Bu da geçer yâ hû...
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 09 Ağustos 2007
Köyün birinde iki zengin çiftlik sahibi vardır. Birisinin adı Şakir Efendi, diğerinin adı ise Haddad Efendidir. Bir gün, garip bir dervişin yolu, o köye düşer. Köylüler Şakir Efendinin cömert bir kimse olduğunu söyleyerek Derviş’e çiftliğin yolunu gösterirler...
Şakir Efendi de, ailesi de hem misafirperver hem de gönül ehli insanlardır. Derviş çok iyi karşılanır, iyi misafir edilir, yer içer, dinlenir. Yola koyulma zamanı gelip Derviş, Şakir Efendiye teşekkür ederken, “Böyle zengin olduğun için hep şükret” der. Şakir Efendi ise şöyle cevap verir: “Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bu görünenler, gerçeğin kendisi değil, bir hayaldir. Bu da geçer yâ hû...”
Salih bir babanın kabul olan duâsı
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 08 Ağustos 2007
İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin babası fakir ve sâlih bir zâttı. Âlimlerin sohbetlerinden hiç ayrılmazdı. Elinden geldiği kadar, onlara yardım ve iyilik eder, hizmetlerinde bulunurdu. Âlimlerin nasîhatini dinleyince ağlar ve Allahü teâlâdan kendisine âlim bir evlât vermesini yalvararak isterdi. Allahü teâlâ onun duâsını kabûl edip, Muhammed ve Ahmed isminde iki oğul ihsân etti...
Baş tâcı köle Atâ bin Yesâr
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 07 Ağustos 2007
Atâ bin Yesâr, Tâbiîn devrinde Medîne’de yetişen büyük âlimlerdendir. Peygamber efendimizin, sallallahü aleyhi ve sellem mübârek hanımlarından hazret-i Meymûne’nin kölesidir. Kendisi gibi yüksek âlimlerden olan Süleymân, Abdülmelik ve Abdullah bin Yesâr’ın kardeşidir.
Atâ bin Yesâr hazretleri 659 (H.39) târihinde doğdu. Hazret-i Osmân’ın zamânında yaşı küçüktü. 84 yaşında 721 (H.102 veya 103) tarihinde vefât etti.
Kuşlara yem veren mecûsî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 06 Ağustos 2007
Cüneyd-i Bağdadî hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Tasavvuf ehlinin çok tanınmışlarından olup, “Seyyid-üt-Tâife” denmekle meşhûrdur. Künyesi, Ebü’l-Kâsım’dır. Cüneyd bin Muhammed 822 (H.207)’de Nehâvend’de doğdu. Bağdat’ta büyüdü ve orada yaşadı. 911 (H.298) senesinde vefât etti.
Cüneyd-i Bağdadî, tasavvufu, dayısı Sırrî-yi Sekatî hazretlerinden öğrendi. Asrının kutbu idi. Binlerce velî yetiştirdi. Kerâmetleri, nasîhatları, hikmetli sözleri ve ihlâslı amelleri ile meşhûr oldu...
Âmâ hadîs âlimi Yûnus bin Meysere
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 05 Ağustos 2007
Yûnus bin Meysere, Tâbiînden, hadîs âlimidir. Şam’da yaşamıştır. Âmâ idi. Birçok Sahâbîden (radıyallahü anhüm) hadîs rivâyet etmiştir.
Yûnus bin Meysere’nin Hz. Muâviye’den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte;
“Hayr kalbe sükûnet verici, şer ise çarpıntı doğurucudur” buyurulmuştur.
Vasile bin el-Eska’dan (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte;
Silsile-i aliyyeden Alâeddîn-i Attâr
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 04 Ağustos 2007
Alâeddîn-i Attâr, Buhârâ’da yetişen en büyük velîlerdendir. “Silsile-i aliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin on altıncısıdır. 1400 (H.802) senesinde Buhârâ’nın Cağanyân nâhiyesinde vefât etti.
Alâeddîn-i Attâr’ın babası, Buhârâ’nın zengin eşrâfından idi. Vefât edince, oğullarına çok fazla mal kaldı. Fakat Alâeddîn hiç mîrâs kabûl etmeyip, Şâh-ı Nakşibend Muhammed Behâeddîn-i Buhârî’ye talebe olmayı tercih etti.
Kadın velîlerden Âişe el-Mennubiyye
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 03 Ağustos 2007
Âişe el-Mennubiyye, Tunusludur. Kadın evliyadandır. Amcasının oğlu ile evlendirilmek istenince red etti. Ebül Hasen-i Şazili hazretlerine intisap etti. Kendi elinin emeği ile geçindi ve kazancının tamamını fakirlere ayırdı.
Bu mübarek kadının, kıymetli nasihatleri vardır. Buyurdu ki:
Basralı hâfız Abbâd bin Abbâd
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 02 Ağustos 2007
Abbâd bin Abbâd, meşhûr hadîs âlimlerindendir. Tam ismi, “Abbâd bin Abbâd bin Habîb bin Mühelleb bin Ebî Sufre”dir. Künyesi “Ebû Muâviye”dir. “Atakî”, “Ezdî”, “Mühellebî” ve “Basrî” nisbetleri ile de tanınmaktadır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Hicrî 181 (m. 797) târihinde recep ayının 18’inde Bağdâd’da vefât etmiştir...
Ankaralı gelin Karyağdı Hatun
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 01 Ağustos 2007
Evlendiği adam, yağız yakışıklı bir delikanlı, kadir-kıymet bilir bir kimseymiş. Birbirlerini pek sevmişler, pek anlaşmışlar. Gel zaman git zaman, gelin kızın al duvağı solmadan kayınpeder, kayınvalide başlamışlar tazenin yüzüne bakmaya... Bir torun istiyorlar, gelin gibi elâ gözlü, oğul gibi yağız, koçyiğit, nurtopu bir torun!..
Ölmeden önce gelen zamanında gelmiştir!
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 31 Temmuz 2007
Hasan-ı Basrî hazretleri Tâbiînin ve bu devirdeki evliyânın en büyüklerindendir. 641 (H.21) senesinde Medîne-i münevverede doğdu. 728 (H.110) senesinde Basra’da vefât etti. Bu mübarek zat, üç yüz Sahâbe ile görüşmüştür. Bu bakımdan Tâbiînin önde gelenlerinden olup ilim ve fazileti, zühd ve takvâsı ile meşhurdur.
Hasan-ı Basrî hazretleri, zamânın halîfesi Ömer bin Abdülazîz’e yazdığı mektupta dünyânın boş olduğunu şöyle anlattı: