Meşayihın kadrini bilmezsen

Ebû'l-Kasım Kuşeyrî Hazretlerinden rivayet edilmiştir: Merhum Sultan Mahmud'un, Ulvî isminde bir adamı olup, O'nu bir iş için Bağdad'a gönderir. O kimse Bağdad’a gelince, önce Şeyh Şiblî Hazretlerinin halifelerinden bir Şeyhin sohbetinde bulunmak ister. Semiz bir tavuk satın alır ve o zat ile beraber yeriz diye niyetlenir. Fakat tavuğu pişirdiği zaman, tamah ederek yalnızca yemek arzusu ile kendi odasına götürür ve şeyhin yanına gitmektense vazgeçer.

Tavuğu önüne koyup yemek üzere iken, tencerede kalan bir miktar eti almak için yerinden kalktığı sırada bir kedi görür. O kediyi kovalamak için arkasına düşer. Tam o esnada bir köpek gelir ve tavuğu aldığı gibi kaçar. O da arkasından bakakalır. O zaman, evvelki niyeti ile amel etmediğine çok pişman olur. Ertesi gün Şeyhin yanına gider ve utanarak hadiseyi anlatır. Şeyh de: — Bir kimse, meşâyih ve ulemânın kadrini ve hürmetini bilmezse Cenabı Hak O'na bir köpek musallat edip, O'na eza eder, buyurur. Bu bakımdan bir kimse dünya ve âhirette izzet ve hürmet istese, meşâyihe ve ulemâya tazîm edip, onların rızalarını tahsil etme gayreti göstermelidir.

Toplam Görüntülenme: 3316

Yayın tarihi: Pazar, 08 Temmuz 2007

Bunları okudunuz mu?