Bu sayfayı yazdır

Sultan Mehmed'e yaraşır bir er ol!..

Şehit mektubunun devamında şöyle yazıyordu: “Hünkârım, Bursa’da Akbıyık Sultan derler, bir derviş baba vardır. Çocukken onun önünde diz kırar, canımı kanımı coşturan Konstantiniyye’yi dinlerdim. Duâmız tek; şehâdetti! Delikanlı olunca “Ne zaman, ne zaman?” der dururdum hocam Akbıyık Sultan’a. Bu bekleyiş çok uzamıştı sanki. Anla ki Sultanım; şehâdete, Konstantiniyye’ye dost olmuştum. Bu öyle bir özlemekti ki; hani insan baba ocağından ırak kalır da ana yemeğini özler ya... Her tattığı o hasreti bir daha pişirir ya... İşte öyle Hünkarım! Nihayet, gün geldi Ulubatlı Hasan’a yeniçeri oldum. Babam derdi ki:

“-Oğul! Şehâdeti arzulamaksa derdin, Sultan Mehmed’e yaraşır bir er ol! Onun çabasını, duâsını duymaktayız. Teb’asının duâsı da onadır. Kim ki onla hemhâl ola, duâsına ortaktır! Babamı saydım; bereketin büyüklerle beraber olduğunu bildim!.. Sultanım! Senin ilmine, hâline yetişmek ne mümkün! Lâkin, Allah bilir ya, o tahammül-fersâ arzu damla damla aktı içime... Anam ardımdan çok ağladı! Ben de “Ağlama anam, biiznillah şehid olacağım ve inşallah Cennette buluşacağız dedim...”
Sultan Mehmed Han kendine geldi... Başını kaldırdı; bu bir rüya değildi. Meclisteki herkes ağlıyordu... Sonra mektubu getiren adama baktı... Titreyen sesi, merakla sordu:
“-Baba! Kimsin sen? Nereden geldi bu sana?”
“-Hünkarım! Bu benim oğlumdur. Anlatmış ya, daha doğmadan İstanbul’a adadığımız oğul! Sefere katılmadan evvel sana hitaben yazdığı mektubu anacığına bırakmış. Sana getirdim. Anacığının gözü yaşlıdır hâlâ! Ana ya; özler durur işte kuzusunu! Geçenlerde rüyasına bizim oğlan;

“SELAMETLE KAL SULTANIM”
“-Ben iyiyim, tasalanma!” diyesiymiş. Nasip! Buna da şükür!.. Rabbim, gayrı sana uzun ömür versin! Selâmetle kal Sultanım!.. İhtiyar, ırmak misali çağlayıp duruldu... Irmak denize, deniz Sultan Mehmed’e aktı... Kimse tek laf edemeden, çıktı gitti adam!.. Bakışlar yine derin, düşünceli... Fâtih, yarım bıraktığı mektuba döndü yine:
(Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz; bilakis onlar diridirler.) (el-Bakara, 154) Her dem sizinleyiz... Ayasofya’da kılınan her namaza fethin melekleriyle iştirak ediyoruz... Gönlünüz ferah olsun Efendim... Allah’ın yardım ve nusreti sizinledir! Nice Mehmedler, Hasanlar fedâ olsun bu devlete, bu yola!..
Her dâim duâcınız, köleniz Mehmediniz!”

Toplam Görüntülenme: 1052

Yayın tarihi: Çarşamba, 10 Eylül 2008