Çanakkale şehidi Üsteğmen Zahid

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 08 Ocak 2007

Şiran ilçesinden Yetimoğlu Mustafa’nın oğlu Üsteğmen Zahid, (Mülâzim-i Sani Zahit Efendi) Çanakkale’de şehit olan kahramanlarımızdan biridir. Vefatından önce hanımına yazdığı mektubu ibretle okuyalım:

“Eşim Hanife Hanıma...”
“Aziziye (Pınarbaşı) ilçesinin Kılıç Mehmet Bey Köyü’nden Ahmet Efendi kızı eşim Hanife Hanıma...

Devamını oku...

Hadis âlimi Ali bin Harb

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 07 Ocak 2007

Ali bin Harb hazretleri, hadis âlimlerinin büyüklerindendir. 791 (H.175) senesinde Azerbaycan’da dünyaya geldi. İlk tahsilini babasından aldı. Daha sonra ilim tahsil etmek için Hicaz, Bağdad, Kûfe ve Basra’ya gitti. Buralarda birçok meşhur âlimden ders aldı ve Hadis-i şerif öğrendi. Son olarak Bağdad ulemasından ilim öğrenmek için uzun seneler burada kaldı...
Abbasi halifesi Ali bin Harb hazretlerine çok kıymet verir ve zaman zaman sarayına davet ederek kendisinden nasihat ister, hadis-i şerif dinlerdi...

Devamını oku...

Nasipli talebe Bedreddîn Serhendî

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 06 Ocak 2007

Bedreddîn Serhendî hazretleri, 1593 (H.1002) senesinde Serhend’de dünyaya geldi. Hocası İmam-ı Rabbânî hazretlerinin kendisine yazdığı mektuplar, “Mektûbat” kitabında yer almaktadır...
Bu mübarek zat, zekî ve çok akıllı idi. Kısa zamanda keşf ve kerâmetler sâhibi oldu. Hocasının daha ilk teveccühlerinde, kalbi zikretmeye başladı. Kelâmda en büyük kitâb olan Şerh-i Mevâkıf’ı, Beydâvî Tefsîrini ve Mîr Hâşiyesi ile berâber, Akâid-i Adudiyye’yi, İmâm-ı Rabbânî’nin huzûrunda okudu. On beş yaşında iken İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin huzûrunda tasavvuf yoluna girdi.

Devamını oku...

“Üveysî” bir zat Rüstem Halîfe

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 05 Ocak 2007

Rüstem Halîfe Bursevî hazretleri ticâretle meşgûl olurdu. Kastamonulu Şeyh Hacı Halîfe’yi tanıyınca ona talebe olup, tasavvuf yoluna girdi. Dâimâ riyâzet hâlindeydi. 1511 (H.917) senesinde Bursa’da vefât etti. Kabri, Hisar içinde, Orta Pazar’da Nakkâş Ali Mescidi civârında, Osman Çelebi’nin kabri yanında bulunmaktadır.
Rüstem Halîfe Bursevî, kerâmet ehli bir zât olup, kendisini gizleyenlerden, haramlardan sakınan müttekîlerden, çok ibâdet edenlerden ve cömertlerden idi. Fakir ve zengin herkese ikrâm ve ihsân ederdi. Her kim kendisine bir hediye getirse, o daha fazlasını hediye ederek mukâbelede bulunurdu.

Devamını oku...

Muhtaçların sığınağı Şerîf Tlemsânî

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 04 Ocak 2007

Şerîf Tlemsânî, Mâlikî mezhebinde, fıkıh ve kelâm ilimlerinde mütehassıs olan büyük âlimlerden, velî bir zattır. İsmi, Ebû Abdullah Muhammed bin Ahmed’dir. Nesebi Hazret-i Ali’ye dayanır. 1310 (H.710) senesinde Tlemsân şehrinde doğdu. Aklî ve naklî ilimlerde, âlimlerin söz birliği ile zamânının en büyük âlimi olduğu bildirildi. 1370 (H.771) senesinde vefât etti...

Devamını oku...

