Sen, asîl kimseleri seç

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 16 Ocak 2009

Hasan-ı Basrî “rahmetullahi aleyh” Tâbiînin ve bu devirdeki evliyânın en büyüklerindendir. 641 (H.21) senesinde Medîne-i münevverede doğdu. 728 (H.110) senesinde Basra’da vefât etti. Kabri Basra’da Sâlihiyye adı verilen yerde olup sevenleri tarafından ziyâret edilmektedir...

Devamını oku...

Bu îmânım bana kâfidir

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 15 Ocak 2009

Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” en fazla Hadis-i şerif rivayet eden sahabedir. Bu hususta şöyle demiştir: “Çok hadîs rivâyet etmemin sebebi şudur: Ben fakîr bir kimseydim. Belli bir işim yoktu. Her zaman Resûlullah efendimize hizmet ediyordum. Muhâcirler çarşıda, pazarda alışverişle; ensâr da kendi malları, mülkleriyle uğraşırken, ben Resûlullah efendimizin yanında bulundum. Dolayısıyla diğerlerinden daha çok şey duydum...”

Devamını oku...

Bazı hükümdarlara gönderilen elçiler...

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 14 Ocak 2009

Hâtıb bin Ebî Beltea “radıyallahü anh” elçi olarak Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” İslama davet mektûbunu İskenderiyye meliki Mukavkas’a götürdü. Melik onu iyi karşılayıp, ikrâmda bulundu. Mektûba cevâb olarak şöyle yazdı:
“Ben biliyorum ki gönderilmedik bir Peygamber kaldı. Fakat zannediyorum ki, o Peygamber Şâm’dan çıkacaktır...”

Devamını oku...

Dülgerzâde Mehmed Efendi

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 12 Ocak 2009

Dülgerzâde Mehmed Efendi, Kânûnî Sultan Süleymân devri âlim ve müderrislerindendir. İsmi, Muhammed bin Muhammed olup, Dülgerzâde adıyla meşhûrdur. Babası Muhammed bin Neccâr, büyük tüccârlardandır. Aslen Karamanlıdır. 977 (m. 1569) senesinde İstanbul’da vefât etti. Eyyûb Sultan hazretlerinin türbesi yakınına defnedildi...

Devamını oku...

Kerîmüddîn Bâbâ Hasen Ebdâlî

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 12 Ocak 2009

Kerîmüddîn Bâbâ Hasen Ebdâlî, Hindistan evliyâsının en büyüklerindendir. Kabil ile Lâhor arasında, Keşmir’e ayrılan yol üzerinde bulunan, Bâbâ Hasen Ebdâl kasabasına yakın Osman-pûr beldesindendir. 1050 (m. 1640) senesi Muharrem ayında vefât etti..

Devamını oku...

Dülger-zâde Mustafa Efendi

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 11 Ocak 2009

Dülger-zâde Mustafa Rızâ-eddîn Efendi, ilk tahsîlini tamamladıktan sonra, Sinân Paşa Medresesi’ne devam etti. Bu sırada, Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretlerinin dergâhında talebe yetiştirmekle görevli Ya’kûb Efendi’nin emri ile Odabaşı şeyhi Fenâî Efendi’nin derslerine devam edip, Celvetiyye yoluna girdi...

Devamını oku...

Büyük hadîs âlimi Abdülmugîs bin Züheyr

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 10 Ocak 2009

Abdülmugîs bin Züheyr, Bağdad’da yetişen âlim ve evliyâdandır. 1106 (H.500) senesinde doğdu. İlim ve edeb üzere yetişti. Haram ve şüpheli her şeyden şiddetle kaçınırdı. 1187 (H.583) senesi Muharrem ayının on üçüncü Cumâ günü vefât etti. Dört hak mezhebden birisinin kurucusu olan Ahmed bin Hanbel hazretlerinin kabri yakınına defnedildi...

Devamını oku...

Onun üç gün ömrü kaldı!..

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 09 Ocak 2009

Eshâb-ı kirâmdan Abdullah ibni Mes’ud (radıyallahü anh) rivayet eder: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimize kısa boylu uzun sakallı birisi geldi. Aralarında şöyle bir konuşma geçti. Resûlullah Efendimiz;
-Adın nedir?
-Hacveb.
-Kaç yaşındasın?
-Üç yüz otuz.
-Bir şey okuyor musun?
-Evet bir deve yükü kadar kitap okudum.
-Allah için bir amelin var mı?
-Halisen lillah üç yüz mesele hallettim.

Devamını oku...

Kelâm ve fıkıh âlimi Ebû İshâk İsferâînî

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 07 Ocak 2009

Kelâm ve fıkıh âlimi Ebû İshâk İsferâînî İ’tikâd Risalesi’nde buyuruyor ki: Biliniz ve i’tikâd ediniz ki; âlem, Allahü teâlâdan başka olan mâsivâdır (her şeydir). Yine i’tikâd ediniz ki, âlemi bir yaratan vardır. Bu yaratıcı kadîmdir. Mahlûkattan hiçbir şeye benzemez. Zihinlerde, vehimlerde kabul edilebilecek bir sıfat olarak tasavvur edilemez...

Devamını oku...

Melun Şimirin saliha hanımı

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 06 Ocak 2009

Muharrem ayının onuncu günü (Miladi 680 Hicri 61 senesi) hazret-i Hüseyin, yetmiş kişi ile Kerbelâ’da şehîd edildi. Şimir (Şemmer) isimli bir mel’un onu kılıçla şehid ettikten sonra mübarek başını kesti...
Vâkıdî “rahmetullahi aleyh” şöyle bildirmiştir:

Devamını oku...