Bu sayfayı yazdır

Sen ölüm meleğisin!

Büyük velî Abdullah el-Müzeni hazretleri şöyle bir hadise nakleder: “İsrailoğullarından bir kişi mal topladı. Ölüme yaklaşınca çocuklarına “bana mallarımı gösterin” dedi. Kendisine birçok at deve köle ve başka mallar getirildi. Mallara baktığında üzüntüsünden ağladı. Ağlarken ölüm meleği onu gördü ve kendisine şöyle sordu:
- Seni ağlatan nedir? Sana bu serveti bahşedenin hakkı için ruhunu bedeninden ayırmadıkça evinden çıkmayacağım!
- Bana mühlet ver ki bu malı dağıtayım!
- Heyhat! Artık sana mühlet verilecek zaman sona ermiştir. Ecelin gelip çatmadan önce neden dağıtmıyordun?
Azrail aleyhisselam bunları söyledikten sonra adamın ruhunu kabzetti.

“HİÇBİR KİBİRLİ KURTULAMAZ!”
Yezid er-Rakkaşi de şöyle anlatmıştır:
“İsrailoğullarından, zulmüyle meşhur bir zorba, evde hanımıyla baş başa idi. Birisinin evin kapısından içeri girdiğini gördü. Giren şahsı hiddet ve öfke ile karşılamak üzere yerinden fırladı ve; ‘Sen kimsin? Seni evime sokan kimdir?’ dedi. O gelen zat: ‘Beni eve sokan evin sahibidir. Ben ise öyle bir kimseyim ki, kapılar, perdeler bana mani olmaz. Padişahların bile yanlarına izinsiz girerim. Saltanat sahiplerinin hücumundan korkmam. Hiçbir kibirli ve zorba elimden kurtulamaz. Hilebaz bir şeytan bile pençemden yakasını kurtaramaz’ dedi.
Zorbanın yakası onun eline geçti. Düşecek derecede titremeye başladı. Sonra yalvararak ve zillet göstererek yüzüne baktı ve dedi ki:
- O halde sen ölüm meleğisin!
- Evet! Ben oyum!

“ARTIK NEFESLERİN TÜKENDİ!”
Bu cevabı alınca, Azrail aleyhisselama yalvarmaya başladı:
- Tövbe edip hâlimi düzeltinceye kadar bana mühlet verir misin?
- Artık müddetin bitmiş nefeslerin tükenmiş saatlerin sona ermiştir. Bu bakımdan gecikmesine hiçbir yol yoktur.
- Beni nereye götüreceksin?
- Daha önce göndermiş olduğun ameline ve yapmış olduğun evine götüreceğim!
- Ben daha önce salih bir amel göndermedim, güzel bir ev yapmadım!
- O zaman seni alev alev yanan ve yakan bir ateşe götüreceğim...
Sonra onun ruhunu kabzetti. Cansız bedeni aile efradının arasına düştü... Kimi feryat etti, kimi ağladı...”

Toplam Görüntülenme: 1191

Yayın tarihi: Salı, 05 Ağustos 2008