Bu sayfayı yazdır

Seyyid-i Sırdan ve kibirli Şeyhül-İslâm

Çelebi Hüsâmeddîn, Mevlânâ Celâleddîn Rûmî hazretlerinin en önde gelen talebesi olup, onun halîfesi, vekîlidir. Mevlânâ hazretleri, Mesnevî yazılmadan önce talebelere, Ferîdüddîn Attâr hazretlerinin Mantık-ut-Tayr ve Hakîm Senâî’nin İlâhinâme isimli kitapları okutulurdu. Çelebi Hüsâmeddîn bir gün hocasına şöyle suâl eyledi:

MESNEVÎ-İ ŞERÎF’İN YAZILMASI...
“Efendim! Zât-ı âlînizin hazırlayacağı bir kitap olsa, inci dolu sözleriniz hepimize bir hâtıra olarak kalsa uygun olur mu? diye içimizden geçmektedir...”
Mevlânâ hazretleri bu sözlerden son derece memnun olup;
“Ey gözümün nûru Hüsâmeddîn! Bu isteğiniz, daha sizin mübârek kalbinize gelmeden önce, kalbime ilhâm edildi. İçinde mânevî cevâhirlerin bulunduğu, ibâdetlerin ihlâs ile yapılmasından ziyâde zevk ve muhabbet veren bir kitabın yazılmasını arzu ettim...” diyerek, Mesnevî-i Şerîf’in ilk beyitlerini yazdılar...

***
Çelebi Hüsameddin hazretleri Hüdâvendigâr’ın ağzından şöyle bir hadise rivayet eder:
Mevlânâ hazretlerinin hocası, Üstad-ı Azam Seyyid-i Burhaneddin Muhakkık-i Tirmizi hazretleri mutasavvıfların dilinde, Seyyid-i Sırdan, halk arasında da Seyyid-i Burhaneddin unvanı ile meşhurdur. Bu mübarek zat bir gün, Horasan ülkesinde Biyabanek adında bir şehre gitti. O şehrin bütün uluları ve ileri gelenleri onu karşılayarak son derece hürmet ve ikramda bulundular. O kasabada her fenne aşina ve engin bilgili “Şeyhül-İslâm” lakablı bir adam vardı. Kibir ve azametinden dolayı Seyyid’i karşılamaya gelmedi ve ona iltifat etmedi.

“SENİ ÖLDÜRECEKLER!..”
Seyyid hazretleri, çekinmeksizin kalkıp onu görmeye gitti. kendisine, Seyyid’in kapıya geldiğini bildirdiler. Şeyh, seccadeden kalkıp yalın ayak hânekahın kapısına kadar koştu. Seyyid’in ellerini öpüp özür diledi. Seyyid;
“Ramazan ayının onuncu günü hamama gitmek ihtiyacını duyacaksın ve hamam yolunda, mülhitler çıkacak, seni öldürecekler. Gafil olmayasın, diye haber verdim” buyurdu.
Bu işaret, Şabanın son on gününde olmuştu. Adam, feryat ve figan ederek başını açtı, Seyyid’in ayağına düştü. Bunun üzerine Seyyid “İş olmuş bitmiştir... Yalvardığın ve niyaz ettiğin için imanla gideceksin” dedi. Seyyid’in buyurduğu gibi oldu. Ramazanın onuncu günü mülhidler, adamı öldürdüler...

Toplam Görüntülenme: 1144

Yayın tarihi: Perşembe, 11 Eylül 2008