vefatından kısa zaman evvel bir sohbetinde buyurdu ki: