Abdülkadir Cezayirî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 04 Eylül 2006
Fransızlar, 1830 Temmuzunda Cezayir’i işgâl ederek ülkedeki üç yüz yıllık Türk idâresine son verdiler. Vehrân ve Müstefânem bölgelerindeki halk düşmana karşı ayaklanarak Şeyh Muhyiddîn’i kendilerine “Emir” seçtiler. Ancak o oğlu Abdülkâdir’i bu işe daha lâyık gördü ve Emirliği ona devretti...
Sultan I. Ahmed Han
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 03 Eylül 2006
Birinci Ahmed Han, ondört yaşında padişah oldu ve ondört sene hüküm sürdü. Aziz Mahmud Hüdayi hazretlerine talebe oldu. Çok zeki idi. Tahta çıktığında Avusturya ile savaşlar devam ediyordu. Doğuda İran, Osmanlı sınırlarına saldırıyordu. Sultan Ahmed Han, Avusturya Savaşının sona ermesi ve İran cephesinde olayların durgunluk devresine girmesinden sonra iç meselelerin halli için harekete geçti...
Sâlim Benânî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 02 Eylül 2006
Sâlim Benânî hazretleri Basralıdır. Kırk sene Enes bin Mâlik’in “radıyallahü anh” sohbetinde bulunmuştur. Hz. Enes bin Mâlik, Peygamber efendimizin uzun seneler hizmetinde bulunması sebebiyle Kur’ân-ı kerîmin tefsirini çok iyi öğrenmişti. Âyetlerin tefsirine dair bildirdiği rivâyetler tefsir kitaplarını süslemektedir.
Ahmed bin Cübbâb
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 01 Eylül 2006
Ahmed bin Cübbâb hazretleri, Kurtubalı (Endülüs) olduğu için “Kurtubî”, Mâlikî âlimi olduğu için de kendisine “Mâlikî” denilirdi. Cübbe satan babasına verilen “Cübbâb” lakabından dolayı, “İbn-i Cübbâb” diye tanındı. 246 (m. 860) yılında Kurtuba’da doğdu. 322 (m. 933) yılında vefât etti...
Dâvûd-i Tâî
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 31 Ağustos 2006
Dâvûd-i Tâî hazretleri, Tayy kabîlesine mensûb olduğu için “Tâî” ve Kûfe’de doğduğu için “Kûfî” nisbeleriyle meşhurdur. Aslen Horasanlıdır. Doğum târihi bilinmemektedir. 781 (H.165) senesinde Bağdat’ta vefât etti. Kabri oradadır...
Gençliğinde ilim tahsîliyle meşgûl olan Dâvûd-i Tâî’nin kalbinde dünyâya karşı sevgi de vardı. Bir gün ölen bir kimsenin arkasından birinin şu beyiti okuduğunu duydu:
Hangi güzel yüz ki toprak olmadı,
Hangi ceylan göz ki yere akmadı!..
Zileli Abdurrahmân Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 30 Ağustos 2006
Zileli olan Abdurrahmân Efendi, Kastamonu’ya gelerek Şeyh Şâbân-ı Velî tekkesinde Mustafa Çelebi Efendiden dersler aldı. 1660’da Şeyh Mustafa Çelebi’nin vefâtı üzerine Şâbân-ı Velî tekkesinde irşâd makâmına oturdu. Bir taraftan talebe yetiştiriyor, diğer taraftan halka vaaz ve nasîhatler vererek Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmeye devâm ediyordu.
Abdurrahmân Efendi, sabah namazını kılar, kuşluk vaktine kadar talebelere ders verirdi. Sonra evine gider, öğle namazı vaktinde tekrar gelip namazı kıldırırdı. Namazı kılınca bir saat halka vaaz ve nasîhat eder sonra talebelerine ders vermeye devâm ederdi.
Ahnef bin Kays
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 29 Ağustos 2006
Ahnef bin Kays hazretleri Basra’da doğdu... Babası, Kays Ebû Mâlik’tir. Annesi, Amr bin Sa’lebe’nin kızıdır... Bu mübarek zat, Resûlullah efendimizin zamânında Müslüman olduğu hâlde, mübârek yüzlerini göremediği, gönüllere şifâ olan sözlerini işitemediği için sahâbî olmakla şereflenemedi. Kavminin önde geleni idi. Kabilesinin Müslüman olmasına sebeb oldu. Çok hilm sâhibi idi. “Hilm, yumuşaklık bana insanlardan daha çok yardımcıdır” buyurmuştur.
Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 28 Ağustos 2006
Selçuk Bey’in vefatı ve amcası Arslan Bey’in Gazneli Mahmut tarafından esir edilmesi üzerine 1025’te Selçuklu hanedanının başına geçen Tuğrul Bey’in ilk yılları yurt aramakla geçti... 1034’te Şah Melik’e karşı ilk mağlubiyetini aldı ve 7-8 bin askerini kaybetti. 1035’te ilk büyük zaferini Gazne hükümdarı Mesud’a karşı elde etti. Bu savaş Selçukluları mültecilikten kurtarıp ülke sahibi bir devlet haline getirdi...
Adil hükümdar Nuşirevan
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 27 Ağustos 2006
Peygamber Efendimizin dünyaya geldiği yıllarda İran Sasani İmparatorluğunun başında hükümdar olarak Nuşirevan vardır. Asıl ismi “Hüsrev”dir. Bu zat adaletiyle ün yapmıştır. Sadece İranlılar değil komşu ülke insanları dahi onun adaletine hayran kalmışlardır. Kırk sekiz sene hükümdarlık yapmıştır...
Çoban Baba'nın kuzucukları...
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 25 Ağustos 2006
Erzurum’un Ruslar tarafından kuşatıldığı ve dadaşların aslanlar gibi çarpıştığı yıllar... Bir garip çoban, sürüsünü almış, otlata otlata dağa doğru çıkıyordu. Kendi kendisiyle söyleşe halleşe hayli yol almış, hayli de yorulmuştu.
Birden susadığını hissetti Çoban Baba!.. Gözünün önüne kara topraktan fışkırmış kol kol billur sular geldi. Fakat o yana baktı, bu yana baktı su bulamadı. Etrafta ne bir pınar, ne bir su birikintisi vardı.