Bu sayfayı yazdır

Kırâat imâmı A'meş

Hazreti A’meş, (Süleymân bin Mihrân) Tâbiîn devrinin büyük hadîs, kırâat, fıkıh âlimlerindendir. Bu mübarek zat, 680 (H.61) senesinde başka bir rivâyette, hazret-i Hüseyin’in şehîd olduğu gün Kûfe’de doğdu. Hazret-i A’meş, hadîs ilminde hâfızdır. (Yüz bin hadîs-i şerîfi râvileri ile birlikte ezberlemiştir.) Zamânında, Kûfe’de Allahü teâlânın kitâbını onun kadar iyi okuyan, onun kadar güzel söz söyleyen, onun kadar anlayışlı, sorulan her suâle onun kadar süratle cevap veren biri yoktu...

Namazlarını cemâatle kılardı...
A’meş hazretleri çok ibâdet ederdi. Yetmiş seneye yakın bir zaman, bütün namazlarını cemâatle ve birinci safta kıldı.
Kırâat ilminde on imâmdan sonra meşhur olan dört kırâat imâmından birisi de A’meş’tir. Bu dört kırâat tevâtür derecesine ulaşmamıştır. A’meş, hadîs ilminde de âlim olup Kûfe’de en son vefât eden Sahâbî Abdullah bin Ebî Evfa hazretleri ile görüşüp ondan hadîs-i şerîf rivâyet etti.
Büyük hadîs âlimi olan A’meş hazretleri, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe’den birçok mesele sordu. İmâm-ı A’zam hazretleri bir gün o mübarek zatın yanına gidip; “Hadîs-i şerîfte bildirildiğine göre, Allahü teâlâ kimin gözlerinden görme hassasını alırsa, ona karşılığını verir, sana ne verdi?” diye sordu. A’meş cevâbında dedi ki; “Allahü teâlâ, mükâfât olarak bana sıkıntı, ağırlık verenleri görmekten kurtardı.”
“Neden gözün yaşarır?” diye sorduklarında, A’meş hazretleri “Ağırlık veren ahmak kimselere bakmaktan yaşarır” diye cevâb vermiştir.

“Beni Rabbime sorun!..”
Bu mübarek zat, “Biz öyle kimselere yetiştik ki, onlardan biri, günlerce kardeşini göremez, sonra onunla karşılaştığında; ‘Nasılsın? Ne haldesin?’ diye hâl hatır sorardı. Bu sorma laf olsun diye olmaz, din kardeşi, kendisinden malının yarısını istemiş olsa bile hemen verirdi. Şimdi öyle insanlar var ki, kardeşiyle her gün karşılaşsa bile; ‘Nasılsın? Ne haldesin?’ diye soruyor. Hattâ evdeki tavuklarını bile soruyor. Fakat kardeşi kendisinden bir dirhem istese vermiyor...” buyururdu.
A’meş hazretleri buyurdu ki:
“Halkın işi gücü fesâd olunca, şerliler başlarına geçer.”
Bu mübarek zat vefat ederken buyurdu ki:
“Öldükten sonra beni kimseye sormayın, varın beni Rabbime sorun!..

Toplam Görüntülenme: 1609

Yayın tarihi: Cuma, 11 Ocak 2008