Hanefi fıkıh âlimi Alâüddin Haskefî

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 02 Kasım 2006

Alâüddin Haskefî, Suriye’de yaşamış olan Hanefi fıkıh âlimidir. Hanefi mezhebi fıkıh kitaplarının en kıymetlilerinden olan “Dürr-ül-Muhtar” kitabının müellifidir. 1612 (H.1021) senesinde Diyarbakır vilayetine bağlı Hasankehf kazasında dünyaya geldi.
ıÜü(Burada yeri gelmişken belirtelim ki, “Dürrü’l-Muhtar” Hanefi fıkıh kitabı olan “Tenvîru’-Ebsar” kitabının şerhidir. Alâüddin Haskefî tarafından “ed-Dürrü’l-Muhtâr fî Şerhi Tenvîrü’l-Ebsâr” adıyla şerhedilmiş. Bu şerhe İbni Abidin hazretleri tarafından “Reddü’l-Muhtâr ale’d-Dürrü’l-Muhtâr” adıyla bir hâşiye yazılmıştı, ki bu hâşiye “İbni Abidin” adıyla medreselerde uzun süre okutulmuştu.
Seyyid Ahmet Tahtavî tarafından “Hâşiye ale’d-Dürrü’l-Muhtar Şerhu Tenvîru’-Ebsar” adıyla dört cilt olarak genişletilmiş. Bu hâşiye Ayntablı Abdürrahim Efendi tarafından Türkçe’ye çevrilmiş. Dürrü’l-Muhtar’ın bir hâşiyesi de İbrahim Halebî tarafından “Tuhfetu’l-Ahyâr ale’d-Dürrü’l-Muhtar” adıyla yapılmıştır. Molla Miskin Şerhi de vardır.)

Devamını oku...

Taif şehitlerinden Abdullah bin Ebî Bekr

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 01 Kasım 2006

Abdullah bin Ebî Bekr-i Siddîk, Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk’ın oğludur. Babası Ebû Bekr-i Sıddîk’in davetiyle, küçük yaşta Müslüman oldu. Peygamber efendimiz ile babası Mekke’den Medîne’ye hicretlerinde, Sevr Mağarasına geldiklerinde, habercilik vazifesini yaptı... Zekî ve kabiliyetli bir genç olduğundan, babasının emir ve direktiflerini harfiyen yerine getirirdi. Gündüzleri Mekke’de Kureyşliler arasında bulunup, onların Peygamberimiz ve Hazreti Ebû Bekir hakkında söylediklerini, akşam vakti Sevr Mağarasına gelerek haber verirdi. Geceyi orada geçirip, tanyeri ağarmadan Mekke’ye dönerdi. Bu şanlı hizmeti, onun adını İslâm tarihine geçirdi.

Devamını oku...

Kâmil ve mükemmil Muhammed Masûm

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 31 Ekim 2006

Muhammed Ma’sûm Fârûkî hazretleri, evliyânın meşhûrlarından, büyük İslâm âlimidir. Hicrî ikinci bin yılın müceddidi İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin üçüncü oğludur. İnsanları Hakk’a dâvet eden, doğru yolu göstererek saâdete kavuşturan ve kendilerine; “Silsile-i aliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin yirmi dördüncüsüdür. 1599 (H. 1007) senesinde Hindistan’ın Serhend şehrine iki mil uzakta bulunan Mülk-i Haydar’da doğdu.

Devamını oku...

Tefsîr ve kelâm âlimi Muhammed bin Eslem

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 30 Ekim 2006

Muhammed bin Eslem Tûsî, Horasan taraflarında yaşayan büyük velîlerden, tefsîr, kelâm ve hadîs âlimidir. 856 (H.242) senesinde Nişâbur’da vefât etti.
Zamânındaki hadîs âlimleri onun “sikâ”, güvenilir bir zât olduğu husûsunda görüş birliğine vardılar.
Ebû Abdullah isminde bir zât şöyle anlatıyor:
“Vefâtından dört gün önce Muhammed bin Eslem’in yanına girdim. Bana dedi ki:

Devamını oku...

Silsile-i aliyye’den Muhammed Bâkî-Billah

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 29 Ekim 2006

Muhammed Bâkî-Billah hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. İnsanları Hakk’a dâvet eden, doğru yolu göstererek saâdete kavuşturan ve kendilerine Silsile-i aliyye denilen büyük âlim ve velîlerin yirmi ikincisidir. İkinci bin yılının müceddidi ve İslâm âlimlerinin gözbebeği olan İmâm-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî hazretlerinin hocasıdır. 1563 (H.971) senesinde Kâbil şehrinde doğdu.

Devamını oku...

