Sekiz oğlu gözünün önünde şehîd oldu!

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 25 Kasım 2009

Hazret-i Muaviye’nin (radıyallahü anh) vefatından sonra Yezid’in birçok kimsenin muhalefetine rağmen veliahd olup başa geçmesi neticesinde yönetimden razı olmayan fakat Şam’da ne olup bittiğini öğrenmek isteyen bazı Müslümanlar vardı. Bunlar eshabın ileri gelenlerinin çocukları idi. “Gasîlü’l Melâike” diye bilinen Abdullah bin Hanzala hazretleri, kalabalık bir hey’et oluşturup Şam’a Yezid bin Muaviye’yi ziyarete gittiler...

Devamını oku...

Ben, ölüyü diriltemem!

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 25 Kasım 2009

Yûsuf Nebhânî hazretleri son asır İslâm âlimlerinin büyüklerinden ve evliyâdandır. İsmi Yûsuf bin İsmâil’dir. Nebhânî nisbesiyle meşhûrdur. 1849 (H.1265) senesinde Hayfa’da Eczim köyünde doğdu. 1932 (H.1350) senesinde Beyrut’ta vefât etti. Zamânın büyük velîsi Seyyid Fehim Arvâsî hazretlerinin hac yolculuğu sırasında, onu ziyâret edip elini öptü. Bereketli sohbetinde bulunup istifâde etti.

Devamını oku...

Tâbi'înin hayırlısı Rebi bin Harrâş

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 24 Kasım 2009

Reb’î bin Harrâş hazretleri Tâbiînin büyüklerindendir. Hadis âlimlerindendir. Kendisine kadar gelen hadis-i şeriflerden bazıları, muteber hadis kitaplarında onun rivayeti ile yer almaktadır...
NE ZAMAN BİR MUSÎBET GELSE!..

Devamını oku...

İran Kisrâsı ve Arab kâhin Sa'îb

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 22 Kasım 2009

İran Kisrâsı (Kralı) Dicle Nehri kenârında büyük bir sarây yaptırmıştı. Bu sarây için hesap edilemeyecek kadar çok para harcamıştı. Bir sabâh kalkıp bu sarâyın ikiye bölündüğünü, sular altında kaldığını gördü...
Yanında kâhinlerden, müneccimlerden ve sihirbâzlardan üç yüz altmış kimse bulunduruyordu. Bunlar arasında Arablardan Sa’îb adında biri vardı ki, kâhinlikte mahâretli ve meşhûr idi. Verdiği hüküm ve haberlerde az hatâ ederdi. Kisrâ bunları toplayıp, köşkünün ikiye yarılıp, harâb olmasının sebebini araştırıp, bulmalarını emretti. Her biri bir tarafa gidip araştırmaya başladılar...

Devamını oku...

Âhir zamân Peygamberi doğdu

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 22 Kasım 2009

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin doğduğu gece, İran kralının (Kisrâ) sarâyı sallandı ve on dört burcu yıkıldı. Fârisin (Mecûsîlerin) bin seneden beri hiç sönmeden yanan ateşi söndü. Sâve Gölünün suyu yere çekilip kurudu. Mecûsîlerin meşhûr âlimi Mü’bedân rü’yâsında, serkeş develerin önlerine kattığı atları öldürüp, Dicle Nehrini geçtiklerini ve memleketlerine dağıldıklarını gördü. Kisrâ, sarâyının sallanmasından ve burçlarının yıkılmasından çok korktu. Kimseye bildirmek istemedi. Fakat sabâhleyin tahtına oturunca sabredemeyip bu hâdiseyi vezîrlerine ve ileri gelen adamlarına anlattı...

Devamını oku...

Râhib Yemlîhâ'nın ta'bîr ettiği rü'yâ!.

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 21 Kasım 2009

Hazret-i Ebû Bekr tüccâr idi. Sefer ve ticâret yapardı. Ekserî Şâm’a giderdi. Seferde iken, bir gece rü’yâ gördü ki, gökten Ay inip, kucağına girdi. Ebû Bekr, iki eliyle onu kucakladı ve sînesine bastı. Uyandı. Yemlîhâ adında meşhûr bir râhib var idi. Ona varıp, rü’yâsını ta’bîr ettirdi...

Devamını oku...

Bir asilzâde Hasîrîzâde

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 20 Kasım 2009

Hasîrîzâde (Şeyh Ahmed Muhtar Efendi) İstanbul velîlerindendir. Babası ve dedesi gibi asil bir zat idi. 1820 (H.1236)’da doğdu. 1901 (H.1319) senesinde vefât etti. Sütlüce’de Hasîrîzâde Dergâhı adıyla meşhûr dergâhın bânisi Şeyh Mustafa İzzî’nin torunudur. Hasîrîzâde bu dergâhın dördüncü şeyhidir. Babası, Şeyh Sülün Efendi denmekle meşhûr Şeyh Süleymân Sıdkî’dir...

Devamını oku...

Ölüm ânında niçin ağlıyorsun?

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 19 Kasım 2009

bn-i Abbâs (radıyallahü anh) şöyle rivâyet eder: Bir gün Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz mescidden çıkıp şeytanla karşılaşınca; “Seni benim mescidimin kapısına kim getirdi?” diye sordu. Şeytan; “Allah getirdi” dedi. Resûl-i ekrem; “Niçin getirdi?” diye sorunca, şeytan; “İstediğini bana sorman için” dedi.

Devamını oku...

Kavmime hidâyet ver yâ Rabbî!..

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 18 Kasım 2009

Dün sizlere arz ettiğimiz gibi, İsa aleyhisselamın elçilerinin hâmisi, koruyucusu olan Habîb’ün-Neccâr, Antakya ahalisine; Hazreti İsa’nın elçilerine inanmalarını söyleyerek onlara şu nasihati yaptı:

Devamını oku...

Havârîlerin hâmisi Habib'ün-Neccar

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 17 Kasım 2009

İsa aleyhisselam havârîlerinden iki kişiyi, Allahü teâlânın emri ile Antakya’ya göndererek, orada yaşayan ve putlara tapan insanları, imâna davet etmeleri için vazife vermişti. Bu emir üzerine Antakya’ya giden elçiler, halkı Allahü teâlâya imâna, tevhide, davet ettiler...

Devamını oku...