Büyük fıkıh âlimi Abdullah-ı Ensârî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 30 Haziran 2007
Abdullah-ı Ensârî, evliyânın meşhûrlarından ve Hanbelî mezhebinin büyük fıkıh âlimlerindendir. İsmi Abdullah bin Muhammed bin Ali el-Ensârî el-Hirevî’dir. Künyesi Ebû İsmâil olup nesebi; İstanbul’da medfun bulunan ve Eshâb-ı kirâmın meşhûrlarından olan Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb-i Ensârî’ye dayanır. Bu sebeple “Ensârî” nisbesiyle tanınmıştır. 1005 (H.396)’te Herat’ta doğdu. 1088 (H.481) senesinde Herat’ta vefât etti. Türbesi çok ziyâret edilen yerlerden biridir...
Hat üstâdı Hâfız Osman
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 29 Haziran 2007
Hâfız Osman Efendi, Osmanlı Devletinde yetişen âlim, velî ve büyük hattatlardandır. 1642 (H.1052) senesinde İstanbul’da doğdu. Zamânının hat üstâdı olması sebebiyle, ilmî yönden çok hattatlığı ile meşhûr oldu. Osmanlı Devletinin en meşhûr hattâdı Şeyh Hamdullah Efendiden yüz sene sonra gelip, onun gibi yeni bir çığır açtığı için; “Şeyh-i sânî” (İkinci şeyh) nâmıyla anıldı...
Taşköprülüzade Ahmed Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 28 Haziran 2007
Taşköprülüzade Ahmed Efendi, Osmanlı âlimlerinin büyüklerindendir. Kendi asrının bir tanesi idi. 1495 (H.901) senesinde Bursa’da dünyaya geldi. İlk tahsilini babasından aldıktan sonra Bursa’da, o zamanın büyük medreselerine devam etti. İlk önce Arabi ilimlerini öğrendi. Daha sonra mantık, akaid, kelam okudu. Haşiye-i Tecrid ve Mevakıf Şerhi’ni büyük âlimlerden bizzat öğrendi. Sonra hadis ilmine başladı...
Fıkıh ve hadîs âlimi Takıyyüddîn Sübkî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 27 Haziran 2007
Takıyyüddîn Sübkî hazretleri, daha küçük yaşta, babasının yanından ayrılmadan âlim oldu. Bir ara, Kâhire’ye giden bu mübarek zat, ezberlediği Tenbîh ile diğer kitapları, oradaki meşhûr âlim İbn-i bint-il-Eaz’a ve diğer âlimlere okudu. Zamanın meşhur âlimlerinden fıkıh, hadîs, usûl, mantık, tefsîr, ferâiz, nahiv ilimlerini ve tasavvuf yolunu öğrendi...
Bir garip velî Şâh Haydar...
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 26 Haziran 2007
İstanbul’un büyük velîlerinden olan Muhammed Nasûhî Efendi, Halvetiyye yoluna mensuptur. Kastamonulu Şeyh Şâbân-ı Velî hazretlerinin torunlarındandır. 1718 (H.1130) senesinde İstanbul’da vefât etti. Kabri Üsküdar, Doğancılar’da Nasûhî Dergâhı bahçesindedir. Sevenleri tarafından ziyâret edilmektedir...
Yenilikçi Sultan Abdülmecid Han
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 25 Haziran 2007
Abdülmecid Han, Osmanlı sultanlarının otuz birincisi ve İslam halifelerinin doksan altıncısıdır. Sultan İkinci Mahmud Hanın oğludur. Şehzadeliğinde iyi bir tahsil gördü. Avrupa’da yayınlanan neşriyatı yakından takip eden Abdülmecid Han, yenilik taraftarıydı. Babasının
1 Temmuz 1839’da vefatı üzerine on yedi yaşında tahta çıktı.
Abdülmecid Hanın devlet idaresinde yeterli tecrübesi yoktu. Devlet adamı boşluğu vardı ve uzun yıllar devam eden savaşlar sonunda çok toprak kaybedilmişti.
Hadîs ve fıkıh âlimi Cübeyr bin Nüfeyr
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 24 Haziran 2007
Cübeyr bin Nüfeyr, Tâbiînin büyüklerindendir. Hadîs âlimi idi. Künyesi Ebû Abdurrahmân Hadramî’dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 699 (H. 80) senesinde vefât etti. Bâzı kaynaklar, Emevî Halîfesi Abdülmelik bin Mervan zamânında hayatta olduğunu kaydederler. Buna göre hicrî 80 târihinden daha sonra vefât ettiği de anlaşılmaktadır. Humus ve Şam’da yaşamıştır.
"Cemâl Halvetî" Çelebi Halîfe
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 23 Haziran 2007
Amasya’da doğan büyük velî Cemâl Halvetî, halk arasında “Çelebi Halîfe” diye meşhûr olmuştur. Dedelerinin memleketi olan Aksaray’a nisbetle “Aksarâyî”, dedesi Cemâleddîn Aksarâyî’ye nisbetle “Cemâlî” denildi.
Çelebi Halîfe’nin doğum târihi bilinmemektedir. 1493 (H. 899) senesinde hac yolculuğu esnâsında vefât etti. Kabri, Hisa veya Tebük korusu denilen, hacıların uğrak yeri olan bir yerdedir...
Nüktedan velî Nasreddin Hoca
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 22 Haziran 2007
Nasreddin Hoca, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinin Hortu köyünde 1208 yılında doğdu. 1284 yılında Akşehir’de öldü. Babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi, annesi aynı köyden Sıdıka Hatun’dur... Önce Sivrihisar’da medrese öğrenimi gören hoca, babasının ölümü üzerine Hortu’ya dönerek köy imamı oldu. 1237’de Akşehir’e yerleşerek, Seyyid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim’in derslerini dinledi, medresede ders okuttu, kadılık görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı kendisine “Nasuriddin Hâce” adı verilmiş, sonradan bu ad “Nasreddin Hoca” biçimini almıştır...
Çanakkale kahramanı Yüzbaşı Kemal Bey
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 21 Haziran 2007
Savaş yıllarındayız... Bir Kurmay Yüzbaşı olan Kemal Bey, Çanakkale cephesinde ağır yaralanmıştır... Doktorlar derhal ameliyat edilmesini isterler. Kemal Bey, askerlerinin kollarında ameliyat mahalline götürülürken kendine gelir ve hemen şu emri verir:
-Beni hemen tümen karargâhına götürünüz!
O sırada karargâh çadırında şiddetli bir tartışma yaşanıyordu. Yüzbaşı Kemal Bey çadıra getirildiği sedye içerisinde âdeta yaralarının acısını unutmuş, bu şiddetli tartışmanın sonucuna kulak kesilmişti...