Bu sayfayı yazdır

Hâlid bin Saîd (radıyallahü anh)

Hâlid bin Saîd bin Âs hazretleri, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin Eshâbı içinde İslâmiyyeti ilk olarak kabul edenlerdendir. Müslüman olduktan sonra, babasından çok eziyet gördü. Habeşistan’a hicret edip, Hayber Kalesinin fethine kadar orada kaldı. Medine’ye döndükten sonra Resûlullah Efendimizin mektûblarını yazdı...

ÜÇ BİN ŞEHİD VERİLDİ...
Hâlid bin Saîd, Hazreti Ebû Bekir’in halifeliğinin ikinci yılında, İslâmiyet’ten ayrılan, “namaz kılarız, zekat vermeyiz” diyenlerle yapılan muharebelere katılarak mürtedlerin, bozguncuların bastırılmasında vazife aldı. Bu temizlik harekâtı tamamlandıktan sonra, İslâm ordusu Şam taraflarına sevk edildi. Bizans ile Yermük’te çetin muharebeler yapıldı. 46.000 kişilik İslâm ordusunun karşısında 240.000 kişilik Rum ordusu vardı. 108.000 düşman askeri öldürüldü. 3.000 Müslüman şehid oldu. Bu arada halife, Hâlid bin Saîd’e, ordunun bir kısmının kumandanlığını verdi. Askerlerin harbe hazırlanması ve ihtiyaçlarının giderilmesi ona aitti... 
Hazreti Hâlid, yardımcı kuvvetlerin kumandanı olarak Filistin’de Remle şehrine yakın Ecnadeyn taraflarına gönderildi. İslâm ordusu ile Bizans ordusu arasında şiddetli çarpışmalar oldu. Şam şehrinin alınmasında ve Fihl muharebesinde canını ortaya koyarak kahramanca çarpışan Hâlid bin Saîd (radıyallahü anh), 14 (m. 635) yılında İslâm orduları ile birlikte Merc-i Safer denilen yere geldi. Bir sene önce Hz. İkrime’nin şehid olması ile dul kalan hanımı ile evlendi... O gece bütün askerlere düğün ziyafeti verildi. Ertesi gün, düşman üzerine saldırıya geçildi... 

KAHRAMANCA ÇARPIŞTI VE...
Hâlid bin Said (radıyallahü anh) hemen ön saflara geçerek dövüşmeye başladı. Düşman askerinden birisi, kendisi ile yeke yek döğüşecek bir er istedi. Hâlid (radıyallahü anh) hemen ortaya çıkıp; “Kardeşlerim benden daha zayıf değiller. Fakat seni ben öldürmek istiyorum” dedi ve vuruşmaya başladı, ancak şehid oldu. Kocasının şehid edildiğini gören bir günlük evli hanımı Ümmü Hakîm (radıyallahü anha), hiç feryat ve figan etmeyerek, eline aldığı bir kılıçla düşman üzerine yürüdü. Kahramanca vuruşmaya başladı. Onun bu halini gören İslâm askerleri büyük bir şevk ve arzu ile saldırıya geçtiler. Bizanslıları kılıçtan geçirmeye başladılar. Sonunda zafer Müslümanların oldu...

Toplam Görüntülenme: 1319

Yayın tarihi: Çarşamba, 08 Temmuz 2009