Mâlikî fıkıh âlimi Ebû Midyen Mağribî

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 28 Ekim 2006

Ebû Midyen Mağribî, Kuzey Afrika’da yetişen büyük velîlerden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. On ikinci asırda yaşadı. Bugün İspanya’da bulunan Sevilla (İşbiliyye) şehri civârındaki Katniyon kasabasında doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1197 (H.594) senesinde Cezâyir şehirlerinden Tlemsan yakınındaki Ribâtu’l-Ubbâd kasabasında vefât etti. Kabri orada olup ziyâret edilmektedir.

Devamını oku...

Ebü’l Mecd Hakîm Senâî

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 27 Ekim 2006

Ebü’l Mecd Hakîm Senâî hazretleri büyük velîlerdendir. İsmi Mecdûd bin Âdem, künyesi Ebü’l-Mecd Hakîm Senâî’dir. 1071 (H.464) senesi Gazne’de doğdu. Başka târihlerde doğduğunu söyleyenler de vardır. 1140 (H.535) senesi Gazne’de vefât etti. Kabri ziyâret mahallidir.
Hakîm Senâî, memleketi olan Gazne’de, iyi bir tahsil gördü. Zamânının âlimlerinden okuyup üstün bir dereceye yükseldi. Şâirlik kâbiliyeti sebebiyle çeşitli dillerde şiirler söyledi. Bir ara sultanın hizmetinde bulundu. Şöhreti kısa zamanda her yere yayıldı. Birçok yerler dolaştı. Neticede Gazne’den Horasan’a geldiğinde evliyânın büyüklerinden Yûsuf-ı Hemedânî hazretlerinin sohbetlerine katılıp talebesi olmakla şereflendi. Mânevî olgunluklara ve velîlik makamlarına kavuştu.

Devamını oku...

Tasavvufta ilk “sofî” Ebu Haşim Sofî

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 26 Ekim 2006

Ebu Haşim hazretleri, tasavvufta ilk defa “Sofî” nâmıyla anılan meşhur velîdir. Ebû Hâşim Sofî künyesi ile tanınmış olup, doğum târihi bilinmemektedir. Aslen Kûfelidir. Bağdât’ta ikâmet etmiştir. 777 (H.161) senesinde vefât etti. Ebû Hâşim hazretleri, evliyânın büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî’nin hocasıdır. Reml’de bir dergâhda ikâmet ederdi.
Ebû Haşim Sofî, Suriye’de Remle şehrinde ilk zaviyeyi kurmuştur. Nefehat’ın ifadesine göre zamanın emîri, bu taifeden iki kişinin birbirleriyle buluşup kaynaştıklarını, bir yere oturup, yanlarında mevcut yiyeceği birlikte yiyerek, kardeşçe ayrıldıklarını görüp hoşlanmış, birini çağırarak bu dostluklarının sebebini sormuş; o zat da bunun kendilerine has bir tarik olduğunu anlatmıştır. Bu sözlerden de ayrıca mütehassis olan emîr bunları bir araya getirecek bir mahallin olmadığını öğrenince, Reml şehrinde Ebû Haşim zaviyesini inşa ettirmiştir.

Devamını oku...

Fıkıh ve kırâat âlimi Yûsuf bin Esbât

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 25 Ekim 2006

Yûsuf bin Esbât, hazretleri, Âmir bin Şüreyh, Süfyân-ı Sevrî, Yâsîn ez-Zeyyât gibi büyük zâtlardan hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden; Ebü’l-Ahvas, Mahmûd bin Mûsâ, Müseyyib bin Vâhid ve Abdullah bin Habîb el-Antakî gibi âlimler rivâyette bulundular. Hadîs-i şerîf ilminde “sika” yani, güvenilir bir zât olup, zamânının en üstünlerindendir...

Devamını oku...

“Beşinci İmam” Muhammed Bâkır

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 24 Ekim 2006

Muhammed Bâkır hazretleri 676 (H.57) senesinde Medîne-i münevverede doğdu. 731 (H.113) senesinde aynı yerde vefât etti. Cennetü’l-Bakî Kabristanında babasının yanına defnedildi.
Bu mübarek zat, Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmını görenlerin zamanında yetişen en büyük velîlerdendir. Hazret-i Câbir ve hazret-i Enes bin Mâlik ile görüşüp onlardan ve Tâbiînden olan büyük zâtlardan ilim öğrenip hadîs-i şerîf rivâyet eden Muhammed Bâkır hazretleri Medîne’nin büyük fıkıh âlimlerinden oldu. Zamânında bütün dünyâdaki evliyânın feyz kaynağı oldu. Evliyâlık yolunda olanlara feyzler onun vâsıtasıyla geldi. İmâmlığı on dokuz sene sürdü.

Devamını oku...