Söz verdiğiniz zaman sözünüzde durun

Süleyman bin Mûsâ el-Kelâî hazretleri hadis âlimidir. 565'te (m. 1170) En­dülüs'te (İspanya) Mürsiye (Murcia)’da doğdu. Belensiye'ye (Valencia) git­ti ve orada hadis tahsiline başladı. Kelâî, düşmana karşı çar­pışırken 634'te (m. 1237) Belensiye yakınlarındaki Enîşe'de (el-Puig) şehid oldu. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

“Benim için altı şeye kefalet edin, ben de sizin Cennete girmenize kefalet edeyim: Konuştuğunuz zaman yalan söylemeyin. Söz verdiğiniz zaman sözünüzde durun. İtimat edildiğiniz zaman emânete hıyânet etmeyin. Gözünüzü haramdan çekin. Edeb yerinizi koruyun. Elinizi haramdan çekin.”
“Dört haslet sende bulunduğu takdîrde, diğer ayıpların sana zarar vermez. Bunlar: Doğru konuşmak, emâneti korumak, güzel huy ve haramdan sakınmaktır.”
“Mûsâ aleyhisselâm Allahü teâlâya (Yâ Rabbi! Senin katında en azîz kulun kimdir?) diye sordu. Allahü teâlâ da, (İntikama gücü yeterken affeden kimsedir) buyurdu.”
“Beş vakit namazı kıldıktan sonra çalışıp helâl kazanmak, her Müslümana farzdır.”
“Cennette öyle köşkler vardır ki, içindeki dışındakini, dışındaki içindekini görür. Bunlar, sözü hoş, selâmı çok olana, yemeği çok yedirenlere, oruca devam edenlere ve gece namaz kılanlara verilir.”
“Allahü teâlâ sertliğe vermediklerini, yumuşaklığı verir. Bir kulunu sevdiği zaman, ona yumuşaklığı nasip eder. Yumuşaklıktan mahrum bir aile, Allah sevgisinden mahrûm demektir.”
“Bir kimse bir bidat çıkarsa veya bir bidati işlese, Allâhü teâlânın ve meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun. Onun ne farzları, ne de nafile ibâdetleri kabul olmaz.”
“Benim bildiğimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız.”
“Kim ki kalbinden sadakat ve ihlâs ile (Lâ ilahe illallah) derse, ona Cennet vâcib olur.”
“Deveni bağla, sonra tevekkül et.”
“Allahü teâlânın verdiği nimetlerin de düşmanları vardır. Bunlar da; Allahü teâlânın kendi fadlından verdiği kimselere haset eden, onları çekemeyenlerdir.”
“İnsanoğlunun üç dostu vardır. Bunlardan biri, ölünceye kadar kendisine arkadaş olur; ikincisi, mezara gidinceye kadar; üçüncüsü, mahşere kadar kendisinden ayrılmaz. Ölünceye kadar kendisine arkadaşlık eden servettir. Mezara kadar gelen aile efradı ve diğer ahbablarıdır. Mahşere kadar kendisine arkadaşlık edecek olan, amelidir.”
“İktisâd eden sıkıntı çekmez.”

Toplam Görüntülenme: 650

Yayın tarihi: Çarşamba, 25 Aralık 2019

Bunları okudunuz mu?