Bu sayfayı yazdır

Bir topal sineğe yenilen Nemrud

Nûh aleyhisselâmdan çok sonra Bâbil’de hüküm süren, yıldızlara ve putlara tapan Keldânî kavminin o devirdeki kralı olan Nemrûd, insanları kendine ve putlara taptırıyordu... İbrâhim aleyhisselâm Nemrûd’u Allahü teâlâya îmân etmeye dâvet etti. Nemrûd, bunu reddettiği gibi, İbrâhim aleyhisselâmın kendisine secde etmesini istedi. Secde etmeyince, hapsettirdi ve ateşte yakılmasını emretti...

BİRKAÇ KİŞİ İMAN ETTİ...
Günlerce yığılan odunlar ateşlendi. Şiddetinden yanına yaklaşamadıkları ateşe hazret-i İbrâhim’i mancınıkla attılar. Allahü teala “Ey ateş! İbrâhim’e karşı serin ve selâmette ol!” diye emretti (Enbiyâ 69). Ateşin içi yemyeşil bir bahçe kesildi. Ateş sönünce mûcizeyi gözleriyle gördükleri hâlde birkaç kişi îmân etti o kadar...
İbrâhim aleyhisselâm ateşten kurtulduktan sonra Keldânî kavmini bir müddet daha îmâna dâvet etti. Fakat zâlim hükümdar Nemrûd ve putperest ahâli küfürlerinden vazgeçmediler. Çünkü Nemrûd yaşadığı devrin en kibirli insanıydı. “Kibir çok güçlü bir silahtır. Ama tek kusuru vardır sadece sahip olanı vurur!” demişlerdir. Kibir silahına sahip kişi, “ben”lik davasına düşmüştür. Onun için sadece kendisi vardır...

BEYNİNİ KEMİRMEYE BAŞLAR!
Allahü teâlâ, Nemrud’un zayıf bir kul olduğunu göstermek için en aciz mahluklarından sivrisinekleri üstüne gönderir. Sivrisinekler asker ve hayvanların göz, kulak ve burunlarına girerek hepsini helak eder. Nemrûd güç bela kendisini odasına atar ve kapıyı, bacayı ve bütün delikleri kapatarak saklanır. Topal bir sivrisineğin, “Ya Rabbi! Ben gazaya yetişemedim. Topallığım mani oldu” diyerek yalvarması üzerine, Allahü teala da ona “Seni de Nemrûd’un helakine memur ettim, git onu bul ve helak et” diye emir buyurur...
Bu topal sinek, Nemrûd’u bulur ve odasının anahtar deliğinden girerek saldırır. Nemrûd’un burnundan girerek beynini kemirmeye başlar...
Nemrûd başının ağrısından kurtulmak için türlü çarelere başvursa da kurtulamaz. Bunun üzerine keçeden yaptırdığı tokmaklarla başına vurdurmaya başlar. Bu tokmaklar ızdırabını gideremeyince tahta tokmaklarla vurmalarını emreder. Nemrûd’un kafasına tokmakla vuruldukça, Nemrûd “Vur ha vur... Vur ha vur...” diyerek can verir.

Toplam Görüntülenme: 1575

Yayın tarihi: Perşembe, 14 Ağustos 2008