SÜLEYMAN (ALEYH0SSELÂM)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Süleyman (aleyhisselâm) Beyt-ül-Makdis’e girip, bir yıl, iki yıl, bir veya iki ay yahut daha az ve daha çok ibâdetle meşgul olurdu. Yiyecek ve içeceğini yanında getirirdi. Yine vefatına yakın oraya girdi. Her sabah geldiğinde, mihrabında bir fidanın bittiğini görürdü.

Devamını oku...

İLYÂS (ALEYHİSSELÂM)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Hârûn (aleyhisselâm)'ın neslindendir. Benî İsrâîl'e gönderilen peygamberlerdendir. Allâh Teâlâ buyurur: “Şüphe yok ki İlyâs da peygamberlerdendir.” (es-Sâffât, 123) İsrâîloğulları Filistin'i ele geçirince, kabîlelerden biri Ba'lbek'e yerleşmişti. Başlarında zâlim bir hükümdar vardı. Rivâyete göre, şehrin ismi önceleri Bek idi. Ancak bu zâlim kral, Ba'l adında bir put yaptırdı ve halkı bu puta tapmaya zorladı. Ve Ba'l ile Bek ismi birleşerek, bu şehre Ba'lbek  denildi. İşte Hazret-i İlyâs, tevhîdden uzaklaşıp şirke düşenleri Hakk'a dâvet etmek üzere, bu beldeye peygamber olarak gönderildi.

Devamını oku...

ŞA’YA (ALEYHİSSELÂM)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Musa ve Harun (aleyhimesselam)’dan sonra Allahu Tealâ, İsrailoğulları’nın başına her hükümdar geçtiğinde, beraberinde bir peygamber gönderirdi. Şa’ya (aleyhisselam) da Sıdkıya diye bilinen bir hükümdar zamanında gönderilmişti. Kavmine, Hazreti İsa (aleyhisselam) ve Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi ve selem)’in geleceğini haber vermişti.

Devamını oku...

YAHYÂ (ALEYHİSSELÂM )

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden. Zekeriyyâ (aleyhisselâm)’ın oğludur. Annesinin ismi Elisa olup, İmran'ın kızıydı. Hıristiyanlar Elizabeth diyorlar. Dâvûd (aleyhisselâm)’ın neslinden olup, hazret-i Meryem'in teyzesinin oğludur.

Devamını oku...

ZÜLKARNEYN (ALEYHİSSELÂM)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Adı Kur'ân-ı Kerimde geçer. Peygamber mi, yoksa veli mi olduğu ihtilâf konusu olmuştur.

Zülkarneyn'in kim oluğu ve neden kendisine bu lakabın takıldığı konusu, eskiden beri tartışmalı bir husus olarak devam etmiştir. Kendisine Zülkarneyn denilmesi, alimler tarafından, dünyanın şark ve garbını dolaşması, başının iki yanının bakırdan olması, örülmüş iki deste saçı olması, Allah'ın kendisine nur ve zulmeti musahhar kılması (emrine vermesi), yürürken nurun önünden, zulmetin ise arkasından gelmesi, şecaatı dolayısıyle bu lakabı almış bulunması, rüyasında gökyüzüne çıktığını ve güneşin iki tarafına asıldığını görmesi anlamlarında yorumlanmıştır.

Devamını oku...

ABDULLAH BİN EBİ BEKR-İ SIDDÎK (RADIYALLAHÜ ANH)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk’ın oğludur. Hazreti Abdullah, babası Ebû Bekr-i Siddîk'in da’vetiyle, küçük yaşta Müslüman oldu. Peygamber efendimiz ile babası Mekke’den Medîne’ye hicretlerinde, Sevr Mağarasına geldiklerinde, habercilik vazifesini yaptı. Onun hilafetinin başlangıcında, hicretin onbirinci yılının Şevval ayında, daha önce Taif’te aldığı yaranın iyileşmemesi sebebiyle vefat etti. Cenaze namazını babası Hazreti Ebu Bekr kıldırdı. Kabrine ise Hazret-i Ömer, Talha ve kardeşi Abdurrahman (radıyallahü anhüm) indirdiler. Taif şehidlerinden sayılmaktadır.

Devamını oku...

ÖMER (RADIYALLAHÜ ANH)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Resûlullahın ikinci halîfesidir. Aşere-i mübeşşeredendir. Hicret-i Nebeviyyede kırk yaşında idi. Kureyşin eşrâfından idi. Önce, islâma düşman oldu. Bi’setin altıncı yılında, kırkıncı veyâ kırkbeşinci olarak îmâna geldi. Bununla müslimânlar çok kuvvetlendi. Silâhlı olarak, açıkca hicret etdi. Resûlullahın gelmekde olduğunu Medînedeki müslimânlara müjdeledi. Bütün gazâlarda bulundu. Çok kahramânlık gösterdi. Fârûk adını aldı.

Devamını oku...

OSMAN (RADIYALLAHÜ ANH)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Aşere-i mübeşşeredendir. Üçüncü halîfedir. Resûlullahın iki kızını aldığı için (Zinnûreyn) denir. Önce müslimân olanların dördüncüsüdür. [35]. ci senenin Zil-hicce ayında, Kur’ân-ı kerîm okurken şehîd edildi.

Devamını oku...

ALİ (RADIYALLAHÜ ANH)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Resûlullahın amcası olan Ebû Tâlibin oğlu idi. İslâm halîfelerinin ve Cennetle müjdelenen on kişinin dördüncüsüdür. Resûlullahın dâmâdıdır. Ehl-i beytin birincisidir. Hicretden yirmiüç yıl önce Mekkede tevellüd etdi. On yaşında iken îmân etdi. Bütün gazâlarda kahramânlıklar gösterdi. Yalnız Uhudda onaltı yerinden yaralandı. Otuzbeş [35] senesinin Zilhicce ayında halîfe oldu. 40 [m. 660] da, Hicretin kırkıncı yılının Ramazan-ı şerîf ayının onyedinci Cuma günü sabah namazına giderken İbni Mülcem adlı bir harici tarafından başına zehirli bir kılıçla vurularak yaralandı. İki gün sonra altmışüç yaşında iken, şehîd oldu. Techiz ve tekfini, oğlu Hazreti Hasan tarafından yapılmış ve namazı eda olunduktan sonra Kûfe’nin kabristanı sayılan Necef’e defn edilmiştir.

Devamını oku...

ALİ (RADIYALLAHÜ ANH)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Resûlullahın amcası olan Ebû Tâlibin oğlu idi. İslâm halîfelerinin ve Cennetle müjdelenen on kişinin dördüncüsüdür. Resûlullahın dâmâdıdır. Ehl-i beytin birincisidir. Hicretden yirmiüç yıl önce Mekkede tevellüd etdi. On yaşında iken îmân etdi. Bütün gazâlarda kahramânlıklar gösterdi. Yalnız Uhudda onaltı yerinden yaralandı. Otuzbeş [35] senesinin Zilhicce ayında halîfe oldu. 40 [m. 660] da, Hicretin kırkıncı yılının Ramazan-ı şerîf ayının onyedinci Cuma günü sabah namazına giderken İbni Mülcem adlı bir harici tarafından başına zehirli bir kılıçla vurularak yaralandı. İki gün sonra altmışüç yaşında iken, şehîd oldu. Techiz ve tekfini, oğlu Hazreti Hasan tarafından yapılmış ve namazı eda olunduktan sonra Kûfe’nin kabristanı sayılan Necef’e defn edilmiştir.

Devamını oku...