A­li Kuş­çu ve Mü­nec­cim Ku­yu­su

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 15 Aralık 2008

Ali Kuş­çu İs­lam âle­mi­nin bü­yük astro­no­mi ve ke­lam âli­mi­dir. Uluğ Be­yin hü­küm­dar­lı­ğı sı­ra­sın­da Se­mer­kant’ta ilk ve di­ni öğ­re­ni­mi­ni ta­mam­la­dı. Kü­çük yaş­ta ma­te­ma­tik ve as­tro­no­mi­ye kar­şı aşı­rı bir il­gi duy­du. Dev­ri­nin en bü­yük âlim­le­rin­den as­tro­no­mi ve ma­te­ma­tik ders­le­ri al­dı. Uluğ Be­yin öl­dü­rül­me­sin­den son­ra Se­mer­kant’tan ay­rı­lıp Teb­riz’e, bir müd­det son­ra da, Uzun Ha­san’ın el­çi­si ola­rak İs­tan­bul’a gel­di. Fa­tih Sul­tan Meh­med Han, onun de­ğer­li bir ilim ada­mı ol­du­ğu­nu an­la­dı ve on­dan Os­man­lı Dev­le­ti hiz­me­ti­ne gir­me­si­ni ri­ca et­ti. Bu tek­lif üze­ri­ne Ali Kuş­çu İs­tan­bul’da kal­dı. Uzun se­ne­ler Os­man­lı ilim ve ir­fan âle­mi­ni ay­dın­la­tan Ali Kuş­çu 16 Ara­lık 1474’te ve­fat et­ti. Ey­yüb Sul­tan Kab­ris­ta­nı­na def­ne­dil­di...

Devamını oku...

­Mı­sır­lı bü­yük velî E­bül-­Feth Avfî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 14 Aralık 2008

Ebü’l-Feth Av­fî haz­ret­le­ri, Mı­sır’ın İs­ken­de­riy­ye şeh­rin­de, 1415 (H.818) se­ne­sin­de dün­yâ­ya gel­di. Ba­ba­sı Şeyh Bed­red­dîn-i Av­fî, oğ­lu Ebü’l-Feth’in do­ğu­mu­nu şöy­le an­la­tır:

Devamını oku...

I­rak velî­le­rin­den Ebû Bekr Ensârî

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 13 Aralık 2008

Ebû Bekr En­sâ­rî, Irak ve­lî­le­rin­den ve Han­be­lî mez­he­bi fı­kıh âli­mi­dir. Şöy­le an­la­tı­lır: Bir hac mev­si­mi son­ra­sı Mek­ke-i mü­ker­re­me­de ka­lan Ebû Bekr En­sâ­rî, uzun sü­re aç kal­dı. Aç­lı­ğı­nı gi­de­re­cek bir şey de bu­la­ma­dı. Ni­hâ­yet bir gün ib­ri­şim bir ke­se gö­rüp al­dı. Doğ­ru­ca kal­dı­ğı eve gi­dip o ib­ri­şim ke­se­yi aç­tı. İçin­de pı­rıl pı­rıl, ben­ze­ri bu­lun­ma­yan, in­ci­den bir ger­dan­lık ol­du­ğu­nu gör­dü...

Devamını oku...

Bü­yük e­dip ve ha­tip Ebû A­li Se­kafî

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 12 Aralık 2008

Ebû Ali Se­ka­fî, bü­yük ve­lî­ler­den­dir. İs­mi, Mu­ham­med bin Ab­dül­veh­hâb, kün­ye­si Ebû Ali Se­ka­fî’dir. Ni­şâ­bur’da doğ­du. Do­ğum tâ­ri­hi bi­lin­me­mek­te­dir. 939 (H. 328) se­ne­si Ni­şâ­bur’da ve­fât et­ti.
Za­mâ­nın­da­ki âlim­ler­den ilim tah­sîl edip, he­men he­men bü­tün ilim dal­la­rın­da ih­ti­sas sâ­hi­bi olan Ebû Ali Se­ka­fî haz­ret­le­ri, da­ha son­ra ta­sav­vuf yâ­ni mâ­ne­vî bil­gi­le­ri tah­sil için ev­li­yâ­nın bü­yük­le­rin­den Ebû Hafs Had­dâd ve Ham­dûn Kas­sâr’ın soh­bet­le­ri­ne ka­tıl­dı. Kı­sa za­man­da ve­lî­lik bil­gi­le­rin­de de yük­se­lip kâ­mil, ol­gun bir zât ol­du. Gü­zel ko­nuş­ma­sı ile in­san­la­rı cez­be­dip ken­di­ne çe­ker­di.

Devamını oku...

Bü­yük mu­ta­sav­vıf Ebû A­li Rodbârî

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 11 Aralık 2008

Bü­yük ve­lî Ebû Ali Rod­bâ­rî, uzun müd­det Cü­neyd-i Bağ­dâ­dî’nin hiz­me­tin­de ve soh­bet­le­rin­de bu­lu­na­rak ta­sav­vuf yo­lun­da iler­le­di. Bü­tün Bağ­dât­lı­lar onun üs­tün­lü­ğü­nü bi­lir, fa­zî­let­le­ri­ni an­la­tır­lar­dı. Ebû Ali Kâ­tib di­yor ki: “Ben, İs­lâ­mi­ye­ti iyi bil­mek­te ve ta­sav­vu­fun yük­sek de­re­ce­le­ri­ne ka­vuş­mak­ta Ebû Ali Rod­bâ­rî gi­bi bi­ri­ni gör­me­dim.”

Devamını oku...

Pîr Mu­ham­med ve Ab­dül­gaffâr Gen­cevî

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 10 Aralık 2008

Şeyh Ab­dül­gaf­fâr haz­ret­le­ri, Azer­bay­can’da ye­ti­şen meş­hur ve­lî­ler­den­dir. Gen­ce şeh­rin­den olup, en bü­yük ta­le­be­si Pîr Mu­ham­med Gen­ce­vî’dir. Bu mü­ba­rek za­tın, ta­sav­vuf­ta ho­ca­sı Şeyh Ab­dül­gaf­fâr Gen­ce­vî’ye git­me­si şöy­le an­la­tı­lır:

Devamını oku...

A­na­do­lu velî­le­rin­den Mus­ta­fa Sâfî E­fen­di

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 09 Aralık 2008

Mus­ta­fa Sâ­fî Efen­di, (Sâ­fî Âme­dî Bo­le­vî) Ana­do­lu’da ye­ti­şen ve Ana­do­lu’yu ay­dın­la­tan ev­li­yâ­nın meş­hur­la­rın­dan­dır. İs­mi Mus­ta­fa bin Sâ­lih’tir. Di­yâr­be­kir Müf­tî­si Ha­cı Sâ­lih Efen­di­nin oğ­lu­dur...

Devamını oku...

Nizâ­meddîn Ev­liyâ ve ­has ta­le­be Ziy­âed­din

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 08 Aralık 2008

Nizâmeddîn Evliyâ hazretlerinin Ziyâeddîn adında bir talebesi vardı. Hayâtını, sevgili hocasının rahatlığı için nasıl fedâ ettiğini ibretle okuyalım...

Nizâ­meddîn Ev­liyâ haz­ret­le­ri Hin­dis­tan’da ye­ti­şen bü­yük velî­ler­den­dir. 1325 (H.725) se­ne­sin­de Hakk’ın rah­me­ti­ne ka­vuş­tu. Ferî­deddîn­-i Genc­-i Şe­ker haz­ret­le­ri­nin ta­le­be­si­dir. Ho­ca­sı­nın em­ri i­le Del­hi’ye git­ti ve bu­ra­da i­lim yay­ma­ya baş­la­dı. Bu­ra­dan son­ra da Kı­yas­pur i­sim­li kü­çük bir kas­ba­ya hic­ret et­ti...

Devamını oku...

Hay­rın Anah­ta­rı Sâ­bit el-Be­nâ­nî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 07 Aralık 2008

Sâ­bit el-Be­nâ­nî haz­ret­le­ri, Tâ­bi­îni­n ha­dis âli­mi ve ve­lî­le­rin­den­dir. Kün­ye­si Ebû Mu­ham­med’dir. 737 (H.120) se­ne­sin­de ve­fât et­ti. Ha­dîs il­min­de si­ka, emîn, gü­ve­ni­lir ve îti­mâd edi­lir bir âlim­dir. Bas­ra’nın en bü­yük âlim ve râ­vi­le­rin­den­dir. Sâ­bit el-Be­nâ­nî, bir­çok Sa­hâ­bî­den ha­dîs-i şe­rîf ri­vâ­yet et­miş­tir. Enes bin Mâ­lik, İbn-i Ömer, İbn-i Zü­beyr, Şed­dâd (ra­dı­yal­la­hü an­hüm) bun­lar­dan­dır.
Ha­dîs­le­ri, Kü­tüb-i Sit­te di­ye meş­hûr olan al­tı ha­dîs ki­ta­bı­nın hep­sin­de var­dır.
Enes bin Mâ­lik onun için bu­yur­du ki: “Her şe­yin bir anah­ta­rı var­dır. Hay­rın anah­ta­rı da Sâ­bit’tir.”

Devamını oku...

Bü­yük mu­ta­sav­vıf Ebû Mu­ham­med Cerîrî

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 06 Aralık 2008

Ebû Mu­ham­med Cerîrî, ev­liyâ­nın bü­yük­le­rin­den­dir. 923 (H.311) se­ne­sin­de vefât et­ti... Bu mü­ba­rek zat, Cü­neyd­-i Bağdâdî haz­ret­le­rin­den i­lim ve e­deb öğ­ren­di. O­nun en ön­de ge­len ta­le­be­si ol­du. Fı­kıh il­min­de imâm ve müftî, e­deb il­min­de mü­kem­mel bir zât o­la­rak ye­tiş­ti. Ay­nı za­man­da bü­yük velî Sehl bin Ab­dul­lah Tüs­terî’den feyz al­dı...

Devamını oku...