Bu sayfayı yazdır

Büyük hadîs âlimi İmâm-ı Buhârî

İmâm-ı Buhârî, 810 (H.194) senesi Şevval ayının yirmi yedinci Cumâ günü Buhâra’da doğdu ve Buhârî nisbesiyle şöhret buldu. Hadîs-i şerîf ilminde en yüksek dereceye yükseldi. Kur’ân-ı kerîmden sonra İslâm dîninin en kıymetli kitabı olan Buhârî-yi Şerîf adıyla meşhur hadîs kitabını yazdı. 870 (H.256) senesi Ramazan bayramı gecesi Semerkand’ın bir kasabası olan Hartenk’te vefât etti. Cenâze namazı bayram namazından sonra kılınıp defnedildi.

Kıskananlar her zaman vardır!..
İmâm-ı Buhârî hazretleri ömrünün son yıllarında, Nişâbûr’a döndüğünde, ilimdeki üstünlüğünü bilenler etrafında toplanmıştı. İlim meclisine devâm edenlerin çokluğu ve gördüğü îtibar, bâzı kimselerin kıskanmasına ve iyi olmayan tutum içine girmelerine yol açtı. Bundan dolayı Nişâbûr’dan ayrılıp, Buhâra’ya gitti. Buhâra’ya varınca vâli Hâlid bin Ahmed, İmâm-ı Buhârî’ye haber gönderip, eserlerini alıp, yanına gelmesini, onları bizzat kendisinden dinlemek istediğini bildirdi. Ayrıca kendi çocukları için husûsî hadîs-i şerîf dersi vermesini istedi. Bunun üzerine İmâm-ı Buhârî;
-Ben ilmi, emîrin kapısına götürüp zelîl etmem. Eğer ilmi istiyorsan, mescidde, yâhut evimdeki ilim meclisinde hazır bulun. Bu sözümü kabûl etmezsen, beni kürsüde ders vermekten men et de Allah katında mâzur olayım. Halbuki ben, Peygamber efendimizin; “Her kime bir ilimden sorulur, o da onu gizlerse, kıyâmet günü ateşten bir gem vurulur” hadîs-i şerîfi gereğince, ilmi gizleyemem, dedi.

“Yâ Rabbî! Beni tarafına al!”
Bunun üzerine vâli, İmâm’ın Buhârâ’dan çıkması emrini verdi. İmâm-ı Buhârî, vâliyi Allahü teâlâya havâle edip, Buhâra’dan çıktı.
İmâm-ı Buhârî hazretlerinin Buhâra’dan çıkış haberi üzerine, Semerkandlılar kendisini dâvet ettiler. Giderken yolda Semerkandlı bir topluluğun kendisini isteyip, bir kısmının istemediği haberini alınca, Hartenk’te akrabâlarının yanında kaldı. İnsanların bu hâlinden kalbi daraldı ve canı sıkıldı. Teheccüd namazından sonra ellerini açıp;
“Yâ Rabbî! Yeryüzü bu genişlikle bana dar oldu. Beni tarafına al!” diye duâ etti. O ay, orada hastalandı ve Ramazan bayramı gecesi vefât etti. Allahü teala şefaatine nail eylesin.

Toplam Görüntülenme: 1530

Yayın tarihi: Pazar, 22 Ekim 2006