Bu sayfayı yazdır

Mükemmel süvâri Ebüd-derdâ

Ebü’d-derdâ (radıyallahü anh) Eshâb-ı kirâmdandır. Hazrec kabîlesindendir. Resûlullah efendimizin huzûrunda Müslüman oldu. Ev halkı ise kendisinden önce iman etmişlerdi...
Ebü’d-derdâ hazretleri Müslüman olmadan önce Bedir Savaşı yapılmıştı. Uhud Savaşında ve diğer savaşların hepsinde bulundu. Uhud Savaşında gösterdiği cesâret ve kahramanlığı çok dikkati çekmiş, Peygamber efendimiz onu; “Ne mükemmel süvâridir” buyurarak methetmiştir

Ömrü, dîne hizmetle geçti...
Ebü’d-derdâ, hazretleri ömrünü dîne hizmet etmekle geçirdi ve Hazreti Osman’ın halifeliğinin son yıllarında vefât etti. Abdullah bin Selâm’ın oğlu Yusuf şöyle anlatmıştır:
“Ebü’d-derdâ vefât edeceği sırada ben yanında idim. Bana ‘Kalk benim vefât etmek üzere olduğumu halka ilân et!’ dedi. Ben kalkıp insanlara durumu bildirdim. İşitenler geldiler. Evin içi dışı insanla doldu. Sonra ‘beni dışarı çıkarınız’ demesi üzerine çıkardık. ‘Beni oturtunuz’ dedi. Oturttuk. Evin önünde toplanan büyük kalabalığa karşı döndü ve;
-Ey insanlar Resûl-i Ekrem’den işittim, şöyle buyurdu:
(Kim kusursuz ve noksansız bir abdest alır, sonra da tam bir ihlâs ile namaz kılarsa Allahü teâlâ onun istediklerini ona ihsân eder.)
Bundan sonra gelenlere namazla ilgili bir miktar daha nasihâtte bulundu. Son sözleri bunlar oldu. H.33 (M.653) senesinde Şam’da vefât etti. Babü’s-Sağir kabristanına defnedildi. Bu mübarek zatın İstanbul’da (Eyüb ve Üsküdar’da) iki “makam”ı bulunmaktadır...

Ölüm anı geldiğinde...
Ebu İdris el-Havlani de şöyle anlatır:
“Ebü’d-derdâ ölüm hastalığındaydı. Büyük kalabalıklar halinde insanlar ziyarete geliyordu. Ölüm anı geldiğinde Ebu İdris yanına girdi. Kalabalığı geçip yanına oturdu ve ‘Allahü Ekber’ diye tekrar tekrar söyledi. Ebü’d-derdâ başını kaldırdı ve;
-Allahü teâlâ bir şeyi takdir ettiğinde ondan razı olunmasından hoşlanır. Yıkıldığım şu yer ve içinde bulunduğum şu zaman için amel işleyecek adam yok mu? dedi ve ruhunu teslim etti...”

Toplam Görüntülenme: 1221

Yayın tarihi: Perşembe, 10 Ocak 2008