Bu sayfayı yazdır

Hem âbid hem fakih Abdülmelik Taberî

Abdülmelik Taberî, evliyânın büyüklerindendir. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. On ikinci asırda Mekke’de yaşadı. Nizâmiye Medresesinde fıkıh ilmi tahsil etti. Zühd ve verâ bakımından zamânında yaşayan evliyânın önde gelenlerindendi. Haramlardan şiddetle kaçınır, şüpheli korkusuyla mubahların çoğunu terk eder ve dünyâya zerre kadar meyletmezdi.

“Sübhânallahi ve bihamdihi...”
Bu mübarek zat, çok ibâdet yapar, nefsini terbiye etmek için sıkı riyâzet ve mücâhede ederdi. Nefsinin isteklerini hiç yapmaz, istemediklerini yapmak için çok uğraşırdı. Elbise olarak sert kumaşları tercih eder, katıksız yemek yer, vaktini sıkıntılara göğüs gererek sabırla geçirirdi. Kendisine zikir olarak şu iki kelimeyi seçmişti. “Sübhânallahi ve bihamdihi, sübhânallahilazîm”
Abdülmelik Taberî hazretlerinin bulunduğu bölgede, suyuna el ulaşamayacak kadar derin olan ve Anber denilen bir havuz vardı. Mübarek, havuza elini uzattığında su yükselir ve abdest alırdı. Abdestini bitirdiğinde ise su alçalırdı.

Murâkabe hâlinde iken!..
Bir gün yanına giden Hüseyin Zegandânî onu, başını göğsüne tamamen eğmiş murâkabe hâlinde buldu. O sırada bir kısım insanlar gelerek ona sorular sordular. Abdülmelik Taberî sorulan ilk iki suale cevap vermedi. Üçüncü sual sorulunca cevap verdi. Hüseyin Zegandânî ona bunun sebebini sorunca;
“Resûlullah efendimiz sadece üçüncü suâlin cevabını telkin etti. Öncekilerine ise sükût buyurdular. Onun için ilk ikisine cevap vermedim” buyurdu.

Mekke’de vefat etti...
Abdülmelik Taberî hazretleri Mekke’de vefat etti. Mekke’ye gelen Hibetullah Kuşeyri, vefatına yakın Abdülmelik Taberî’yi ziyarete gitti ve ateşler içinde buldu. Binbir zorlukla oturan Abdülmelik Taberî; “Hummaya yakalandığımda bununla sevinirim. Çünkü nefs, hummâ ile meşgûl olup, beni meşgûl etmez. Bu haldeyken kalbimle istediğim gibi yalnız kalırım” buyurdu. Sonra da vefat etti...

Toplam Görüntülenme: 1730

Yayın tarihi: Salı, 04 Aralık 2007