Namaz kıyâmet günü nûr ve burhan olur

Kabîsa bin Züeyb hazretleri tabiînin hadis ve fıkıh âlimlerindendir. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken 8 (m. 629) yılında Medine'de doğdu, fakat Resûlullah'ın vefatında yaşı küçük olduğu için sahâbî sayılmamış­tır. Emevi halifesi Abdülmelik bin Mervân'ın davetiyle Şam’a gitti. 86 (m. 705)’de orada vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) anlattı: Bir gün Resûlullaha (sallallahü aleyhi ve sellem); “Ey Allahın Resûlü, senin yanında iken, ihlâsımız artıyor, dünyâdan el etek çekerek âhırete yöneliyoruz” dedim. Bana; “Eğer benim yanımdan ayrıldıktan sonra da, yanımdayken olduğunuz gibi olsanız, o zaman melekler sizi ziyâret eder ve yolda sizinle müsâfeha ederler. Siz günah işlemezseniz, Allah, yaptıkları günahlar gökteki bulutlara kadar yükselen ve kendisinden af dileyen bir kavim yaratır. Onların işledikleri günahları affeder” buyurdu.
Zeyd bin Hâlid Cühenî (radıyallahü anh) haber veriyor. Resûlullah buyurdu ki: “Bir Müslüman, doğru olarak ve huşû ile iki rekat namaz kılınca, geçmiş günahları af olur.” 
Abdullah bin Amr İbni Âs (radıyallahü anhüma) haber veriyor. Resûlullah buyurdu ki: “Bir kimse, namazı eda ederse, bu namaz kıyâmet günü nûr ve burhan olur ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Namazı muhafaza etmezse, nûr ve burhan olmaz ve necât bulmaz. Karun, Firavun, Hâmân ve Übey bin Halef ile birlikte bulunur.” 
Ömer bin Ebû Seleme (radıyallahü anh) rivâyet etti: Bir gün Resûlullahın beraberinde yemek yemekle şereflenmiştim. Ben, tabağın orasından burasından yemeye başladım. Bunun üzerine Resûlullah; “Önünden ye!” buyurdular.
Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” diyor ki: (Bir gazâda, kâfirlerin yok olması için duâ buyurmasını söyledik. (Ben, lanet etmek için, insanların azâb çekmesi için gönderilmedim. Ben, herkese iyilik etmek için, insanların huzûra kavuşması için gönderildim) buyurdu."
Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Resûlullah efendimiz; “Allahü teâlânın doksandokuz ismi vardır. Bu isimleri her kim (tamamen) sayarsa, Cennete girer” buyurdu.
Hazreti Ali (radıyallahü anh) şöyle anlattı: “Resûl-i ekrem bana, bir sıkıntı ve güç bir durumla karşılaşınca, (La ilahe illallah el-Halîm el-Kerîm Sûbhânallahi ve tebârekallâhü Rabb-ül-arşilazîm vel-hamdü lillâhi Rabbilâlemîn) dememi emretti.”

Toplam Görüntülenme: 550

Yayın tarihi: Cuma, 20 Aralık 2019

Bunları okudunuz mu?