ABBAS BİN ABDÜLMUTTALİB (RADIYALLAHÜ ANH)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’in amcası idi.Resûlullah efendimiz, İslâmiyeti anlatmaya başlayınca, Hazreti Abbâs muhâlefet etmeyip, akrabâlık şefkatinden dolayı, Peygamber efendimize yardımda bulundu ve destek oldu. Mekke’nin fethine dâir yapılan hazırlıkların son safhada olduğunu haber alınca, artık Mekke’de kalmayı lüzûmlu bulmayıp, fetihten az bir zaman önce Medîne’ye hicret için yola çıktı. Zü’l-huleyfe’de Resûlullaha kavuştu. Peygamber efendimiz ona buyurdular ki: -Ey Abbâs! Ben, Peygamberlerin sonuncusu olduğum gibi, sen de muhâcirlerin sonuncususun.

Devamını oku...

DÂVÛD (ALEYHİSSELÂM)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden. Hem peygamber, hem sultân yâni hükümdârdı. Soy bakımından Yâkûb (aleyhisselâm)’ın Yehûda adlı oğluna dayanır. Süleymân (aleyhisselâm)’ın babasıdır. Kudüs'te doğdu. Orada yaşadı ve orada vefât etti. Kendisine İbrâni dilinde Zebûr kitâbı verildi. Sesi çok güzel ve tesirliydi. İsmi Kur'ân-ı kerim'de on altı yerde geçmektedir.

Devamını oku...

ELYESA ALEYHİSSELÂM

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden. İlyâs aleyhisselâmdan sonra gönderilmiştir. Her ikisi de Mûsâ aleyhisselâmın dinini yaymakla vazifelendirilmiş nebi idiler. İlyâs aleyhisselâm, İsrâiloğullarını Allahü teâlâya imâna ve ibâdete çağırdı. Onu dinlemediler, hattâ memleketlerinden kovdular. Ba'l adındaki puta tapmaya ısrarla devâm ettiler. Bu isyânları ve azgınlıkları sebebiyle, Allahü teâlâ onlar üzerine belâ ve musibet gönderdi. Çeşitli sıkıntılarla cezâlandırıldılar. Memleketlerinden bereket kaldırıldı. Yağmur yağmaz oldu, kıtlık başgösterdi ve mahsûl alamadılar. Yiyecek bulamaz oldular. Açlıktan leş yemeye başladılar. Sonunda İlyâs aleyhisselâmı bulup, nasihatını dinlediler. İmân ettikleri için, üzerlerinde belâlar ve musibetler kaldırıldı. Bir müddet sonra, tekrar dinden dönüp puta tapmaya ve çeşitli günahları işlemeye başladılar. Küfürde ısrâr edip, imân etmeye bir türlü yanaşmadılar.

Devamını oku...

SÜLEYMAN (ALEYH0SSELÂM)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Süleyman (aleyhisselâm) Beyt-ül-Makdis’e girip, bir yıl, iki yıl, bir veya iki ay yahut daha az ve daha çok ibâdetle meşgul olurdu. Yiyecek ve içeceğini yanında getirirdi. Yine vefatına yakın oraya girdi. Her sabah geldiğinde, mihrabında bir fidanın bittiğini görürdü.

Devamını oku...

İLYÂS (ALEYHİSSELÂM)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Hârûn (aleyhisselâm)'ın neslindendir. Benî İsrâîl'e gönderilen peygamberlerdendir. Allâh Teâlâ buyurur: “Şüphe yok ki İlyâs da peygamberlerdendir.” (es-Sâffât, 123) İsrâîloğulları Filistin'i ele geçirince, kabîlelerden biri Ba'lbek'e yerleşmişti. Başlarında zâlim bir hükümdar vardı. Rivâyete göre, şehrin ismi önceleri Bek idi. Ancak bu zâlim kral, Ba'l adında bir put yaptırdı ve halkı bu puta tapmaya zorladı. Ve Ba'l ile Bek ismi birleşerek, bu şehre Ba'lbek  denildi. İşte Hazret-i İlyâs, tevhîdden uzaklaşıp şirke düşenleri Hakk'a dâvet etmek üzere, bu beldeye peygamber olarak gönderildi.

Devamını oku...

ŞA’YA (ALEYHİSSELÂM)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Musa ve Harun (aleyhimesselam)’dan sonra Allahu Tealâ, İsrailoğulları’nın başına her hükümdar geçtiğinde, beraberinde bir peygamber gönderirdi. Şa’ya (aleyhisselam) da Sıdkıya diye bilinen bir hükümdar zamanında gönderilmişti. Kavmine, Hazreti İsa (aleyhisselam) ve Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi ve selem)’in geleceğini haber vermişti.

Devamını oku...

YAHYÂ (ALEYHİSSELÂM )

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden. Zekeriyyâ (aleyhisselâm)’ın oğludur. Annesinin ismi Elisa olup, İmran'ın kızıydı. Hıristiyanlar Elizabeth diyorlar. Dâvûd (aleyhisselâm)’ın neslinden olup, hazret-i Meryem'in teyzesinin oğludur.

Devamını oku...

ZÜLKARNEYN (ALEYHİSSELÂM)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Adı Kur'ân-ı Kerimde geçer. Peygamber mi, yoksa veli mi olduğu ihtilâf konusu olmuştur.

Zülkarneyn'in kim oluğu ve neden kendisine bu lakabın takıldığı konusu, eskiden beri tartışmalı bir husus olarak devam etmiştir. Kendisine Zülkarneyn denilmesi, alimler tarafından, dünyanın şark ve garbını dolaşması, başının iki yanının bakırdan olması, örülmüş iki deste saçı olması, Allah'ın kendisine nur ve zulmeti musahhar kılması (emrine vermesi), yürürken nurun önünden, zulmetin ise arkasından gelmesi, şecaatı dolayısıyle bu lakabı almış bulunması, rüyasında gökyüzüne çıktığını ve güneşin iki tarafına asıldığını görmesi anlamlarında yorumlanmıştır.

Devamını oku...

ABDULLAH BİN EBİ BEKR-İ SIDDÎK (RADIYALLAHÜ ANH)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk’ın oğludur. Hazreti Abdullah, babası Ebû Bekr-i Siddîk'in da’vetiyle, küçük yaşta Müslüman oldu. Peygamber efendimiz ile babası Mekke’den Medîne’ye hicretlerinde, Sevr Mağarasına geldiklerinde, habercilik vazifesini yaptı. Onun hilafetinin başlangıcında, hicretin onbirinci yılının Şevval ayında, daha önce Taif’te aldığı yaranın iyileşmemesi sebebiyle vefat etti. Cenaze namazını babası Hazreti Ebu Bekr kıldırdı. Kabrine ise Hazret-i Ömer, Talha ve kardeşi Abdurrahman (radıyallahü anhüm) indirdiler. Taif şehidlerinden sayılmaktadır.

Devamını oku...

ÖMER (RADIYALLAHÜ ANH)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 01 Mart 2007

Resûlullahın ikinci halîfesidir. Aşere-i mübeşşeredendir. Hicret-i Nebeviyyede kırk yaşında idi. Kureyşin eşrâfından idi. Önce, islâma düşman oldu. Bi’setin altıncı yılında, kırkıncı veyâ kırkbeşinci olarak îmâna geldi. Bununla müslimânlar çok kuvvetlendi. Silâhlı olarak, açıkca hicret etdi. Resûlullahın gelmekde olduğunu Medînedeki müslimânlara müjdeledi. Bütün gazâlarda bulundu. Çok kahramânlık gösterdi. Fârûk adını aldı.

Devamını oku...