Bu sayfayı yazdır

Nişâbur'dan doğan güneş Ebû Amr bin Nüceyd

Ebû Amr bin Nüceyd, onuncu yüzyılda yaşamış büyük velîlerdendir. Nişâburludur. 976 (H.366) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti... Küçük yaştan îtibâren âlimlerin ve velîlerin ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Ebû Osman el-Hîrî hazretlerine talebe oldu. Onun sohbetleriyle yüksek haller ve kerâmetler sâhibi bir velî oldu...

“İLİMLE MEŞGUL OL!”
Bu mübarek zat buyurdu ki: “Allahü teâlâ bir kuluna hayır murâd ederse, ona sâlih ve ihtiyar zâtlara hizmet etmeyi, onların istedikleri işleri yapmayı, hayır yollarına girmeyi ve bu hayırları görmeyi nasîb eder.”
“Bana nasîhat et!” diyen birisine; “İlim ile meşgûl ol. Bütün Müslümanlara hürmet et. Günlerini boş geçirme. İnsanların arasında garib ol!”
Yine buyurdu ki:
“Emirleri hafif tutmak, o emri veren âmiri az tanımaktan ileri gelir. Eğer kul, emir veren, âmir olan Allahü teâlâyı tam hakkı ile tanırsa, emirlerini hafif görmez.”
Bu mübarek zat, Allahü teâlâdan, O’nun rızâsından başka bir şey istemeyeceğim diye söz vermiş ve ahdine kırk yıl sâdık kalmıştı... Evli bir kızı vardı. Bu kızı hastalanmıştı. Doktorlar tedâvisinden âciz kalmışlardı. Bir gece dâmâdı hanımına; “Sendeki bu derdin devâsı babandadır” dedi. Hanımı; “Nasıl yani?” diye sordu. “Baban kırk yıldır Allahü teâlâya rızâsından başka bir şey istemeyeceğine dâir söz vermiştir. Şâyet ahdini bozup duâ edecek olursa, Hak teâlâ sana şifâ verir” dedi.

“EY, BABASININ CİĞERPARESİ!”
Kadın gece yarısı babasının yolunu tuttu... İbn-i Nüceyd hazretleri gece vakti kızını görünce; “Yavrum! Bu vakitte senin buraya gelmene sebep nedir?” dedi. Kızı; “Senin gibi bir babam var. Allah’ın dînindeki hüznün fazîletini senden dinleyeyim diye geldim. Ayrıca yaşamak ve Allahü teâlâyı zikretmek istiyorum. Hak teâlânın hastalığıma şifâ vermesi için duâ etmeni arzû ediyorum” dedi.
İbn-i Nüceyd hazretleri; “Ahdi bozmak câiz değildir. Sen eğer bugün ölmezsen, yarın öleceksin. Ey babasının ciğerpâresi! Şâyet senin için ahdimi bozarsam, sen iyi bir evlâd olmazsın” dedi. Kızı; “O halde vedâlaşalım, zîrâ bana öyle geliyor ki, ecelim yakındır. Bu hastalıktan kurtulamayacağım” dedi. İbn-i Nüceyd buyurdu ki: “Hayır, sizler cenâze namazımı kılarsınız!..”
Bunu söyledikten kısa bir zaman sonra vefat etti...

Toplam Görüntülenme: 1598

Yayın tarihi: Cumartesi, 02 Ağustos 2008