Bu sayfayı yazdır

“Sultan Dîvânî” Mehmed Çelebi

Küçük yaşta ilim öğrenmeye başlayan “Sultan Dîvânî”, babasının yanında yetişti. Abapûş-i Velî zamânında Afyon’da şiddetli bir vebâ salgını hüküm sürdü ve yakınlarını birer birer kaybetti. Abapûş-i Velî’ye bir gün en çok sevdiği küçük oğlu Mehmed Çelebi’nin vefât haberi geldi. O zaman, Abapûş-i Velî; “Hakk’ın rahmetine mi kavuştu? Hayır yanlışınız var, uyuyor o. Bu sefer yanıldınız” dedikten sonra, hemen küçük oğlunun yattığı odaya sessizce girdi. Üzerindeki örtüyü kaldırarak; “Uyuyor musun Mehmed’im? Bu ne uykusu? Senin bu dünyâda hizmetin var. Uyan Mehmed’im uyan!” dedi.

Babasının yerine geçti...
Mehmed Çelebi, uykudan uyanırcasına, tatlı bir mahmurlukla gözlerini açtı ve babasına uzun uzun baktı.
Abapûş-i Velî hemen oğlunu dergâha götürerek, kırk günlük riyâzet ve uzlete soktu. Bu müddet içinde Sultan Dîvânî tasavvufta büyük dereceler elde etti. Babasının sağlığında, yerine geçerek talebe yetiştirmeye başladı.
Babası Abapûş-i Velî ile Sultan İkinci Bâyezîd-i Velî arasında nasıl yakınlık ve samimiyet var idiyse, Sultan Dîvânî ile de Yavuz Sultan Selîm Han arasında son derece yakınlık vardı. Yavuz Sultan Selim, ekseriyetle mühim ve müşkil zor meselelerde Sultan Dîvânî ile istişâre için mektuplaşırdı. Aldığı cevâba göre hareket etmesiyle o sıkıntısı gider, işleri hayırla netîcelenirdi...

“Yarın rahata kavuşuruz!..”
Sultan Dîvânî, ömrünün sonuna doğru ansızın vefât edeceğine dâir bâzı alâmetler gördü. Bir cumâ günü sohbetten sonra baş ağrıları başladı. Ağrılar günden güne arttı. Ziyâretine gelen sevenleri ilaç almasını söylediklerinde; “Benim bu baş ağrım, ölüm habercisidir. Ölümden başkası ile geçmez” buyurdu.
Hastalığının ikinci cumâsında ateşlendi. Rahatsızlığı sebebiyle, sevenlerinin üzülmesini görüp; “Yarın cumartesidir. O gün biz rahata kavuşuruz” buyurdu ve arkasından; “Yarın derd ve ilaç gâilesi düşüncesinden kurtulacağız” diye de ilave etti. Buyurduğu gibi, o cumartesi rûhunu teslim etti.

Toplam Görüntülenme: 1671

Yayın tarihi: Pazar, 17 Aralık 2006