Bu sayfayı yazdır

Bir gönül sultanı Hüseyin bin Ahmed

Hüseyin bin Ahmed, çok kerâmetleri ve üstün hâlleri görülen bir zattır. Kıymetli sohbetlerinde buyurdu ki: 
“Ey talebelerim! Biliniz ki, Allahü teâlâ bu kadar azamet ve büyüklüğü ile bizlere gayet yakındır. Bu sözü anlayamazsanız da, böylece i’tikâd edip inanmalısınız. Size lâzım olan odur ki, tenhâda ve açıkta edebi gözetiniz. Evinizde tek başınıza olduğunuz zaman dahi, ayağınızı uzatmayınız. Her ân Allahü teâlânın sizi gördüğünü biliniz ve ona göre hareketlerinizi düzenleyiniz. 
Kendinizi, zâhir ve bâtın edebi ile süsleyiniz. Görünüşteki zâhir edeb; Allahü teâlânın emirlerini yapmak, yasaklarından kaçınmak, dâima abdestli bulunmak, istiğfar eylemek, az söylemek, her işin inceliğini titizlikle yapmak, İslâm âlimlerinin eserlerini okumak gibi husûslardır. Bâtın edebi ise; yabancılarla düşüp kalkmamak, dünyâya bağlanmamak, Allahü teâlâyı unutturacak her türlü işten uzaklaşmaktır.”

“ÖMRÜMÜN SONUNA GELDİM...”
İbn-i Hanbelî onun kerâmetini şöyle anlatır: 
“Ben, Hüseyin bin Ahmed ile birlikte hacca gitmiştim. Mekke-i mükerremeye vardıktan sonra, Arafat’ta vakfeye durmuştuk. Beni yanına çağırıp buyurdu ki: ‘Benim ömrümün sonu yaklaştı. Bu mübârek topraklardan gitmek istemiyorum. Sana vasıyyetlerimi bildireyim...’ Az bir zaman sonra da vefât etti. Lâkin o sene Mekke-i mükerremede çok su sıkıntısı var idi. Onun cenâzesini yıkamak için suyu nereden bulurum diye düşünürken, yanıma yüksek sesle konuşan birisi geldi. Dedi ki; ‘Hüseyin bin Ahmed vefât mı etti?’ Ben de ‘Evet’ dedim. ‘Neden bu kadar düşünceli duruyorsun?’ deyince; ‘Ben yalnızım ve su sıkıntısı da var. Onun techîz ve tekfinini yalnız nasıl yaparım ve gasli için suyu nereden bulurum?’ dedim. O kimse bana; ‘Sen burada bekle, bir yere ayrılma’ dedi ve gitti... 

“ONU SEVİNÇLİ GÖRDÜM...”
Aradan biraz zaman geçince, bir de baktım ki, o kimse, ellerinde birer testi su ve kefen bulunan bir toplulukla beraber geldi. Yanıma gelir gelmez hazretin cenâzesini yıkamaya başladılar, yakın bir kabristanda kabrini kazıp, beraberce defnettik. Bana hepsi ta’ziyette bulundular ve yanımdan ayrıldılar... Birkaç gece sonra, Hüseyin bin Ahmed hazretlerini rü’yâmda beyaz elbiseler içinde, bağ ve bahçeler arasında sevinçli olarak gördüm. Bana; ‘Allahü teâlânın rahmeti senin üzerine olsun. Sen beni sâlih kimselerle birlikte çok güzel techîz ve tekfin ettin’ buyurdu.”

Toplam Görüntülenme: 1260

Yayın tarihi: Salı, 28 Temmuz 2009