Bir gönül sultanı Ebû Bekr-i Kisâî
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 12 Şubat 2009
Ebû Bekr-i Kisâî Dîneverî hazretleri, dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı ile onuncu yüzyılın başlarında Kûhistan taraflarında yaşayan büyük velîlerdendir. Ebû Bekr künyesiyle meşhur olmuştur. Kûhistan bölgesinin Irak taraflarında bulunan Dînever köyünde doğduğu için Dîneverî, giydiği elbiseden dolayı Kisâî nisbeleriyle meşhur olmuştur...
Abdullah-ı Dehlevî'ye düşman olan kadın!..
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 11 Şubat 2009
Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olup, seyyiddir. 1745 (H. 1158)’te Pencab’da doğdu. 1824 (H. 1240) senesinde Delhi’de vefât etti. Kabri Şâhcihân Câmii yakınındaki dergâhındadır. Sevenleri her zaman ziyâret edip, feyz almaktadır.
Haçlıların kâbusu Nureddin Zengi
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 11 Şubat 2009
Zengi hanedanına üye olan Nureddin Mahmud Zengi, 1146 yılında babası I. İmadeddin Zengi’nin ölümü üzerine Halep’in atabeyi oldu. 1150 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Rükneddin Mesud’un kızıyla evlendi. Ortaçağ Türk-İslam dünyasının en parlak simalarından olan Nureddin Mahmut, Haçlılara karşı başarılı savaşlarıyla tarihe geçmiştir...
Hanbelî fıkıh âlimi Abdülhâlık bin Îsâ
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 10 Şubat 2009
Abdülhâlık bin Îsâ (el-Hâşimî) Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 411 (m. 1020) senesinde Nişâbûr’da doğdu. 470 (m. 1077) senesi Safer ayının onbeşinci Perşembe günü seher vakti Nişâbûr’da vefât etti. Çok ilim sahibi bir zât idi. Az ve öz konuşurdu. Dersteki ve münâzaralardaki konuşmaları çok nâzik ve kibar olup, ikna edici idi. Bid’at olan şeylerin ortadan kaldırılması için çok gayret gösterdi...
Hadîs âlimlerinden Yûnus bin Meysere
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 09 Şubat 2009
Yûnus bin Meysere, Tâbiînin büyük hadîs âlimlerindendir. Şam’da yaşamıştır. Âmâ idi. Birçok âlimden ilim öğrenip, hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir... Hazret-i Muâviye’den (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte: “Hayır kalbe sükûnet verici, şer ise çarpıntı doğurucudur” buyurulmuştur.
Muhammed bin Yûsuf İsfehânî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 08 Şubat 2009
Muhammed bin Yûsuf hazretleri, Tebe-i tâbiînin âlim ve râvilerindendir. Çok büyük evliyâdan olmasına rağmen, kendisini büyüklerden başkası tanımazdı. Aslen İsfehânlıdır. İlim tahsili için uzun zaman Mekke’de bulundu. Basra’da ve değişik yerlerde ikâmet etti. Tanındığı yerden kaçmanın yollarını arardı. İnsanlardan bir şey istemezdi. 188 (m. 804)’de otuz yaşlarında iken vefât etti...
Hükümdar bağda bardak masada!..
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 07 Şubat 2009
Eski Yemen hükümdarlarından zalim birisi varmış. Zevk ve sefa içinde yaşarmış. Bu zalim hükümdar bir gün, yeni yaptırdığı bir bağa asma diktiriyormuş. İşlerin bir an önce bitmesini sağlamak için de kölelerini hiç dinlendirmeden çalıştırıyormuş...
Filistinli âlim Makdîsî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 06 Şubat 2009
Buyurdu ki: “Şehvet, sultânları köle yapar. (Çünkü, kişi sevdiğinin kölesidir.) Sabır da köleyi sultan yapar. (Çünkü
köle, sabretmek sûretiyle muradına kavuşur...)”
Makdîsî hazretleri, Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 819 (m. 1416) senesinde, Filistin’de doğdu. 888 (m. 1483) senesi Safer ayının onbirinde Kâhire’de vefât etti...
Harran'dan yükselen nur Fahrüddîn İbni Teymiyye
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 05 Şubat 2009
Fahrüddîn İbni Teymiyye, fıkıh, tefsîr, hadîs, kırâat, lügat âlimlerinin büyüklerindendir. 542 (m. 1147) senesinde Urfa’nın Harran ilçesinde doğdu. 621 (m. 1224) senesi safer ayının 10. gününe rastlayan Perşembe günü ikindiden sonra orada vefât etti.
Fen ve din âlimi Abdülmümin
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 04 Şubat 2009
Buyurdu ki: “Kalbin tam bir ihlâs ile (Lâ ilâhe illallah) diyerek bir defâ Allahü teâlâya yönelmesi, gâfil olarak yapılan yer dolusu ibâdetten hayırlıdır...”
Abdülmü’min el-Bağdâdî, hadîs, fıkıh ve fen âlimidir. 658 (m. 1260) senesi Cemâzil-âhır ayının onyedisinde Bağdad’da doğdu. 739 (m. 1338) senesi Safer ayının onunda Bağdad’da vefât etti... Pekçok âlimle görüşen bu mübarek zat, fazilet sahibi olup, “İmam”lık makamına yükseldi. Güzel ahlâk sahibi idi. Buyurdu ki: