İmam-ı Şafii'nin talebesi Ebû Yakub el-Buveytî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 03 Eylül 2007
Ebû Yakub el-Buveytî, Bağdad’da yaşamış olan kelam âlimlerindendir. İmam-ı Şafii hazretlerinin talebesidir. Mu’tezileye karşı Ehl-i sünnet itikadını canla başla müdafaa ederdi...
İmam-ı Şafii hazretlerinin, Muhammed bin Abdulhakem adında bir talebesi vardı. İlimde ileri derecedeydi. Mısır halkının hiç şüphesi yoktu ki, İmam-ı Şafii hazretlerinin vefâtından sonra yerine bu talebesi geçecektir!..
Son hastalığında İmam-ı Şafii hazretlerine bu mesele soruldu:
Hadis ve fıkıh âlimi Kays bin Âsım
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 02 Eylül 2007
Kays bin Âsım, Tebe-i tabiindendir. Hadis ve fıkıh âlimidir. Kendisinden, bazı hadis âlimleri hadis-i şerif rivayet etmişlerdir. Emevi halifesi Ömer bin Abdülaziz hazretlerinin dayısıdır. İlim sahibi olmasının yanında, Bizans ile yapılan savaşlara da katılarak büyük kahramanlıklar göstermiştir.
Bu mübarek zatın hikmetli sözleri pek çoktur. Buyurdu ki:
Şeyh-ül-Harem Abd bin Ahmed
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 01 Eylül 2007
Abd bin Ahmed, hadis, kelam ve Maliki fıkıh âlimidir. 966 (H. 355) senesinde Endülüs’te (İspanya) dünyaya geldi. İlim tahsili için memleketinden çıkıp, Mısır, Bağdad, Şam ve Mekke’ye gitti. Orada yerleşti ve evlendi. Mekke’nin Şeyh-ül-Harem’i oldu. Zamanının en büyük hadis âlimiydi. Hadis ve Maliki fıkhı üzerine birçok kitap yazdı. Kendisinden birçok hadis âlimi, hadisi şerifler rivayet etmişlerdir.
Bu mübarek zat, Mekke’de cömertliği ile meşhur oldu. Eline geçen her şeyi fakirlere verirdi. Dünya malına hiç ehemmiyet vermezdi. Sohbetlerinde buyurdu ki:
Azılı müşrik Amr bin Abdûd
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 31 Ağustos 2007
Mekkeli müşrikler Bedir’in intikamını almak için Medine önlerine gelmişlerdi. Fakat o da ne? Karşılarında bir hendek görerek şaşkına döndüler! Resûlullah efendimiz şehrin etrafına çepeçevre hendek kazdırmıştı... Müşrik ordusunun bu hendeği aşması mümkün görünmüyordu. Medîne kuşatması bu şekilde bir ay devâm etti...
Düşman ordusu, bütün gücüyle şiddetli bir saldırıya geçti. Muharebenin iyice şiddetlendiği yirmi ikinci gün, müşriklerin en azılılarından Amr bin Abdûd, hendek kenarlarına gelip meydana er istedi. Müslümanlardan hiç kimse Amr’ın davetine cevap vermedi. Amr, bir daha meydan okudu. Yine cevap alamadı. Yedi kere böyle oldu.
Dul bir kadın ve cömert Yahudi...
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 30 Ağustos 2007
Bir Kurban Bayramı arefesinde, dul bir kadın yanında yetim çocuğu ile zengin bir Müslümanın giyim eşyası satan mağazasına girerek, Allah rızası için yardım istedi. Adam fakir kadına yardım etmediği gibi, hakaretler ederek kovdu. Kapı dışarı edilen kadıncağız, mahzun bir hâlde oradan ayrılıp giderken, o Müslümanın karşısında, aynı şeyleri satan bir dükkanın sahibi olan Yahudi olanları gördü ve kadını ısrarla dükkana çağırıp, ne isterse almasını, kendisine ve çocuğuna olacak elbisenin kendisinde bulunduğunu söyledi...
Yuva yıkan ocak söndüren fitneci!
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 28 Ağustos 2007
Köle pazarında müthiş pazarlıklar yapılıyordu... Adamın birinin, güçlü kuvvetli bir köleyi gözü tutmuş ve onu ne pahasına olursa olsun almak istiyordu. Sahibine:
-Bu köleyi bana sat, dedi. Adam;
-Satayım, ama bunun bir kusuru var, onu da bildireyim. Bu köle fitnecinin biridir, dedi. Adam:
-Amaaan canım. Bunun fitneciliğinden ne olacak. Güçlü kuvvetli, diyerek köleyi satın aldı...
Dört şehîd anası Hansa Hatun
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 28 Ağustos 2007
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında, Amr’ın kızı meşhûr şâire Hansa Hatun, çok güzel kahramanlık şiirleri söylerdi. Müslüman olduktan sonra, İslâmiyet onu, üstün bir ferâgât ve fedâkârlık timsâli yapmış ve îmânda kemâle erdirmişti. Dört çocuğu Kadisiye Harbi’nde şehîd olduğu halde, cesâret ve sebâtında aslâ bir sarsılma olmamıştı.
Çıldır Zaferi ve Derviş Paşa
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 27 Ağustos 2007
İran Şahı, Erzurum üzerine ordusunu gönderince savaş kaçınılmaz olmuştu... Sadrazam Lala Mustafa Paşa, bu iş için Erzurum Beylerbeyi Özdemiroğlu Osman Paşa’yı görevlendirdi. O da hemen Derviş Paşa’yı düşman kuvvetleri hakkında istihbarat yapması için küçük bir öncü kuvvetle, İranlıların karargâh kurduğu Çıldır civarına gönderdi. Yanında üç yüz kadar asker bulunuyordu...
Kazan Hanlığı ve Süyüm Bike Hatun
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 26 Ağustos 2007
Kazan şehri Ruslar tarafından ikinci kez kuşatılmıştı... Kazan Hanı Süyüm Bike Hatun, bir yandan Ruslarla savaşırken, diğer yandan tahtı ele geçirmek isteyen, hatta bunun için Ruslarla iş birliği yapan “Mirza”larla mücadele etmektedir. Yapayalnızdır. İmdadına yetişecek hiç kimsesi yoktur...
Rus ablukası sürerken, Kazan’ın ileri gelenleri, Süyüm Bike’yi Korkunç İvan’a teslim etmeye karar verirler. Çünkü Tatar beyleri, Süyüm Bike’yi teslim ederlerse, Ruslarla aralarının iyileşeceğine ve rahat yaşayacaklarına inanırlar. Çünkü, 1551 yaz ayında Kazan’a 60 km uzaklıkta Korkunç İvan tarafından yaptırılan Züye Kalesinin desteğinde başlatılan Kazan kuşatmasıyla birlikte, Kazan’da ticaret durmuştur...
Übey bin Halef'le Ebû Bekir'in bahsi
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 25 Ağustos 2007
Rumlar ile İran arasında bir harp olmuş ve İran galip gelmişti. Müşrikler buna çok sevindiler. Daha sonra Rum sûresi nazil olarak, Rumların yakın zamanda galip gelecekleri bildirildi. Bunun üzerine Ebû Bekir radıyallahü anh “Rumlar, birkaç sene sonra İranlılara muhakkak galebe çalacaklar” dedi. Müşrikler şaşırdılar. Büyük bir hezimete uğramış, âdetâ yerle bir olmuş bir imparatorluk bir daha nasıl canlanacak ve İranlılara galebe çalacaktı!..