Büyük mutasavvıf Necmeddîn-i Kübrâ

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 03 Ocak 2007

Orta Türkistan’da, Aral Gölü civarındaki Harezm bölgesinde 1145’te doğan Necmeddîn-i Kübrâ, doğduğu bölgedeki eğitiminden sonra, önce Mısır, daha sonra da Tebriz ve Nişabur’da hadis, fıkıh, tefsir ilimlerini tahsil etti. Tebriz’de iken tamamen tasavvufa yöneldi ve nihayet doğduğu topraklarda irşad ile görevlendirilerek Harezm’de irşad ve tebliğe başladı. Çok talebe yetiştirdi...

Devamını oku...

Şâfiî fıkıh âlimi Ahmed Aysâvî

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 02 Ocak 2007

Ahmed Aysâvî 1534 (H.941)’de Şam’da doğdu. Aslen Şam’a bağlı olan Aysâ nâhiyesindendir. Buraya nisbetle “Aysâvî” denilmiş ve bu isimle meşhûr olmuştur. Babası Aysâ’dan gelip, Şam’da yerleşmiş idi...
Aysâvî hazretleri, Şam’daki meşhûr Emeviyye Câmii’nde imâmlık, Câmi-i Muallak diye tanınan Cedîd Câmii’nde ve Dımeşk’ın hâricinde bulunan Kabr-i Âtike mahallesindeki Tevrîziyye Câmii’nde hatîblik yaptı. Ömeriyye, Azîziyye, Zâhiriyye, Şâmiyye, Berrâniyye gibi medreselerde ders okuttu. Emeviyye ve Sultan Süleymân Câmii’lerinde vaaz verdi. İlim öğrenmek ve öğretmek maksadıyla çeşitli yerlere seferler yaptı..

Devamını oku...

Mübarek bir torun Hâce Hasan Attâr

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 01 Ocak 2007

Büyük velî Hâce Hasan Attâr’ın anne tarafından dedesi, Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî hazretleridir. Dedesi Şâh-ı Nakşibend hazretleri küçük Hasan’ı çok severdi. Bir gün Hasan Attâr, çocuklarla birlikte oynarken, dedesi Behâeddîn-i Buhârî oradan geçiyordu. Hasan Attâr bir buzağıya binmeye çalışıyor, diğer çocuklar da onun etrâfında koşup, böylece eğlenmekteydiler. Behâeddîn-i Buhârî hazretleri durup küçük Hasan’a teveccüh etti ve; “Yakın bir zamanda, bu çocuk bir bineğe biner, şevketli hükümdarlar, atının üzengisini tutarak yanında yürür” buyurdu...

Devamını oku...

“Dokuzuncu 0mam” Muhammed Cevâd Takî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 31 Aralık 2006

Muhammed Cevâd Takî hazretleri, Resûlullah efendimizin torunu olup, hazret-i Ali ile hazret-i Fâtıma’nın (radıyallahü anhümâ) evlâdlarındandır. Hazret-i Hüseyin’in torunlarından olduğu için “Seyyid”dir... Muhammed Cevâd daha küçük yaşta, büyük ve derin bir âlim olmuştur. İmâmlığı on altı sene iki ay on dört gündür. Halîfe Me’mûn, kızı Ümmü Fadl’ı Muhammed Cevâd ile evlendirmiş, Medîne’ye göndermiştir. Ali Nakî ve Mûsâ isminde iki oğlu, Fâtıma ve Emmâme isminde iki de kızı vardı...

Devamını oku...

Büyük mütefekkir Seyyid Ahmed Arvasi

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 30 Aralık 2006

Seyyid Ahmed Arvasi, son devrin milliyetçi yazar ve mütefekkir, yani fikir adamlarındandır. 1932 yılında dünyaya geldi. Babası Gümrük Müdürlüğü’nden emekli Seyyid Abdülhakim Efendi, annesi Cevahir Hanım’dır. Ailece Van’ın Müküs (Bahçesaray) kasabasına bağlı Arvas (Doğanyayla) köyündendir. Arvasî Hoca, çeşitli eğitim enstitülerinde öğretmenlik yaptı... Derin fikir çileleri çeken Arvasi Hoca’nın anlatacak çok şeyi vardır dağarcığında ve onları temiz Anadolu gençliğine aktarmak için çırpınır yıllarca...

Devamını oku...